Sanatçılar birçok şeyden etkilenirler ve icra ettiklerin sanat kolunda bunları eserlerine yansıtırlar. Bu bazen bir bakış, bir gülüş olabileceği gibi bazen bir çiçek, bir kelebek olur; bazen de yaşadıkları yer, ya da gezip dolaştıkları memleketler olur. Bugün sizlere bahsini edeceğim şair Ahmet Üresin de etkilendiği iki yerin şiirini yazmış ve bunları ayrı ayrı kitaplaştırmış. Söz konusu kitapların konu edildiği yerlerin ilki doğup büyüdüğü Bozkır, ikincisi ise Öğretmen Okulunu okuduğu Akşehir. Şairimiz bu iki güzel ilçemizde etkilendiği yerlerin şiirlerini ayrı ayrı yazmış ve okuyucusuna iki ayrı kitapta sunmuş.
Konu ettiğimiz ilk kitap Bozkır Bozkır Derler… Bozkır ilçemize neden bozkır denilmiş bilmiyorum ama yemyeşil iklimiyle hiç de bir bozkır gibi durmaz ona bakan gözlerde. İşte şairimiz bir şiirinde buna itiraz eder:
Bozkır’a ‘bozkır’ derler bu çelişki
Bozkır’a gel ve Bozkır’ı gör iş ki
Doğa her renkle iç içe ilişki
Sana nasıl bozkır derler Bozkır’ım
Bu itirazdan sonra yavaş yavaş içerilere doğru bir yolculuk başlar şiirlerde:
Boz boz yerlerdeki
Çalıları kıra kıra
Belören’den saptım sağa
Altta çeşme suları, üstte gökyüzü mavi
Maviler arası bağlar yeşil yeşil
Mavi yeşil içinde girdim Bozkır’a
Bozkır yeşil, gönlüm mavi
Evet, doğduğu yerle iki renk olur şairin gönlü ve bu sevişmeden şiir doğar. Yaşananlar hep o toprağın üzerinde canlanır durur her yıl tazelenen doğa gibi.
Bozkır’a giderken,
İçimi bir sevinç kaplar
Aydınkışla Yokuşu’nda,
Hemen atlayasım gelir.
Bozkır’a varınca,
Eş ve dostu görürüm
Sonsuz mutluluk duyar,
Orda yaşayasım gelir.
Bozkır’dan ayrılırken,
Gönlüme bir hüzün çöker
Özlemlerimi bırakır,
Geri dönesim gelir.
Bozkır’dan ayrı kalınca,
Yaşamak zor gelir
İş, aş, gurbette neylersin,
Bozkır’ı özler Üresin
Modern dünyada doğduğu yerde yaşamak çok az kişiye nasip olmaktadır ve şairimiz de çok sevdiği sılasından gurbete çıkmışlardandır, kendi deyimi ile: ‘iş, aş gurbette’dir. Ama oraya tümüyle bigâne kalamaz ve yazdığı şiirlerle ve ara sıra yaptığı ziyaretlerle gösterir vefasını.
Ve Akşehir. Şairimiz Ahmet Üresin için bu şirin ilçemizin de özel anlamı var ki, burası için de kitaplık derecesinde şiirler yazmıştır.
Akşehir’den geçtim
Ak bir şehirden
Öğretmen Okulu’nda,
Ak ak öğretmenler önünden,
Ak ak öğrenciler geçti,
Ak ak öğrenciler,
Atatürk bilincini
Ak ak alarak geçti.
Ak ak geçenler arasından
Ahmet Üresin de geçti
Öğrencilik yılları, gençliği, gençlik duyguları Üresin’in gönlünde Akşehir ile yankılanmaktadır. Ne zaman burayla yolu kesişse o kendince güzel yıllara gider gelir duygu dünyasında. Duygu dünyasına giren her şey dilinde kaleminde cümlelere dönüşür ve mısra mısra şiire dönüşür:
Akşehir’den dün gece geldim geçtim
Kızılbahçe’de su içtim buz gibi
Gece hiç görünmez uzakların dibi
Gençliğimin güzel şehri Akşehir, ah!
Akşehr’den dün gece geldim ve geçtim
Güzeller içinde bir tek seni seçtim
Görünce vurulup da kendimden geçtim
Genliğimin güzel şehri Akşehir, ah!
Akşehir’den dün gece geldim ve geçtim
Kiraz yedim, öptüm o kiraz dudaktan
Sakındım hep kendimi, çer çöp, budaktan
Gençliğimin güzel şehri Akşehir, ah!
Bu şiir ve diğer şiirler devam eder gider mezkûr kitapta ve Akşehir birçok özelliği ve güzelliği ile şairimizin duygu dünyasından ak kâğıdın üstünde şiirleşir. Şiir yazmak hele ki bir beldeye şiir yazmak kolay kotarılacak bir iş değildir, oradan binlerce insan geçmiştir, oraya başka duygularda yaşamışlardır, işte şairin işi o duygularla da empati kurarak genel bir kompozisyon oluşturmayı başarmaktır. Ahmet Üresin bunu başaran ve okuyucusunun kalbinde yer edinen bir şairdir. Kendisine bu yolda başarılar diliyor nice şiir ve kitapta buluşmak üzere diyoruz.
Şairimizin diğer eserleri şöyledir: Bir Şiir Gibi, Selam Olsun, Beyaz Kuş, Gülkurusu Akşamlar, Güneşe Tutunmak, Aya Tutunmak, Gökyüzünün Öteki Yüzü, Bozkır’da Bir Dere Var, Bozkır Dereli Şair ve Yazarlar, Aşk Yirmi Dokuz Harftir, Şiire Tutunmak.
Sevgiyle kalanlar üresin.