Kudüslü aktivist Yahya Abu Znaid bir konuşmasında şöyle söylüyor:
“Ben Müslümanlara şey diyorum. Siz Kur’an okumuyor musunuz? Biz hani diyoruz ya Müslümanların bir saf olması gerekiyor, bir beden gibi. İşte bu bitmeyen acı var Kudüs’te garbtan şarka her yahudi kendisini İsrail’in çıkarları ve hedefleri için sorumlu tutar.
Peki Neden Müslümanların Filistin’i ve Mescidi Aksayı kurtarmak gibi bir dertleri yok?
Hep üzülüyoruz, müminin silahı dua’dır. Ama herkes kendi çabası ve yeteneğ ile bir şeyler yapmalı, nerede olduğunuz değil ne yaptığınız önemli! Ben buna çağırıyorum müminleri, Zaferden değil seferden mes’ulüz.”
Bütün dünya son günlerde Filistin’de yaşanan dramı konuşuyor. Ancak Filistin halkının bu çilesi yeni başlamadı. İsrail, canı her sıkıldığında bu insanlara saldırıyor, hapse atıyor, öldürüyor, elektriği de suyu da ilacı da kesiyor; Filistin halkına hayatı zindan ediyor.
Ve tüm dünya yıllardır Filistin’in bu durumuna duyarsız kaldı. Son günlerde insanlardan biraz daha güçlü tepkiler gelmeye başladı.
Ancak sosyal medyada muhafazakar kesim insanlarda bile ciddi bir fütursuzluk var. Hala kendi fotoğraflarını, yedikleri sofraları atıp, üstüne şarkı koyup paylaşan insanlar var. Başı kopmuş bebekler, üstüne apartman yıkılmış, toprak altında can veren canlar varken, çaresiz kalmış, Allah’tan başka umudu olmayan, ağlayan insanları hiç mi düşünmez yürekleri, aklım almıyor. Yüreğinde bu acıyı hissetmeyen, insanlığını sorgulamalı.
Ortada bir haksızlık ve zulüm varsa dinin, dilin ırkın hiçbir önemi yoktur elbette. Bu insan olma meselesidir. Üstüne üstlük Filistin’de zulüm gören mazlumlar bizim ümmetimiz ve aslında bizim de mesul olduğumuz bir davaya tek başlarına sahip çıkıyorlar. Vicdanımızın rahat olması, hiçbir şey olmamış gibi davranmak; hele ki eğlenceleri, mutlu anları sosyal medyada sergilemek normal değil.
Filistin’de kardeşlerimiz katlediliyor. Küçücük bebekler katlediliyor. Bir avuç toprak için değil Allah için ölüyorlar. Bizim de mesul olduğumuz ancak hiçbir şey yapamadığımız dava için. Bütün yükü onların omuzlarında bıraktık, bütün bedelleri onlara ödettik. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi davranmak ne insanlığımıza ne de imanımıza yaraşır.
Rasulullah (sav):
“Vücudun herhangi bir organı rahatsız olursa, diğer azalar da ona uykusuzluk ve ateş ile iştirak ederler.” Buyurmuştur.
Yine Allah Rasulu (sav) şöyle buyurur: :
“Müminler; birbirlerini sevmekte, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkat göstermekte tek vücut gibidir. O vücudun bir organı rahatsız olursa, diğer organlar da acı çekip uykusuz kalır.”
Artık sessiz kalmak, kalpte üzüntü duymamak, bir şeyler yapmamak Müslümanlar için haramdır.
Lütfen böyle acı bir dönemde duyarlı olalım.
Elimizden bir şey gelmiyor değil. Sadece dua yetmez.
Sosyal medyada paylaşımlarımızı Filistin’in yaşadığı zulmü duyurmak, tepkileri büyütmek için yapalım.
İlkyardım malzemelerine ve gıdaya ihtiyaçları var. Gücümüz yettiğince değil gücümüzü biraz zorlayarak güvendiğimiz yardım kuruluşlarına bağışlarda bulunalım. Vazifemizi yapalım!
İnanın bu yangının hesabı hepinizden sorulacak!