BİR, İKİ, ÜÇ, TIP! FAKÜLTESİ…
Ankara’nın en büyük bulvarlarından bir tanesi Mevlana Bulvarı’dır.
Hani şu hala Konya Yolu dediğimiz bulvar.
Gölbaşı’ndan bu bulvara girip şehir merkezine doğru ilerlerseniz Beşevler kavşağını geçer
geçmez sağ tarafta Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesini görürsünüz.
Konya Yolu tabiatı itibariyle zaten yoğun bir yol. Tıp Fakültesi’nin önü de haliyle oldukça
yoğun. O yoğunlukta gözüme hep 42 plakalı arabalar takılır. Tıp Fakültesi’ne girmek için sıra
bekleyen pek çok arabanın arasında hatırı sayılacak sayıda 42 plakalı araba…
Peki, neden buradalar?
Tabi ki tedavi amacıyla…
Konya’dan Ankara’ya tedavi olmak amacıyla tıp fakültelerine pek çok hasta geliyor.
İyide Konya’da üniversite ve tıp fakültesi hastanesi yok mu?
Elbette var. Ancak yanlış giden bir şeylerde var.
Selçuk Üniversitesi ikiye bölünüp bazı fakülteleri Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne
verilirken en büyük destekçilerinden birisi bendim.
İki farklı ihtisas üniversitemiz olacak diye düşünüyor ve büyük umutlar besliyordum.
Takip eden günlerde ise hayal kırıklığı yaşadım.
İki yıldızlaşmış ihtisas üniversitesi yerine, İki vasat üniversite sahibi olmuştuk.
Konya’da yaşıyoruz.
Ekonomik kaynaklar ortada.
Siyasi destek hiç olmadığı kadar var.
İnsan kaynağı derseniz, akademisyenler buraya gelmek için can atıyor.
Fakat bir kurumu kaliteli hale getirmek için idare gerekiyor. İdarenin inisiyatif alması
gerekiyor. Ortaya farklı bir çalışma koymaları gerekiyor.
Peki, bizde öyle bir durum var mı?
Hayır…
Rektörlerden birisinin derdi ortada. Duruşu da ortada... Üniversitenin kalitesiymiş falan öyle
bir hayali de yok, bu uğurda harcamayı düşündüğü bir mesaisi de, ideali de yok. Çok şükür
arka bahçe haline getirilen bir üniversitemiz var.
Yıllardır yönettiğiniz üniversitenin tıp fakültesi hala yıldızlaşmamışsa, insanlar Konya’da
bulunan tıp fakültelerini bırakıp Ankara ve İstanbul’a gidiyorsa, fakülte yönetimleri de,
rektörlerde şapkalarını önlerine koyup bir düşünmeliler.
Evet, bizim şehrimizde iki önemli tıp fakültesi var. Ancak bu fakülte hastanelerini rakipleriyle
rekabet edecek ve marka değer haline getirecek noktaya taşıyacak irade ve idare yok.
Zaten söz konusu idarelerin öyle bir derdi de yok.
Anlaşılan o ki biz Konyalıları Ankara’ya hastaneye gelirken görmeye, üniversite yöneticileri de
durumu idare etmeye devam edecek.
Ancak Selçuk Üniversitesi’nin önünde yakında yapılacak rektörlük seçimi var.
Bu bir şans olabilir.
Mevcut rektör yeniden aday olacağını söylemiş. Bu konjonktürde yeniden atanması mucize
olur. Haliyle şansını deneyecektir. Ancak Konya aklıseliminin üniversitenin yarınını düşünerek
konuyu ciddi ele almasında fayda var. Aksi takdirde vasatlık içinde geçen bir beş yıla daha bu
üniversitenin tahammülünün olmadığını düşünüyorum.
3.KÖPRÜ VE 3. HAVAALANI İNŞAATLARI DURDU MU?
Geçtiğimiz hafta Kalyon Holding’in iftar yemeğine katıldım.
Kalyon Holding bilindiği gibi 3. Havaalanı ihalesini alan Konsorsiyum ’da bulunuyor. Aynı
zamanda Sabah ve ATV’nin sahibi konumundalar.
İftarda Ulaştırma Müsteşar’ı Hamdi Yıldırım ve Ulaştırma Bakan danışmanı İdris Uçma’yla
aynı masada bulunduk.
Fırsattan istifade sordum köprü ve havaalanının durumunu.
İdris Bey projelerde bir sorun olmadığını söyledi.
Havaalanı inşaatı tam gaz devam ediyormuş, hiçbir sorun yokmuş. Basında çıkan haberler
gerçeği yansıtmıyor muş. Ayrıca “Köprüyle ilgili küçük bir usul hatası var, onu da halledeceğiz,
zaten köprü değil bağlantı yollarıyla ilgili bir sorun vardı” dedi.
Yani kısacası 3. Havaalanı ve 3. Köprü inşaatlarında bir sorun yok. Okurlarımla paylaşmak
istedim.