*Arapça kökenli olan buhran, hastalığın dönüm noktası, kriz anlamında. Son dönemlerde ülke olarak olanlardan aşırı ölçüde sıkıldık, bunaldık. Her hafta 3 gündem diye bakarken günde 3 gündem hepimizi yordu. Bu yazı genel bir durum raporu olsun hepimiz için. Tusaş’a yapılan saldırı. Yenidoğan çetesi. Taklit ve tağşiş listeleri. Vergi yüzsüzleri. Vergiler. Kadına yapılan saldırılar. Başıboş hayvan meselesi. 8 Yaşındaki Narin devamında haberlerin kısıtlanması ve sonra ne oldu.
** Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 110 ülkede yaşayan 6.1 milyar kişiden 1.1 milyarının yoksullukla mücadele ettiğini açıkladı. Türkiye’de ise milyonlarca yurttaş derin yoksulluk ve ekonomik krizin ortasında yaşam savaşı veriyor. Bir yandan milyonlarca kişi işsizlik problemiyle uğraşırken diğer yandan ise bankalara olan kredi kartı-bireysel kredi borçları ise trilyon liraları aşmış durumda. Çoğunluk 17.002 lira olan asgari ücretle geçim sıkıntısı çekerek geçinmeye çalışırken, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na TÜRK-İŞ göre 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması olan açlık sınırı ise 19.271 lira. Yoksulluk sınırı ise 62.772 lira. Yoksulluğa ilişkin yer alan veriler ise çelişkili. Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, 2022 yılında yoksul sayısının 12 milyon olduğunu, 2023 yılında ise bu rakamın 11 milyon 303 bine düştüğünü açıkladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na göre ise sosyal yardım almak zorunda kalan hane sayısı 2022 yılına göre 500 binin üzerinde artarak 4 milyon 989 bine çıktı. Yaşanan yoksulluk ortamı diğer sosyal verilere de yansıdı. İş cinayetleri her yıl katlanırken, mesleki eğitim merkezlerinde MESEM yaşamını yitiren çocuklar da bu sayıya eklendi. Derin yoksulluğun gençleri ittiği MESEM’lerde son 11 yılda 695’ten fazla çocuk çalıştırıldıkları işyerlerinde yaşamını yitirdi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre eylül ayında 152, 2024’ün ilk 9 ayında ise en az bin 371 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. TÜİK’in 2023 verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 22 milyon çocuk bulunuyor. Her yıl yüzlerce çocuk iş cinayetinde yaşamını yitiriyor, binlercesi suça itiliyor ve on binlercesi açlıkla mücadele ediyor.
∗∗∗ Daron Acemoglu gibi başarılı biri olan Engin Arıkan Bilkent Üniversitesi’nde gururumuz olmuştur. 5G üzerine yaptığı çalışmalar Çin’de kullanılmaya başlanarak 600 milyar dolar değer oluşturmuştur. Telekomünikasyon ve uygulamaları üzerinde devrimsel yenilikler taşıyan 5G teknolojisi üzerinde Amerika ve Çin arasında kıran kırana süren teknolojik yarışta Çinli Huawei firmasının çalışmalarında Prof. Erdal Arıkan’ın Polar Kodlama yöntemini kullandığını açıklaması Türkiye için büyük gurur kaynağı oldu. Temmuz 2018’de, Huawei firmasının geliştirdikleri 5G teknolojisinde bir Türk bilim adamı Prof. Erdal Arıkan’ın Polar Kodlama yöntemini kullandığını açıklaması Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Erdal Arıkan’ın büyük başarısını perçinlemiştir. Düzenlenen ödül töreninde Huawei firmasının Kurucu Başkanı Ren Zhengfei Prof. Erdal Arıkan’a üzerinde Polar Kodlamanın Babası yazılı altın bir plaket takdim etmiştir. Bu ödül öncesinde Prof. Erdal Arıkan ulusal ve uluslararası çok kıymetli ödüller kazanmıştır. Aldığı ödüller arasında 2010 yılında Elektrik Elektronik Mühendisleri Meslek Örgütü’nün (IEEE) Information Theory Society Makale Ödülü, 2013 yılında IEEE W.R.G. Baker Ödülü, 2017 yılında IEEE Türkiye Şubesi Ömür Boyu Başarı Ödülü, 2018 yılında ise IEEE’nin en prestijli ödüllerinden Hamming Madalyası ve IEEE Information Theory Society Shannon ödülü bulunmaktadır. Temmuz 2018 sayısında, 5G üzerindeki teknolojik rekabet Amerikan Forbes Dergisi’nde haberleştirilmiştir. Bu haberde Amerika ve Çin arasında 5G teknoljisi ile ilgili yaşanmakta olan büyük bir yarış olduğu ve Huawei firmasının elindeki kritik teknolojinin bir Türk Profesör tarafından geliştirildiği belirtilmiştir. İletişim alanında devrimsel yenilikler getirecek 5G teknolojisi ile cep telefonu kabiliyetlerinin ötesinde, cihazlar arası iletişim sağlayarak akıllı evler, akıllı şehirler kurulmasına olanak sağlayacaktır.
****Sonuç olarak, zor zamanlar zorlukla mücadele etmeyi başarabilen insanlar ortaya çıkarır. Türkiye, 193 ülke arasında 45'inci sırada yer alıyor. Türkiye, üst üste dördüncü kez çok yüksek insani gelişme kategorisinde dört kategoriden en yükseği yer aldı. Sıralama en yüksek refah düzeyindeki ülkeler için iyi haberler sunarken, insani gelişme sonuçlarında endişe verici bir farklılık olduğunu da gösteriyor. Ancak İGE eşitsizliklere uyarlandığında, Türkiye’nin sırası düşüyor. Ülkede genel olarak erkekler, kadınlara göre daha yüksek insani gelişme seviyelerine sahip. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri hesaba katıldığında, Türkiye’nin sırası 166 ülke arasında 63’e geriliyor. Dünya çapında ankete katılanların yarısı, hayatları üzerinde hiç kontrol sahibi olmadıklarını veya sınırlı kontrole sahip olduklarını belirtiyor ve üçte ikiden fazlası hükümetlerinin kararları üzerinde çok az etkiye sahip olduklarına inanıyor. Rapor, artan siyasi kutuplaşmayla birleşen bu tür güçsüzlük hislerinin, bazı ülkelerin tam da yenilenen işbirliğinin hayati önem taşıdığı bir dönemde içe kapanmasına neden olduğu sonucuna varıyor. Küreselleşmeden sıyrılmanın sorumsuz bir yanılsama olduğunu vurgulayan rapor, iklim değişikliği gibi sınır ötesi sorunlara çözüm sağlamak amacıyla yeni nesil küresel kamu malları yaratmak için kolektif eylem öneriyor. Artan kutuplaşma ve bölünmenin damgasını vurduğu bir dünyada, birbirimize yatırım yapmayı ihmal etmek, refah ve güvenliğimiz için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Korumacı yaklaşımlar, pandemi, iklim değişikliği ve dijital regülasyonlar da dâhil olmak üzere karşılaştığımız karmaşık, birbiriyle bağlantılı güçlükleri çözemez. Sorunlarımız iç içe geçmiş durumda ve eşit ölçüde birbirine bağlı çözümler gerektiriyor. Bu buhrandan yapılanların tam tersi yapılarak yani özgürlüklere düşünenlere düşündükleri için teşvik ederek çıkabiliriz. Uzun dönem bu ekonomik durum kolaylıkla çözülemez.