Bir taşla binlerce akbaba vurduk!

Seyfullah Koyuncu
Azerbaycan Dağlık Karabağ’da büyük bir zafer kazandı.
 
Azerbaycan'ın Azadlık Meydanı'ndaki Zafer Geçidi Töreni'ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan burada çok güçlü ve duygu yüklü bir konuşma yaptı.
 
Karabağ'ı 30 yıllık işgalden kurtaran orduyu tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mücadelenin farklı cephelerde süreceğini de vurguladı. Hem bölgenin abad edileceğini hem de istikrara kavuşacağını ifade etti. Bu konu burada kapanmaz, bölgede biz de varız demek istedi.
 
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev da adeta düşman çatlattı.
 
Türkiye'nin Azerbaycan’a desteğini hiçbir zaman esirgemediğini belirterek, “Kardeşim Erdoğan’ın desteği bize güç verdi, halkımızı sevindirdi" ifadelerini kullandı. Adeta bir gövde gösterisi yaptı.
 
Bugünle ilgili söylenecek çok şey var aslında.
 
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın, askeri geçit törenine katılmadan önce Bakü'deki Şehitler Camii'nde şükür namazı kılması çok anlamlıydı. Safları ne denli sık tuttuklarını ifade etmenin bir başka yolu da bu görüntüydü.
 
Azerbaycan vatandaşlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı görmek için tören alanını doldurması ve gösterdikleri sevgi seli muhteşemdi. Tıpkı Konya sokaklarında olduğu gibi ‘Reis’ sloganlarıyla kalabalığı yarıp geçti.
 
Tabi bir de Karabağ’ın kaderini değiştiren en büyük aktörlerden biri olan Bayraktar TB2 SİHA en gözde zafer anıtlarından biriydi.
 
Karabağ'da Ermenistan'a ait mevzileri, askeri araçları ve hava savunma sistemlerini ağır kayıplar verdirerek tarumar eden Türk SİHA'ları Bayraktar TB2'ler de Mehter Marşı eşliğinde tören alanında sergilendi. Aliyev de konuşmasında Bayraktar TB2 SİHA’nın hakkını verdi zaten…
 
Azerbaycan’ın Karabağ’daki mücadelesine en başından beri destek veren Türkiye, Kafkasya’yı da boş bırakmayacağını uzun zamandan bu yana dünyaya gösteriyordu. Nitekim fiili olarak da gövde gösterisine ortak oldu.
 
Bundan sonra Kafkaslar’da yeni bir dönem başlıyor.
 
Hani hep “Tek millet iki devlet” diyoruz ya. Bu anlamlı birliktelik sadece gönül birlikteliği değil, aynı zamanda hem sahada hem masada gittikçe güçlenen bir birliktelik.
 
Çünkü Azerbaycan’ın Karabağ zaferi sadece Azerbaycan’ı değil, Türkiye’yi de dış politikada epey ilgilendiriyor.
 
NATO üyesi olan Türkiye hem Avrupa Birliği’ne hem de ABD’ye; Kafkaslar’da Rusya’ya karşı bir denge unsuru olduğunu söyledi. Bunu bizzat sahaya inerek gösterdi hem de.
 
Bu güçlü duruş sebebiyle, AB’nin Türkiye hakkında alacağı kararlarda da bu dik duruşun bir turnusol olacağını düşünüyorum. Yaptırım kararı çıkmasını bekliyorum ama çok büyük bir karar da beklemediğimi söylemeliyim.
 
Ayrıyeten Avrupa’nın enerji güvenliği de Kafkasya’dan geçiyor. Türkiye bu hamlesiyle aslında AB’nin enerji politikalarındaki ipleri de eline almış oldu.
 
Yine ABD’nin yeni dönemde Türkiye’ye karşı uygulayacağı politikalar konusunda da Türkiye’nin Kafkasya politikası çok önemli bir silah olacak. Rusya’yı dizginlemek ve en azından tedirgin etmek adına bölgede güçlü bir Türkiye’nin olması ABD’nin işine gelir.
 
Dedim ya, Kafkasya’da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye.
 
Rusya’sız bir Kafkasya elbette düşünülemez. Bölgenin en güçlü aktörü neredeyse asırlardır Ruslardı ve hala da öyle.
 
Ama Türkiye, Azerbaycan’ın bu zaferine ortak olmakla aslında Kafkasya’ya da ortak olmuş oldu. Sıcak denizlere inme hayallerini adım adım gerçekleştiren Rusya; Suriye, Libya, İran, Gürcistan ve Ukrayna hamleleriyle Türkiye’nin neredeyse etrafını sarmış ve ‘Kurt kapanı’ oluşturmuş gibi görünüyordu.
 
Fakat Türkiye; Azerbaycan, Libya, Suriye ve Balkanlar’da yaptığı etkili hamlelerle; Rusya’nın ‘Kurt kapanına karşı ‘Ayı kapanı’ inşa etmiş oldu.
 
Yani Rusya’ya da ‘burada sadece sen yoksun, ben de varım’ mesajı güçlü bir şekilde verildi.
 
İşte bu yüzden Azerbaycan’ın bu zaferi, bir taşla binlerce akbaba vurmak anlamına geliyordu.