Bu yürüyüşün adı adalet yürüyüşü mü, atlet yürüyüşü mü biledim.
Sadece bir pankarta adalet yazmakla yürüyüşün adı adaleti temsil edemez. Ve hiçbir kimse, zümre; adalet, eşitlik, hak ve hürriyet, özgürlük gibi kavramları kendisine mal edemez.
Her kesimin özgür olmasını istiyorsak öncelikle kavramları özgürleştirmeliyiz. Ve hiçbir kavramı sanki sadece bir zümreye aitmiş gibi kullanıp kirletmemeliyiz.
Herhangi bir kirli sakalla, top sakalla, bir bıyıkla, kumaş yada kot pantolonla, bir cübbeyle,paltoyla, takkeyle, sarıkla ya da dua ediş biçimleriyle… bireyleri zümre yapmaktan bir kabuğa sokmaktan vazgeçmeliyiz. Bunları bir zümre içinde yer almak için olmazsa olmaz şart olmaktan çıkarmalıyız ki zümreler çeşitlensin ve bereketlensin. Özgürce hareket etsin,düşünsün…
Tertemiz kavramları ve giysileri bu kavram ve giysilere sahip çıktığını sanan zümreler kirletmektedirler.
Kavramlar sağcıların, solcuların, dindarların her hangi bir …izm’in kendi emellerine mal edebilecekleri bir slogan olmamalı. Kavramlar milletin ortak değerleridir. Bu değerleri sanki sadece birileri sahip çıkıyormuşçasına zümreleştirmemeliyiz. Hatta ve hatta kavramlar milletden de ziyade insanlığın ortak bir eseridir. Hele adalet gibi eşitlik gibi hak gibi…kavramlarKur’an kavramlarıdır. Ve Kur’an bütün insanlığa inmiştir.
Biraz daha esnek düşündüğümde kavramların yer yer kullanılması, ifade edilmesi, sloganlaşması gerektiğini anlayabiliyorum. Fakat ismi ile müsemma (ismin içerdiği manayı özellik olarak barındırma hali, örneğin: Kemal isminde bir kişinin olgun bir karakter göstermesi gerektiği gibi) olunmadığı taktirde o ismi, kavramı kullanmanın pekte manası olmuyor gibi…
İnsan eliyle adaleti teslim etmek ve tesis etmek çok zor, yaşadığımız dünyanın da sınavı bu olsa gerek. Ama en azından adaleti tesis etmek için verilen bir mücadele var. Ve bu mücadeleyi şu an AK Parti ile MHP birlikte vermeye çalışırken yani KOŞARKEN; sen ya da siz diyebileceğim zümreler nereye YÜRÜYORSUNUZ. Adalete; Adaletle ve adaletli olabilecek olanlarla koşmak varken siz neden böyle yürüyorsunuz… Demokratik bir hak olarak yürüşünüzü desteklemek istiyorum fakat;niyeti hayır olanın akıbeti de hayır olur derler ben bu yürüyüşün niyetinde ve beraber yürüdüklerinizde hayır görmüyorum ki sonunda hayır olsun.
Herkes yoldaş herkes arkadaş herkes gardaş diyebilmeli…
Herkes eşitlik, hak ve hürriyet diyebilmeli…
Herkes adalet, adil düzen ve hukuk diyebilmeli…
Herkes demokrasi ve insan hakları diyebilmeli…
En azından bu kavramları kullananlar, kullandıkları kavramların hakkını vermelidirler. Biraz olsun örtüşmeliler. Bir nebze de olsa kendisine yakıştırmalılar. Ya da kendilerine yakışan bir kavramla slogan atmalılar. İnsan hakları kavramlarını yıllardır insanlığı katledenlerin kullanmasına ifrit oluyorum. Anlam veremiyorum. BM dahil bu kavramları kendi emellerine alet edip özgür olmadığını iddia edip özgürleştirmek için savaş açtıkları ve katlettikleri devletler ve toplumlar için yüzleri kızarmadan kullanıyorlar. Yıllardır İnsan haklarının savunuculuğunu ve Türkiye de temsilciliğini yapan isimlerin bugün HDP vekil olmasını anlamak mümkün değil. (gerçi bunu anlamak çok zor da değil). Bugünkü yürüyüşün kimlerle yanyana yapıldığınıda görüyoruz. O halde bu yürüyüş nereye… bizler yeni ve şahlanmak üzere olduğunu düşündüğümüz Türkiye’nin 15 temmuzla bir sınavdan geçtiğini ve bu sınavı da milletin duruşuyla kazandığımızı söylerken, sanki yürüyen zihniyet 15 temmuzu kendine yeni bir milat ve yeni bir kalkışma olmasını temenni eder gibi İstanbul’a varma gayreti ve efsane olma niyeti içindeler. Ama atletle yürüyerek efsane olamazsınız. Adaleti tesis etmek için KOŞANLARA destek olmalısınız. Pardon siz ana muhalefetsiniz destek olamazsınız. O halde gerçekten muhalefetin analığını yapsanız dahi efsane olursunuz.