Konya Büyükşehir Belediyesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ile Konya Tanıtma ve Eğitim Vakfı (KOTEV) işbirliğiyle 2016 İslam Dünyası Turizm Başkenti Konya programları kapsamında düzenlenen Şehir ve Âlimleri Sempozyumu AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla başladı.
İki gün sürecek sempozyumda 8 oturumda 29 bildiri tartışılacak.
Bilindiği gibi 2016 Konya için önemli ve değerlendirilmesi gereken bir yıldı. Yılın sonlarına yaklaşmış ta olsak 2016 İslam Dünyası Turizm Başkenti Konya’da bu programların olması sevindirici bir durum. Aslında çoğu kişi açısından yeterli görülmese de ülkenin 15 Temmuz sürecinden geçtiğini düşünürsek aksama normal diye düşünüyorum.
Ama ne olursa olsun kadim şehrimizde Konya’mızda yetişmiş olan alimlerin hatırlanması ve hatırlatılması açısından da önemli bir program.
Konya’da tarih boyunca yetişmiş olan Mevlana Celaleddin-i Rumi, Muhammed Hâdimî, Seyyid Mahmut Hayrani, Seyyid Harun Veli, Hacı Veyis Efendi, Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu, Ali Ulvi Kurucu, Ahmet Ziyaeddin Efendi, Bozkırlı Memiş Efendi, Fahri Kulu Efendi, Ermenekli Saffet Hoca, Ladikli Ahmet Ağa, Hacı Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, Mehmet Vehbi Efendi gibi çok sayıda alim anlatıalcak.
Konya’ya ve insanlığa dini ve kültürel alanlarda büyük katkılar sunmaktan öte adeta damga vuran bu isimlerin, bu alimlerin hatırlanmasından, bir kez anlatılmasından daha güzel ne olabilir ki? Bu hizmetin büyüklüğü sebebiyle hiçbir söze gerek bile duymadan bu sempozyumu düzenleyenlere çok büyük bir teşekkür borcumuz var. Önce onu ödememiz gerek…
Teşekkürün yanında önemli bir konuya değinmeden edemeyeceğim.
Bu sempozyum ve daha bir çok programda karşılaştığım bir durumu dile getirmek istiyorum. Daha önce defalarca yaşadık ama bu durumun benim kadar diğer gazeteci arkadaşlarımı da rahatsız ettiğini düşünerek bir kez daha yazacağım.
Artık Cumhurbaşkanı ve Başbakan ve Bakan ziyaretlerinde hassasiyeti anlıyoruz. Bu programda güvenlikte olan Hassasiyeti de anlıyoruz. Önlem almak gayet doğal ama ben dünkü programda korumaların yaptığı engellemeye anlam veremedim.
Bizler terörist değiliz. veya oradan birilerine zarar verme niyetinde hiç değiliz. zaten çoğu günümüz oradaki insanlarla beraber geçiyor. Ailemizden daha çok onlarla görüşüyoruz.
Ama bizde işimizi yapmaya çalışıyoruz. Ve sürekli birileri tarafından engellenmeye çalışılıyor. Benim orada iki kare fotoğraf almamı engellemek mi göreviniz yoksa birilerini korumak mı ?
Protokolün karşısından görüntü almamı engelliyorsunuz tamam ama protokolde oturan her kişinin dizinin dibine kadar girdik.
Bir şey yapmak isteyen orada yapar. Bu kabalık neden? Bırakın artık şu boş işleri biz de işimizi yapalım. Haber verme bilgilendirme ile uğraşalım… Korumalarla savaşmayalım…
Biz üstüme düşeni her zaman yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.
Sizde yapın. Engel olacağınıza, önümüzü açın.
Niye kapatıyorsunuz ki onlarla aramıza giriyorsunuz?
Yeni Türkiye’ye giden yol oradan geçmiyor mu yoksa?