Şeb-i Arus törenleri bugün başlıyor.
Bu sene seyircisiz düzenlenecek Hazret-i Mevlana'nın 747. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri, bugün Şems-i Tebrizi Türbesi'nin ziyareti ile başlayacak. Koronavirüs nedeniyle anma Törenleri 7 ve 17 Aralık tarihlerinde yapılacak.
Hazret-i Mevlana'nın 747. Vuslat Yıl Dönümü’nün hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Asırlar öncesinden gelen barış ve hoşgörüye dayalı felsefesiyle günümüze ışık tutmuş, mutasavvıf, şair ve düşünce adamı Hazret-i Mevlana’yı hakka vuslatının 747. yıl dönümünde ‘İhsan Vakti’ başlığı ile anıyoruz.
Hazret-i Mevlâna, Anadolu’da bin yıldır devam eden millî hâkimiyetimizin ruhî temelini, manevi genetiğini kuran arif zatların en büyüklerindendir. Onun, öncelikle insanı mesele edinen dini ve tasavvufi görüşleri, bu topraklarda bin yıldır devam eden, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” idrakinin öncüsüdür. Onun dilinde de Devlet; millî birlik ve beraberlikten doğan güçtür.
Mili birlik ve beraberliğe en muhtaç olduğumuz bu günlerde onun öğütlerinin bir kez daha ne kadar anlamlı olduğunu yine tecrübe ediyoruz.
Dünya zor günlerden geçiyor. Koronavirüs salgınının yanında bir de ekonomik, siyasi ve askeri sorunlar neredeyse tüm ülkelerde yaşanıyor. Ülkemizde de Koronavirüsün getirdiği bazı sancılar elbet kendini gösteriyor.
Mevlana’nın mayasını çaldığı ve Şeyh Edebali’nin öğütleriyle tuğlasını koyduğu bu güzel ülkemizde, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” öğüdü karınca kararınca yerine getiriliyor.
Bu sebeple de Hazret-i Mevlana’yı hakka vuslatının 747. yıl dönümünde ‘İhsan Vakti’ başlığıyla anmak çok isabetli oluyor.
“İhsan”; iyi davranma, iyilik etme, bağışta bulunma, bağışlama anlamlarına geliyor. Koronavirüsün birbiri ardına sevdiklerimizi bizden kopardığı bu günlerde en muhtaç olduğumuz şey “ihsan” kavramıdır.
Biz birbirimize ihsanlı savranalım ki; Allah da bizlere sağlık, afiyet ve huzur ihsan etsin.
O yüzden vakit şimdi ihsan vakti!
Konya, tarihine, medeniyetine, kültürüne, devletine ve milletine vefalı bir şehirdir. Konya aynı zamanda paylaşmayı seven, düşmüşlere el uzatan, iyilik taşları üzerinde yükselen bir şehirdir.
NEREDEN GİRDİM O YOLA?
Cuma günü bir ziyaret nedeniyle Kerkük Caddesi ile Sille Altgeçidinin olduğu bölgeden geçmek durumunda kaldım.
Aman Allah’ım, nereden girdim o yola?
Korna sesleri arasında küfür kıyamet. Herkes çok stresli ve sinirliydi.
Kırmızı ışıkta 15 dakika bekledim desem de inanmazsınız!
Karınca misali ilerleyen trafikten sonra nihayet son kez kırmızı ışıkta durdum. Orada bekleyen bir görevliye, trafiğin neden bu kadar yavaş ilerlediğini sorduğumda, yol çalışması yapıldığını öğrendim.
Eğer acil bir durum değilse böyle bir çalışmanın hafta içi, hem de trafiğin en yoğun saate denkgetirilmesini hakikaten anlayamadım.
Kimsenin günahını almayayım ama yine de uyarayım!
Belediyelerimiz ya da altyapıyla uğraşan diğer kurumlarımız için sokağa çıkma yasaklarının olduğu saatler büyük bir nimet. Lütfen bu çalışmaları sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu zamanlara denkgetirin.