Parametre ifadesi aslında sınıflandırma, tanıma ya da bir ölçeklendirme durumunu ifade eden bir kavram… Bu kavram üzerinden “hangi” sorusunun işlevsel değerini ekleyip, sorunun öznel boyutuna dair bir kelam ortaya koymak, sınıflandırmanın ve tanımlamanın işlevsel değerini ortaya çıkaracaktır. Daha da ötesi bir deneme şeklinde cümlenin içyapısını irdelerken, kendi içinde bir sorgulama durumu ve diğer taraftan kavramsal yanılgının, nesnel boyuta geçerken var olan durumunu ortadan kaldırması “hangi” sorusunun bir sınıflandırmaya zamirsel bir değer katması, parametre kavramının tanımsal değerine de bir yönüyle katkı sağlayacaktır.
Konuyu öznel veriler üzerinden ilk etapta ilerletecek olursak, işin kaynağı ve aslını gözden kaçırmış olabiliriz! Şöyle gündelik hayatın içinde insanların bakış açısı, bilgi birikimi ve anlayışı üzerinden bir parametre anlayışı, beraberinde birçok bakış açısının varlığı ile karşılaşmak, içeriğin detayına karşı bilgi ve anlam yönünden bir karmaşıklığa sebep olma hali ile karşılaşma olasılığı da fazlasıyla artıracaktır. Bir değer yargısı ya da fikri temelde ele alınan her konunun detayı, kendi içinde öznel bir ölçekleme durumu olsa da genel geçer yargıda, kapsam geçerliliğini de bir ölçü de etkileyecektir. Çünkü herkesin ama herkesin, birey olabilme yolculuğunda edindiği tecrübe, kendi parametrelerinin temel taşı niteliğinde…
Bireysel parametre anlayışının sosyolojik alanda, geniş bir alana yayılması, bilmenin bir başkasından görme ya da duyma yoluyla aktarılması, geçmişin tecrübesinin geleceğe aktarılmasını sağlayabilir. Yani yapılan her işe ya da olguya yönelik bir parametre oluşturma ve değerlendirme, rol model anlayışı ya da iletişim şartlarına göre şekillenmiş gözükmektedir. Tabi burada kavramsal algı ve kavramsal ifadenin tezahürü dil için olduğu kadar toplumların geçmişinden geleceğine doğru aktarılan değerlerin niteliği de önemlidir.
Konunun detayı önemli diye düşünüyorum. Tabi bu bana ait bir parametre… Parametrenin bir önceki cümle de yer edinen ifadenin, kendinden önceki cümlede yer edinen cümlenin yüklemi, parametrelerin aksiyonel sürecine dair bir ifade olsa gerek… Tek başına yeterli olmadığı gerçeği, bilgi ve öğrenmenin eşliğinde ilerleyeceği aşikâr… Düşünme aslında; tikelin tümele yönelik yol alışı iken, tümelin tarihsel akışında tikele yönelik etki tepki durumu gibi de düşünülebilir. Sonuçta insanlığın; doğaya, tarihe ve çevreye karşı matematiksel değeri, istatiksel ifadelerle sınıflandırmaya yönelik çabası kendi parametrelerini oluşturmuştur.
Basit bir örnekle konunun somutlaşmasını sağlamaya yönelik bir adım atacak olursak, kavramsal bir iz düşüm oluşturabiliriz. Coğrafyanın içerisinde ve insan yaşamında etkili olan, iklim ifadesinin tanımsal alanından uzaklaşmadan, geçmişten geleceğe yönelik bir parametre oluşturacak olursak, şunu söylemek yerinde olacak.
İklim; geniş bir alanda uzun yılların ortalamasının alınmasıdır. Burada geniş bir alanın varlığı ve uzun yılların ortalaması iklimin tanımına yönelik bir ölçek durumunda… Ve sonuçta karasal iklim şartları, Karadeniz iklim şartları, Akdeniz iklimi gibi veriler ortaya çıkmakta. Ve buradan ekstrem duruma yönelik bir tanımın olmaması da kullanılan ölçeğin, istatistiksel durumundan uzaklaştırıp, yeni bir verinin tarihsel kaydını oluşturabilir. Bu veriler günlere, yıllara göre değişkenlik göstermeyip sabitesini koruduğu oranda, hava bültenlerine olan yansıması değişmemekte; fakat küresel ısınma durumunun iklim şartlarına olan etkisi sonuçta meteorolojik tahminler üzerinde yeni bir parametre oluşturabilir.
Sonuçta; insanın tarihsel bağlamda ilerleyişi, teknolojinin gelişmesi, anlayış ve bilgi birikimi, öznel ve nesnel ölçeklendirme verilerinde değişkenlik, bu hangi parametre sorusunun gerekliliğine denk düşmektedir. Sağlıcakla…