BU NASIL MÜCADELE?

Salih Köprülü

Karapınar Türkiye’nin en kurak bölgeleri arasında bulunuyor.

Son yıllarda bu bölgede ağaçlandırma çalışmaları da hızlandı.

Rüzgâr erozyonunun çok etkili olduğu ilçenin birçok yerine çok sayıda ağaç dikildi.

Bu kapsamda, Konya – Ereğli yolu üzerinde bulunan, Karaman-Hotamış yol ayrımının hemen yanındaki alana Karaman Orman İşletme Şefliği tarafından birkaç yıl önce yüzlerce fidan dikildi.

Bu proje, rüzgar erozyonunu azaltmak adına yapıldı. Hatta bir de yolun yanı başına, “Rüzgar Erozyonu Önleme Çalışma Alanı” diye kocaman bir levha asıldı.

Her şey buraya kadar çok güzel…

Proje alanı Konya-Ereğli yolunun yanı başında…

Güzel düşünülmüş…

Alan belirlenmiş. Emek ve para harcanarak da fidanlar dikilmiş.

Ama ne yazık ki fidanlar dikildiği şekilde kalmış. Kuraklığa dayanamayan fidanların neredeyse hepsi kurumuş.

Bu proje alanının ilerisinde, farklı kurumlarca oluşturulan ağaçlandırma projeleri mevcut.

Bakımları yapılmış. Fidanlar sulanmış ve her geçen yıl daha da büyüyor.

Madem bu bölgeyi kuraklıktan kurtarmak adına projeler yapılıyorsa…

Bu projeler de hayata geçiriliyorsa…

Çalışmanın geleceğini de düşünmek gerekiyor.

“Ben projeyi yaptım-oldu” mantığından bir verim çıkacağını zannetmiyorum.

Hele ki Türkiye’nin en kurak bölgelerinden biri olan Karapınar’dan söz ediyorsak…

Fidanları kuruyan proje alanındaki levhada “RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME ÇALIŞMA ALANI” yazıyor.

Gerçekten trajikomik…

Sanki şehrin her bölgesi ormanlarla ve ağaçlarla doluymuş gibi davranıyoruz.

Bu konuda samimi projeler üretiliyorsa, samimi çalışmalar da görmek gerekiyor.

Erozyonla mücadele sadece fidan dikmekle olmuyor.

O FİDANLARI BÜYÜTMEKTE GEREKİYOR.