Büyük Türkiye’nin Lideri Konya’daydı

Hamdi Bağcı

Cumartesi günü Konya tarihi vuslat günlerinden birisini yaşadı… Tarihi olması Konya’da bu ziyarette her hangi bir olağanüstülüğün yaşanmasından kaynaklanmıyordu, tarihi olması Konya çıkarmasının tarihi bir başlangıç olmasından kaynaklanıyordu…

Peki, nedir o tarihi başlangıç?

İzah edeceğim ama bu tarihi sürecin başlangıcında bugün Türkiye’sinin Başbakanı, yarının Türkiye’sinin İnşa Allah Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Konya’da yapmış olduğu açılışlar da önemliydi… Onlardan da bahsedelim…

Konya Bilim Merkezi ile Kon TV’nin açılışını toplu açılışa bırakmaması ve bu iki kurumu ayrı ayrı açması da önemliydi…  

Bu konuların zamanla zaten izah edeceğim, bugün fazla bu konuya girmeyeceğim ama şunu da izah edeyim, şu iki konu önümüzdeki süreçte birinci derecede önemde olacak, 1- Bilim, 2- Medya…

Meselenin özeti bu aslında…

Ama asıl mesela artık Türkiye 30 Mart sonrası oluşan fiili durumun resmileşmesi sürecini yaşayacak, bunun tespiti önemlidir ve tarihi başlangıçta işte budur…

Başbakanımızın Konya’daki ziyareti çok samimi bir ortamda geçer zaten yine öyle oldu, bütün ilçeleri hiçbir yazıya bağlı kalmadan teker teker ifade etti.

Ahırlıdan başlayarak bütün ilçelere selam gönderdi…

Konya’nın her köşesi ile ilgilendiğini gösterdi ve çok fazla netameli konulara Konya’da değinmedi…

Mesela hem Ereğli’de, hem Karaman’da, siyaseti, milleti hizaya getirme görevini üstlenmiş gibi görünen Anayasa Mahkemesi Başkanı ile ilgili açıklama yaparken, Konya’da sadece paralel örgütle ilgili kesin ifadeler kullanmakla yetindi…

Her halinden Konya ile kucaklaştığı belli oluyordu…

Ve Konya’nın önümüzdeki süreçte yaşanacak önemli dönüşümlerde, gelişim süreçlerinde merkez konumda olacağını göstermiş oldu…

Ereğli’deki konuşmasında, “Ana Yasa Mahkemesi de dinleniyor” dedi…

Bu açıklamanın önemli olduğunu düşünüyorum…

Aslında, bugüne kadar bu milletin kahramanlarından olan ve fakat bir cam gibi gönlümüzü parçalayarak bataklık merkezlerinin kara hücreleri ile aynı çizgide hareket eden Haşim Kılıç’ın bu noktada paralel örgütte kaseti olabileceğini düşündüm, mesela ben…

Haşim Kılıç bu değildi, nasıl oldu da paralel örgütle aynı hareket ediyor görüntüsü vermeye başladı?

Bu soru önemlidir, bunu çevremizdeki bazı insanlar için de biz sorabiliriz, bazı Baro Başkanları mesela, paralel örgütten çekiniyor olabilir mi?

Aynı şekilde Haşim Kılıç da durup dururken TBMM’nin üzerinde niye tahakküm sevdasına tutuldu, neden CHP ile paralel örgüt ile aynı koalisyonun içinde yer almaya başladı?

Tabi ki tarih bu konuları yazacak, zaman bütün sırları açığa çıkaracak ama ben bu durumda çok kirli bazı oyunlar olabileceğini düşünüyorum…

Sayın Melih Gökçek bile çok açık bir şekilde “benimle ilgili ellerinde kaset var” demişse, Haşim Kılıç’la ilgili de bunların ellerinde şantaj malzemelerinin olması ihtimalini göz ardı etmemek lazım…

Devlet kadrolarında önemli görevler alan, siyasetle uğraşan arkadaşlarımız, dostlarımız, kardeşlerimiz, demek ki EDEP kavramını daha iyi özümsemeliler…

Ellerine, bellerine, dillerine sahip olmayı daha fazla başarmaları gerekiyor…

Neyse bu konu önemli ama bugünler geçecek, asıl olan, ülkemizin büyük lideri Recep Tayyip Erdoğan ile ülkemizin yaptığı büyük değişimdir…

26 Nisan 2014 Cumartesi gününden itibaren artık Recep Tayyip Erdoğan sadece bir Başbakan değildir…

O artık bir Başkandır, ister Cumhurbaşkanı olsun, isterse de sade olsun fark etmez…

Önümüzdeki süreçte Türkiye Başkanlık sürecini konuşacaktır, 30 Martta oluşmuş fiili durumun, bu milletin olmasını istediği dönüşümün bundan sonra resmileşme sürecini yaşayacağız…

Ülkemize hayırlı olsun, Konya’mıza hayırlı oldu ve Ümmet’e hayırlı olsun…

Kudüs’e selam… Myanmar ’a selam, Suriye’de zalime direnen kardeşlerimize selam, Mısır’ın hapishanelerinde zulmün en ağırını yaşayan İhvan’a selam…

Ve durmak yok yola devam…