5. İslami Dayanışma Oyunları’nın 9 Ağustos günü açılış töreninin yapılmasının ardandan, ‘Hazır kıta’ olan eleştiri şövalyeleri hemen görevlerine başladı.
5 dakika kaybedecek zamanları yokmuş gibi sağı solu bombardımana tutmaya başladılar.
Tabi istedikleri de olmadı değil, sosyal medyanın gündemine de oturmaya başardılar.
Yapılan eleştireler ne?
‘Vay efendim ‘İslami’ adında organizasyon düzenliyorsunuz, açık kadınlar yer alıyor.
Şu sanatçıya konser verdiriyorsunuz…
İnsanlar özgür iradeyle yaşıyorlar. İslamin emirlerine uyup uymamaları kendilerinin bileceği iş. Ona kimse karışamaz diye düşünüyorum.
Ayrıca eleştiriler katılan sporcuların da dinini bilmiyoruz.
Belki Hristiyan belki inançsız…
Karışacağımız tek şey, organizasyonda yer alan sporcu ve takımların ülkelerinin, İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye olup olmadığıdır. Bunun dışında kalan hiçbir şeyi sorgulayamayız.
Yapılan eleştirilerin çoğunu gerçekten içten gelerek yapıldığına inanmıyorum. Bunun nedeni gündemde kalayım, taraftar toplayayım, takipçi kazanayım…
İslami Dayanışma Oyunlarının 5’incisi düzenleniyor, aynı eleştirileri birincisinde, ikincisinde, üçüncüsünde, dördüncüsünde gördük mü? Görmedik!
Lakin bizim şövalyeler mızraklarını fırsat bulunca savururlar, yine yaptılar. Böyle yapmalarını bekliyordum. Vallahi şaşırmadım.
* * * * * * * *
Gelgelelim siyasilerin eleştirilerine
Siyasiler de hemen fırsattan istifade hemen bir açık bulup eleştiriye balıklama daldılar.
Onlarınki ne?
‘Neden KKTC oyunlarda yok’
‘Oyun oynayan değil oyun kuran olun’
Öncelikle KKTC, İslam İşbirliği Teşkilatında gözlemci üye olarak bulunmakta. Yani tam üye değil, bu yüzden de oyunlara katılamadı.
Ancak, Sayın Ersin Tatar, acılaşa ‘Onur konuğu’ olarak davet edildi ve Konya’da da çok iyi ağırlandı. Kendisi zaten fahri Konyalı sayılır. Onun varlığını kimse görmedi mi?
Bunu bir siyasetçi bilmiyor mu?
Eğer bilmiyorsa vay o yaptığı siyasete…
Ama bilip de yaygara koparıyorsa buradaki niyeti siyaset değil; vatandaşı galeyana getirmek, hedef saptırmaktır.
‘Oyun kuran’ meselede ise, Türkiye zaten kendi bölgesinde oyun kuran bir güç. Bunu da görmezler tabi. Çünkü bunu eleştirenler akılları almaz, gözleri görmezdir.
İşte kendi içimizde bile bu şekilde akılla izah edilemeyecek ayrıcalıklar olursa, İslam coğrafyası nasıl birleşsin varın siz düşünün.
Kendi içimizde; saygıyı, hoşgörüyü, empatiyi, kaybettiğimizde başkaları da bunu kullanıp bizi birbirimize düşürüp özgürlüğümüzü, vatanımızı ele geçirir. Bu sadece bizim için değil tüm İslam ülkeleri için böyledir.
Kendimizdeki dayanışma sağlam değilse, bunu düşmanlar en iyi şekilde fırsata çevirir.
Kendisini İslam şövalyeleri zannedenler önce bunu bir düşünsün…