Konya’da bulunduğum sürede, her gittiğim yerde ülkem Azerbaycan’ı ve kendi kültürünü tanıtmak için uğraştım, hala da yapıyorum. Resmi kurumlar, dernek ve vakıflar, hatta bazen şahsi ricayla bile bu tanıtımları gerçekleştiriyorum.
Tanıtımlarımız daha çok okul çocuklarına yönelik olduğu için, onların ilgisini çekebilecek şeylerden bahsetmeye özen gösteriyorum. Hedef kitlemiz çocuklar olduğundan Azerbaycan Milli Oyunları, olmazsa olmazlardan oluyor. Azerbaycan çocuk oyunları da, deyince ilk akla gelen “Benövşe” oyunudur. Benövşe, Türkiye Türkçesinde menekşe çiceğine verilen isimdir.
“Benövşe” oyunu, kalabalık iki farklı grubun karşı karşıya dizilmesiyle başlar. Gruplardaki oyuncular el ele tutuşur. Oyunla ilgili karşılıklı tekerlemeler söylendikten sonra, karşı gruptaki bir arkadaş, adıyla hitap edilerek çağrılır. Çağrılan oyuncu, el-ele tutuşmuş rakibe doğru koşar. Eğer rakibin safını yarabilirse, kendisiyle beraber bir oyuncunu da, kendi takımına götürür, yok eğer rakibin safını kıramazsa, kendisi de o takımın bir üyesi olur. Rakibin tüm oyuncularını kendi takımına alan, galip gelir.
Ben bu oyunun, Azerbaycan oyunu olduğunu ve sadece Azerbaycan’da oynandığını zannediyordum ta ki, Türkmenistanlı arkadaşım bana “Ayterek Gunterek” oyunundan bahsedene kadar. İsmi hariç her şey bizim “Benövşe” oyunuyla aynı. Bu oyun Türkmenistan’da da varmış.
Bunun üzerine küçük bir araştırma yaptım. Meğerse bu oyun tüm Türk Dünyasında var olan ortak oyunmuş. Fakat Konya’da bu oyunu sorduğumda, bilen olmadı. Aslen Erzurumlu, meslek itibariyle Türkolog olan, yakın arkadaşıma sorduğumda, bu oyunun Erzurum taraflarında eskiden oynandığını ve isminin de benövşenin, Türkiye Türkçesinde karşılığı olan “Menekşe” olduğu söyledi.
Acaba neden çocuklarının oyunları bile aynı olan, dili, kültürü, edebiyatı, soyu bir olan bu millet, ortak irade ortaya koyamıyor? Neden 28 yıl geçmesine rağmen 7 bağımsız devlet olarak ortaya çıkan Türk Milleti, hala birlik sergileyemiyor? Neden 7 bağımsız devleti olan bu milletin, hala Kıbrıs, Karabağ, Türkmeneli, Güney Türkistan, Doğu Türkistan gibi sorunları var? Neden 7 devleti birleştiren çatı teşkilatı olan, Türk Keneşi’nde 4 devlet temsil ediliyor? Neden çatı teşkilat dediğimiz Türk Keneşi, “Türk Ülkeleri İşbirliği Keneşi” değil de, “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Keneşi” olarak kabul ediliyor? Bizi birleştiren sadece dil midir? Bizim dilden başka ortak hiçbir şeyimiz yok mudur? Bu sorular böyle uzayıp gidiyor…
Bana göre problemin en başında bir-birimizi tanımamak var. Biz bir-birimizi yeteri kadar tanımıyoruz. Eğer bir birlik oluşturulacaksa bu birlik, ilk olarak halk tarafından başlatılmalı. Bunun da en büyük adımı kültürdür. Bu kültür de, Türk Dünyasıyla yakından uzaktan ilişkisi olmayan “opera” gibi sanatlarla, bilmem kaçıncı “Türk Dünyası Opera Festival”i yapmakla, bir birlik olmaz. Birlik ve ortak kültür, bizim, zaten binlerce yıldır var olan ortak değerlerimizi, ortak geleneklerimizi, ortak medeniyetimizi ortaya çıkarıp, tanıtarak, onları yaşatarak olur. Aksi halde harcanan zamana da, paraya da yazık olur. Umarım benimle aynı fikirde olan insanların tercümanı olabilmişimdir. Kalın sağlıcakla…