Binlerce Yıllık Türk Töresi: “Açinaoğulları”

Senan Kazımoğlu

“Türk” denilince ilk akla gelen şeylerden birisi de teşkilattır. Türk milleti hangi inanç ve hangi sistem altında olursa olsun, kendi köklerinden gelen binlerce yıllık teşkilat kültürünü muhafaza etmiştir. Bu teşkilat kültürü, Türkleri binlerce yıldır ayakta tutan ve 3 kıtada devlet kuran millet haline getirmiştir. Türk milleti, tarihi boyunca birçok tehlike ve badireyle karşılaşmış, ancak, sahip olduğu teşkilat geleneğiyle bunlardan bir şekilde kurtulmayı başarmıştır.

Bu geleneklerden birisi de “Açinaoğulları” geleneğidir. Eski Türk inancına göre, Türk milletini yöneticileri olan Hakanlar, Tanrı tarafından “kut” verilmiş hanedanlardan olmalıdır. Bu hanedanlara da “Açinaoğulları” denilmiştir. Türk inanışına göre bunun dışında kalan kimseler “Hakan” olamazdı. Bu sebepten Timur kendisine “Hakan” veya “Han” değil, “Emir” unvanı almıştı. Bu, çok fazla bilinmez ama sadece isimi de olsa, Emir Timur, her zaman Açinaoğullarından olan Cengiz Han soyundan birisini “Han” olarak yanında gezdirmişti.

Tarihi binlerce yıl eskiye dayanan bu töre, Hilafet devleti olan Osmanlı’da da devam etmiştir. Osmanlı Devleti her ne kadar Türk kültürüne ve milli değerlerine uzak olmasıyla anılsa da Devlet-i Aliyye, hiçbir zaman kendi Türklüğünü unutmamış, aksine Türk Töresinin günümüze kadar ulaşmasına katkı sağlamıştır.

Osmanlı Devletinin uyguladığı birçok icraat, Türk devlet töresinin birer yansımasıdır. Bunlardan birisi de, yukarda da bahsettiğimiz gibi “Açinaoğulları” töresidir. Devlet, Ali Osman Hanedanının da “kut” verilen Açinaoğulları soyundan saymıştır. Ayrıca, Cengiz Han soyundan olan ve kut sahibi olarak gördüğü Kırım Hanlarına her zaman hürmetkar davranmıştır.

Kırım, Osmanlıya bağlanınca, Hanlığın statüsünü korumuş, Kırımda hanlar adına para basılmasına ve hutbe okunmasına karşı çıkmamıştır. İlaveten Kırım Hanları, devlet protokolünde, Sultandan sonra ikinci kişi olarak görülmüştür. Bu Vezir-i Azamdan bile üstün mertebedir.

Osmanlı Devletinin “Açinaoğulları” töresine verdiği en büyük değer, Sultan I. Ahmet zamanında devletin daimi var olabilmesi için alınan kararda görülüyor. Bu karara göre, eğer herhangi bir sebepten Osmanlı Hanedanında da erkek evlat kalmaz ise, devletin başına Cengiz Han soyundan gelen ve Açinaoğulları’dan sayılan Kırım Hanı geçecektir.

Sonuç olarak Türk milleti, onu binlerce yıldır ayakta tutan töresine bağlı olduğu müddetçe yaşamıştır.

Bilge Hanın da dediği gibi: “Ey Türk! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir?”