BİR ÜLKE SEVDALISI DAHA GÖÇTÜ

Osman Uzunkaya

           Dünyaca ünlü Dr. Mehmet Öz’ün babası Mustafa Öz’ün ölüm haberi birçokları gibi beni de üzdü. Doksan dört yaşında olmasına rağmen tedavi gördüğü hastaneye kaldırılıncaya kadar çalışmasını sürdüren ve ömrünü insan sağlığına adayan Prof. Dr. Mustafa Öz, ardında “Hoş bir seda” ve Dünyaca ünlü Dr. Mehmet Öz gibi bir evlat bırakarak bu Dünya’dan göçtü.

                 Yaşadığı çevrede hiç kimsenin hayal edemediği şeyleri gerçekleştirerek, büyük başarılara imza atan Prof. Dr. Mustafa Öz, çocukluğunun ve tahsil hayatının zor şartlarda geçtiğini söyler ve kendisiyle yapılan röportajda hayat hikâyesinin bir bölümünden şöyle bahseder:

                “4 Ekim 1925’te Konya’nın Bozkır ilçesine bağlı bir köyde doğdum. Evimiz kerpiçtendi ve iki odalıydı. Gaz lambasından tutun da, evin toprak damındaki yuvak taşına kadar her şey beynimde kazılı. Anamın kardeşlerimden birini sırtına sarıp, diğerlerinin elinden tutup ve hiç durmaksızın çalışması, hiçbir zaman üzerimize uymayan rahat giyemediğimiz kıyafet ve ayakkabı. Evimizde Dünya kadar yufka ekmeği olduğu halde çarşı ekmeğinin burnumuzda tütmesi. Bunlar yalnız bizim değil, bir zamanlar çoğunluğun kaçınılmaz yaşam tarzıydı. Ben hayatımın ilk yarısında parayı hiç görmedim. Hep zorluk çektim paramız yoktu. Bir atımız vardı. O atı kiraya verir, günde iki lira kazanırdık. O atın kirasından başka gelirimiz olmadı. İlkokulu bitirdim. Babam beni terzinin yanına çırak verecekti. Okumak istediğimi söyledim. Para yok diye karşı çıktı. Ama anam bir hemşerisiyle beni Konya’ya gönderdi ve Devletin burslu sınavına girip kazandım. Yurda girdim. Hep okul birincisi oldum. Bayramda herkes köyüne tatile giderdi. Bende gitmek için babama haber gönderdim. “Otur oturduğun yerde paramız yok!” Dedi. Bedava gidebileceğim bir yol buldum. Gitmem bir gün sürdü. Soğuktu, kapıyı babam açtı ve “Neden geldin?” Dedi. Öylece kala kalmıştım. Anam beni içeriye aldı. Ellerimi üfleyerek ısıttı.”

             Devlet parasız yatılı okullarında okuyup,  1950 yılında İÜ Tıp Fakültesini burslu bitiren Prof. Dr. Mustafa Öz, pek çok kuruma asistan olmak için yaptığı müracaattan sonuç alamayınca kendi imkânlarıyla Amerika Birleşik Devletlerine gitti ve Yüksek ihtisasını Cleveland’da Doctor’s  Hospital’de yaptı. 1959’da genel cerrah unvanını aldı. Amerika Birleşik Devletlerinde 54 yıl kaldıktan sonra Türkiye’ye dönüp bir süre Bilim Üniversitesi Cerrahi Bilimler Dalı Başkanlığı yaptı. Daha sonra, Florence NightingaleHastanesinde çalışmalarını sürdürdü.

                Dünyaca ünlü Dr. Mehmet Öz,  babası Prof. Dr. Mustafa Öz’ün ölümünün ardından Instagram hesabında şunları yazdı: “Babam onunla tanışan herkesi değiştirdi. Hayatlarını kurtardığı hastaların teşekkür ettiklerini görmek benim Tıp’a ve doktorluğa aşık olmama sebep oldu. Tavlada kazanmanın yanı sıra babamın en sevdiği hobisi Türk Halk Müziğiydi. Özellikle de ünlü bir Konya türküsü olan - Aslan Mustafa’m-‘ı parmaklarını şakırdatarak bağıra bağıra söylerdi.”

        İki odalı kerpiç bir evden çıkıp; azmi, cesareti ve mücadeleci kişiliği ile büyük başarılar kazanan, doğduğu topraklara yaptırdığı öğrenci yurtlarıyla eğitime katkı sağlayıp vefa örneği sergileyen Prof. Dr. Mustafa Öz’e, Rabbimden rahmet diliyorum. Mekânı cennet, ruhu şad olsun inşallah.

                Dua ile...