Geçen hafta Cuma Hutbesini dinlerken hayatımda ilk defa Türkiye’de Müslüman bir ülkede yaşadığımın hissini yaşadım, şükrettim.
Tabiî ki öncelikle milletimize, böyle bir hükümeti iş başına getirdiği için, sonra Başbakanımıza Mehmet Görmez gibi değerli bir âlimi Diyanet İşleri Başkanlığına getirdiği için ve Diyanet İşleri Başkanımıza da böyle bir hutbe hazırladıkları için teşekkür ediyorum.
O gün Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk Yeni Haber Gazetemizi ziyaret edecekti. Tabi ben de bunun için hutbeden çıkınca direk takım kaptanımız Lokman Koyuncuoğlu Ağabeyimizin yanına gittim.
Hissiyatımı onunla da paylaştım. İlk defe bir Cuma Hutbesini dinlerken kendimi tam olarak İslam Âleminin içinde hissettiğimi, ilk defa ağladığımı, ilk defa Müslümanlığı bu kadar net hissettiğimi anlattım.
O gün her şey ile güzel geçti zaten, hem Lokman Ağabey, hem de gazetemizin kıymetli muhabirlerinden Sami Gediz’de o günle ilgili ayrıntıları sizlerle paylaştı.
Önce Gazetemizde Konya Ticaret Odamızın kıymetli Başkanı Selçuk Öztürk ve ekibini ve ardından da son mesai gününde Kıymetli Valimiz Aydın Nezih Doğan’ı makamlarında ziyaret etme olanağımız oldu. Onlarca not almıştım, özellikle Selçuk Başkanın Mısır ve Suriye ile ilgili tahlili ile Valimiz Aydın Nezih Doğan Beyefendinin Konya ile ilgili ifadeleri hakikaten sizinle paylaşmamız gereken değerli, kıymetli bilgilerdi.
Olmadı, zira Cumartesi günü bütün ailemizi yaralayan çok elim bir kaza yaşandı. Küçük kardeşim Bilal Bağcı’nın iki kızını, Şifa ve Esma Bağcı’yı, iki yeğenimi, evlatlarımızı tarlanın kenarında oynarken, yoldan çıkan bir otomobil katletti.
Tabi bu da ayrı bir mevzu, inanınız anlamak da zorlanıyoruz, bize hiçbir resmi kurumdan açıklama yapılmıyor, duyuyoruz, Ülkü Kalkır Eğitim Araştırma hastanesinde tutuluyormuş. İki masum çocuğun katili bayan hala tutuklanmadı bile.
Hani bizim yanlış haberlerimizi ihbar kabul edip bizleri sorgulayan değerli Savcılarımız var ya, onlara sesleniyorum, biz iki çocuğumuzu kaybettik, bugün bir haftası doluyor ve hala dava ile ilgili dosyanın nereden olduğu, iki çocuğumuzun katili Ülkü Kalkır ile ilgili hiçbir işlemin yapılıp yapılmadığını öğrenemiyoruz.
Emniyet Müdürümüz, değerli Savcılarımız, bu ülkede adam yerine konmak için zengin mi olmak gerekiyor. İçimiz acıyor, resmi muhatap bulamıyoruz, dosyanın akıbetini bile öğrenemiyoruz, anlayamadığımız bir karartma uygulanıyor, şaşırıyoruz.
Hatta öyle şeyler duyuyoruz ki, iki çocuğumuzun katili olan Ülkü Kalkır’a olay yerinde alkol testi bile yapılmamış. Değerli Emniyet Müdürümüz Hüseyin Namal, Değerli Savcılarımız böyle bir şey olabilir mi?
Devletimiz için iki çocuğun hiçbir anlamı yok mu? Suçsuz yere, tarlalarının kenarında oynarken bir otomobil gelir öldürür, ölen ölür, kalan sağlar bizim mi olur? 1 saat aracın altında körpe kuzumuzu bekleten polis memurlarından, acılı halinde babamı fırçalayan polis memurlarından hiçbir hesap sorulmaz mı?
Neyse gördüğünüz gibi ciğerimiz yanıyor, konuya nereden başladık, nereye gittik.
Sizin anlayacağınız biz o acımızla gündemi, o önemli Cuma Hutbesini, Selçuk Başkanın tahlillerini, Valimiz Aydın Nezih Doğan Beyefendi ile görüşmemizi yazamadık.
Biz bunları yaşarken bir taraftan da önce Mısır’dan dün ve önceki gün de Suriye’den gerçekten acı haberler geldi, geliyor.
Esed olacak pislik böceği Müslüman kardeşlerimizin üzerine kimyasal silah atıyor. İki günde yaklaşık 5 bin Suriyeli kadın, çocuk, yaşlı, masum Müslüman Kardeşimizi dünyanın gözlerinin içine baka baka katletti.
Başka bir drama ise bu arada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye düşmanı Maliki’nin davetlisi olarak Irak’a gitti.
Enteresan bir hafta yaşadık sizin anlayacağınız, sanki Şeytan son bir kez bütün gücü ile sosyal medyası ile sözde sanatçıları ile medyası ile Hürriyet’i, Aydınlık’ı, Sözcüsü, Milliyet’i, Taraf’ıyla, CNN’i, BBC’si ile Avrupa’sı, İsrail’i Kralı ve daha nesi ve nesi ile Müslümanlara saldırıyor.
Bizler Suriye’deki kardeşlerimizle, Mısır’daki kardeşlerimiz ile aynı zamanda acı kardeşi olduk. Allah’ım daha büyük beladan ve böyle belalardan, kazalardan hepimizi, hepinizi korusun, ümmeti korusun.
Rabbimiz Mısır ve Suriye’deki kardeşlerimizin acısını bize aynel yakin hissettirmiş oldu…
Yüce Olan Allah’a sığınmak ve güzel günlerin İslam Âlemi ile olmasını dilemekten başka ne yapabiliriz bilmiyorum ki…
Sizin anlayacağınız her açıdan gerçekten zor bir hafta geçti…