Dün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ydü. Sağ olsunlar günümüzü unutmayanlar günümüzü kutladı. Herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Bizlerin basın mensupları olarak işimiz kamuoyunu bilgilendirmek, gelişmelerden haberdar etmektir. Bunu yaparken de çeşitli sıkıntılara katlanırız ve hiç şikayet etmeyiz bu durumdan…
10 Ocak günü de her zaman olduğu gibi görevimizin başındaydık.
Kurumumuzu da çiçekleriyle mesajlarıyla gönderdikleri basın bültenleriyle kutladılar.
Basını yere göğe sığdıramadılar yine…
Söze gelince o kadar güzel şeyler söyleniyor ki anlatamam… Ama iş fiiliyata ve icraata gelince nedense ortada kimseyi göremiyorsunuz.
Birinci nokta da şunu söylemeden geçemeyeceğim;
Birilerinin gününü kutlarken sadece kutlamak için bir şeyler yapmayalım. Çok yapmacık oluyor. Mesela ‘Çalışan Gazeteciler gününde’ sadece patronlara çiçek göndermeyin… En azından bugün patronlarla birlikte emekçileri de ziyaret edin… En azından o kurumlarda kimlerin çalıştığı konusunda fikir sahibi olun…
Olmayacak biliyorum. Bu günden sonra da yine aynı sıkıntıları yaşayacağız ama ben yine de söyleyeyim.
İkinci önemli noktada şu;
Her şey güzel de biraz da bizim görev yapmamızı engellemeseniz daha iyi olacak. ‘Gazeteci halkın sesidir, gazeteci bilgilendirir, gazeteci vatandaşı haberdar eder’ gibi sloganlar söyleyip sonra gazetecinin haber almasının önüne geçmek te neyin nesi…
Zaten bir kesime ulaşmak Cumhurbaşkanına ulaşmaktan daha zordu. Şimdi imkansız…
Herkes için söylemiyorum tabi belirli bir kısım bunu yapan.
Ama bazı olayları aktarmamız ve halkı bilgilendirmemiz için son dönemde bürokratik engellere de takılıyoruz.
Kamu kuruluşlarından haber yapabilmemiz için Konya Valiliğinin izni olması gerekiyor. Biz yine üzerimize düşeni yapıyoruz. Dilekçemizi gerekli yerlere iletiyoruz. Ama ne o dilekçelerden bir haber var ne de Valilik’ten.
Ne oldu şimdi. Bir haber yapabilmek için neredeyse aylar bekleyeceğiz.
O zaman o gönderilen cafcaflı sözlerin ne anlamı kalıyor ki. Sizin samimiyetinize kim inanır. Sizden zor bir şey istemiyoruz. Yapacağımız haber de belli konu da belli. Bu engel neden?
Örneğin son zamanlarda okuyucularımız daha çok Konya’da önümüzdeki günlerdeki hava tahminlerini merak ediyor.
Bizim o isteği gerçekleştirebilmemiz için önce ilgili kuruma dilekçe yazmamız gerekiyor. Ardından ilgili kurum Valiliğe gönderecek. Belirli imzaların incelemelerin ardından Vali Beyin onayına kalıyor. Ama o izin gelene kadar büyük ihtimalle cemreler düşmüş olacak ve çoktan bahar havasını soluyor olacağız.
O zamanda ne haberin bir geçerliliği olacak ne de biz görevimizi yerine getirmiş olacağız.
Bunun gibi engeller önümüzden kalktığında tam anlamıyla o mesajlar yerine ulaşmış olur ve biz de gönül rahatlığıyla görevimizi yerine getiririz.