BÜYÜME KARARI STRATEJİ GEREKTİRİR

Sedat Dönmez

Markalar da tıpkı insanlar gibi gelişiyor ve büyüyor. Belirli satış hacmine ulaşan, mevcut pazarında istediği konumu yakalayan firmalar büyümek için kolları sıvıyor. Bazıları için büyüme çabaları hüsranla sonuçlanırken bazıları ise istediği noktalara gelebiliyor. Genel itibariyle firmalarımız anlık reflekslerle ve bir şansımızı deneyelim anlayışıyla büyüme çabasına girişiyorlar. Zamansız olarak verilen büyüme kararları firmaların mevcut pazarlarındaki etkinliğini de yok edebiliyor. Öncelikle büyümeye ihtiyaç var mı, mevcut pazarda mı büyümek gerekiyor yoksa farklı pazarlara mı girilmeli gibi kararların verilmesi gerekli. Büyüme kararı verildikten sonra ise hangi büyüme stratejisinin kullanılacağı çok önemli. Unutmayalım ki strateji pazarlamanın temeli ve strateji olmadan verilen kararların hüsranla sonuçlanması muhtemel. Büyüme kararı verilmeden önce pazarın, iç ve dış ortamların iyice analiz edilmesi şart. Analiz sonucunda elde edeceğiniz bilgiler doğru stratejiyi önünüze getirecektir. Firmalar büyüme kararı verirken temelde yoğun, bütünleştirici veya çeşitlendirerek büyüme yöntemlerinden birini seçerler.

Eğer mevcut pazarınızda yeterince hakim konumda değilseniz ya da pazarın fırsatlarını tam olarak kullanamadığınızı düşünüyorsanız yoğun büyüme stratejisi tam size göre. Bu stratejide pazara nüfuz etmek için yoğun bir iletişim çabasına girmeniz şart. Nüfuzu arttırmak için ambalajlarınızda değişiklik yapabilir, kilo ya da litre bazında artışı sağlamak için indirimlere başvurabilirsiniz. iPhone başta olmak üzere günümüzün en trend uygulaması ürünlere sürekli ek özellikler ekleyerek moda süresini kısaltmak ve yeni sürümlerin satışını arttırma yoluna gidebilirsiniz. Yine pazara nüfuz etmenin bir başka yolu ise ürüne yeni kullanım alanları eklemektir. Yoğun büyümenin diğer uygulama alanları ise pazar geliştirme ve ürün geliştirme imkânlarıdır. Mevcut ürünlerinizle farklı coğrafyalara giriş yapabilir, farklı dağıtım kanallarına erişebilir, ürününüze ek özellikler ekleyebilirsiniz. Ambalajlarda yapılan büyüme ve küçülmeler, ürünün rengini, kokusunu değiştirmek de yoğun büyüme stratejileri arasında.

Bir diğer strateji bütünleştirici büyüme ise firmaların ileri, geri ya da yatay büyümesini içeriyor. İşletmelerin tedarikçi satın almaları geri büyüme iken, dağıtım kanalında kendinden sonra geleni satın alması ileri büyüme, işletmenin aynı faaliyette başka bir firmayı satın alması ise yatay büyümedir. Örneğin Sütaş firmasının süt üretim çiftliği alması geriye büyüme, Torku'nun kendi ürünlerini satan şubeler açması ileri büyümedir. Son zamanların en çok konuşulan Beğendik marketlerinin Real'i satın alması ise yatay büyümenin iyi bir örneği.

Eğer mevcut pazarınız doyuma ulaştı ve yeni pazarlara açılmak veya yeni ürünlere yönelmeniz gerekiyor ise çeşitlendirerek büyüme size uygun olabilir. Bu stratejide de mevcut ürün dizinize yeni teknolojik özellikler ekleyerek temkinli bir çeşitlenme yapabilirsiniz. Yıllar önce kameralı cep telefonlarının pazara sunulması gibi. Yine mevcut müşterilerinize sattığınız ürünlerle ilgili olmayan yeni ürünler sunarak yatay çeşitlendirme yapabilirsiniz. Mobilyacı firmaların aksesuar, tablo veya avize satışı yapması gibi. Yok ben başka pazarlara gireceğim ve kategoriler arasında risk paylaşımı yapacağım diyorsanız o zaman konglomeratif çeşitlendirme yöntemini seçerek birbiriyle ilgisi olmayan pazarlara girebilirsiniz. İnşaat sektöründe olan bir firmanın market açması bir de otomobil sektörüne gireyim demesi gibi.

Sizin için en doğru büyüme stratejisini belirlemeden önce büyüme kararı vermeyin. Öncelikle kendinizi, rakiplerinizi, mevcut pazarınızı ve gireceğiniz pazarları iyi analiz edin. Sonra kervan yolda kalmasın.