İnsanlar hayatlarını devam ettirebilmek için mücadelesini devam ettiriyor. Ama bin bir zorluklarla kazandıklarını resmen savurarak çarçabuk harcıyorlar.
Bu durum daha çok israfa giriyor.
Bazı evlerde ve kişilerde haddinden fazla israf var. Saymakla bitmez ama adeta gözünüzün içine sokulan israflar var.
Örneğin çöplere atılan ekmekler sizin de dikkatiniz çekmiştir.
Konya’da günde yaklaşık 45 bin ekmek çöpe gidiyor. Toplam ekmek üretiminin yüzde 3’ünü yansıtan bu sayının, parasal olarak 1 haftalık karşılığı 280 bin lira.
1 aylık israfın karşılığı 1 milyon 120 bin, 1 yıllık karşılığı ise 13 milyon 440 bin lira.
Bu rakamlar, israfın boyutunu gözler önüne sererken, vatandaşların israf konusunda bilinçlenmesi gerekiyor.
Bu rakamlar sadece ekmekte ve sadece Konya’nın rakamları. Bir de Türkiye’nin toplamını siz düşünün.
İsraf tabi ekmekle sınırlı değil elbette. Sırf modası geçti diye yepyeni koltukları, halıları olduğu gibi çöpe atanlar da var.
Hele sadece ellerinde son model telefon olması için cep telefonu yenileme hastalığı ise tam bir felaket. İnsanlar tam marka meraklısı olmuş çıkmış.
Bunun için gerekirse aldığı maaşın 5 katını düşünmeden telefona yatırıyor. Herkesin kendi keyfi kimsenin bir şey deme haddi değil akıl vermek gibi bir niyetim de yok.
Tam teknoloji patronlarının istediği tip.
Ama biraz da ayağı yorgana göre uzatmak lazım. Çoğu insan teknolojinin ardından yetişebilmek için israfın içine gömülmüş çırpındıkça batıyor.
Taksitleri ödemek için kredi kapılarında zaman harcıyor. Bir iki ay ödedikten sonra bu seferde o kredi kartından diğerine aktara aktara ödemeye çalışıyor.
Buna gerek var mı? Diye düşünmeden geçemiyorum. Bu durum gün geçtikçe fazlalaşıyor.
Tasarruf etmeyi cimrilikle karıştıranları da unutmamak lazım. İsraf etmeyim diye sırf cimriliğinden dolayı caminin şadırvanından abdest alıp, tuvaletini kullanan insanlar da var.
Belki bu tür durumları hepimiz görüyoruz.
Ama kendimizi ve çocuklarımızı düşünüyorsak hayatımızın her alanında tasarrufu öğrenmemiz gerekiyor.