Karatay’da Büyük Sinan Mahallesi’nde, bir çocuğu öldükten sonra eline geçen her şeyi biriktirmeye başlayan bir annenin beş çocuğuyla birlikte bu çöp yığınlarının arasında yaşamhikâyesini geçtiğimiz ay ‘Bir ölümle 7 hayat söndü!’ başlığıyla vermiştik.
Haberle alakalı ne gazetemizi ne de şahsıma bu konuyla ilgili bir dönüş olmadı.
Malum Ramazan ayındayız.
Aklıma düşüverdi. Belki birileri gelmiştir diye tekrar gittim ailenin evine.
Değişen pek bir şey yok. Hatta çöp daha da fazlalaşmış ve sıcakla birlikte etrafa verdiği koku daha da artmış.
Çaldım evin kapısını çocuklar çıktı. Var mı gelen giden? dedim. ‘Bize ne gelen oldu ne de biri yardım etti’ dedi küçük adam.
Gidip görürseniz ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Evde aylardır biriken çöplerin pis kokusu mahalleye yayılırken, işin üzücü tarafı ise, en büyüğü 16 en küçüğü ise 2 yaşında olan 5 çocukta bu evde yaşamak zorunda kalıyor.
Sağlıksız bir ortamda büyüyen çocukların ayrıca ruhsal yönden de uygun bir ortamda büyümedikleri net olarak görülüyor.
Baba ise, iş çıkışı akşam akşama eve gelip, evin durumunu kabullenmiş görünüyor.
Özellikle annenin psikolojik tedavi olması gerekiyor.
14 yıl önce de 7,5 aylık çocuğunu kaybetmesi anneyi psikolojik olarak çökertmiş.
Çocuklardan ikisi de kendisine okulda arkadaşlarının davranışlarından dolayı okulu da bırakmış.
Tek göz odada yemek yapılıyor, yeniyor ve yine o odada da çöpleri görebilirsiniz.
Bir an için o çocukların yerine koyun kendinizi.
En azından çocukların sağlığı ve geleceği açısından gerekenler yapılmalıdır. Yardım derken sadece maddi anlamda değil manevi anlamda ailenin psikolojik destekle topluma kazandırılması gerekiyor.
Çocukların geleceği için bunlar yapılmalı.
İnşallah bu sefer seslerini duyurabilirler.