Bu vatan üzerinde yaklaşık bin yıllık bir geçmişimiz var. Vatanı vatan yapabilmek için alnımızdan akıttığımız ter, damarlarımızdan akıttığımız kan var. Her karış toprağı terimiz ve kanımızla yoğurulmuş durumda. Bu topraklar o kadar mukaddes ve değerli ki üzerinde oynanan oyunlar bin yıldır bitmiyor ve binlerce yıl bitmeyecek.
Emperyalist güçler bu necip Milleti kılıçlarıyla, toplarıyla, tüfekleriyle yıkamayacaklarını bildikleri için bizi biz yapan değerleri elimizden almaya çalışıyorlar. Osmanlıyı da aynı şekilde yıkmadılar mı? Milletin içine fitne tohumları ekerek ırkçılığı ön plana çıkardılar. Önce inancımızı zayıflattılar. Sonra Türk, Kürt, Arap, Ermeni milliyetçiliklerini ön plana çıkararak toplumu ve nihayetinde Osmanlıyı parçalayabildiler. Bu gün oynanan bu oyun tüm şiddeti ile devam ediyor. Anadolu coğrafyasına sıkıştırılan bu necip milletin eski gücüne ve değerlerine sahip çıkacağı korkusu batıda hiç bir zaman bitmedi. Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri de üzerinden ellerini hiç çekmediler. Ne zaman ki bu toplum değerlerine sahip çıkmaya ve yeniden kendine gelmeye başladı, o zaman çıkardıkları iç karışıklıklarla ya bir askeri darbe ya bir ekonomik darbe aldı. Değerlerine sahip çıkan liderleri ya astırdılar ya da başka bir şekilde ortadan kaldırdılar.
Ak Partinin iktidara gelmesi ile maddi ve manevi olarak hızlı bir çıkış yakalayan Türkiye dünyayı tedirgin etti ve artık tüm güçleri ile bu vatan toprağını yeniden parçalamak için harekete geçtiler. 1000 yıllık kardeşliği bitirmeye, kardeşi kardeşe boğdurmaya çalışıyorlar. Osmanlı'yı Osmanlı yapan ırkçılığın üzerinde bir ümmet ve millet olma şuurudur, yani Osmanlı olmaktır.
Bilge adam Aliya İzzetbegoviç “Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtulmak için kendinizi müslüman olarak düşünmeye başlayın.” demiştir. Bu gün çoğunluğu aynı inanca mensup Türk ve Kürt kardeşler birbirine kırdırılmaya çalışılıyor. Eline silah alanların çoğu Kürt değil, PKK, PYD ve diğer çetelerde savaşanların çoğu bu coğrafyanın insanı bile değil. HDP müslüman kürtleri temsil eden bir parti değil. Ama öyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Tarihte bu oyunlar hep oynanmıştır. Zengin Alman yahudileri İsrail kurulmak istendiğinde gitmek istemedikleri için Almanya'da ikinci sınıf yahudiler fırınlarda yakılmış ve böylece diğerleri göçe ikna edilerek bu günkü İsrail kurulmuştur. Bu gün emperyalist güçler yeni bir piyon Kürt devleti kurmak için kürtleri öldürterek kürt milliyetçiliğini hortlatma gayesindedirler. Aslında iyi gözlem yapan herkes bunu açıkça görüyor. Bizi bir arada tutan değerlerimizi yeniden canlandırmalıyız. Hem Türk hem Kürt kardeşlerimiz bu oyunlara gelmemeli. Biz bir arada isek güçlüyüz bunu asla unutmayalım. Biz kurtuluş savaşını da birlikte verdik, Çanakkale geçilmez destanını da birlikte yazdık.
Yine bilge adamın bir sözünü nakletmek istiyorum. Aliya İzzetbegoviç : “Bir yerde çok problem varsa o yerde şafak sökmek üzeredir. Karanlığın en yoğun olduğu yerde güneş doğar, o yüzden istikbal yakındır.” demiştir. Şunu iyi görmek lazım, Ak Parti iktidara geldiği günden bu güne kadar Türkiye'de pek çok sivil devrim yapmıştır. Her alanda Ülkemizi şahlandırmıştır. Hedefler koymuştur. Hedeflerine de adım adım ilerlemektedir. Bu hedeflerin gerçekleşmesi halinde batı elindeki oyuncağını kaybedeceğini bildiğinden son kozlarını oynamaktadır. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı da, Başbakanı da kefenlerini giydiklerini açıklamıştır. Bakanları dahi şehitlikten bahsetmektedir. Bunlar boş söylenmiş sözler değildir. Milli mücadele ve tehditlerin boyutunu göstermektedir. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara yukarıdan bir bütün halinde baktığımızda ancak gerçekleri görebiliriz. Eğer önümüzdeki küçük taşlara takılmamak için hep önümüze bakarsak ufku kaçırırız. Biz büyük bir milletiz ve ufkumuzu kaçırmamalıyız. Tüm dünyadaki mazlum müslümanlar Türkiye'nin şahlanışını bekliyor. Günlük sıkıntıları bir kenara bırakıp büyük hedefe ve kızıl elmaya yönelmeliyiz.
Bu gün iktidarın karşısında duranlara bir bakın. Paralel yapı denilen örgüt, PKK, HDP ve bunların yandaşlarına bakın. Arkalarında kimler var? Başta Almanya ve İngiltere olmak üzere tüm emperyalist güçler. Hepsinin bir olup bu iktidarı devirmek ve hatta iktidarı bırakın sadece Recep Tayyip ERDOĞAN'ı devirmek istemelerinin altındaki gerçekleri görelim artık. Peygamberimizin'in (SAV) “Ümmetim şerde ittifak etmez” mealinde bir hadisi vardır. Bunu bile kriter alsak safımızın neresi olacağı, doğrunun neresi olduğu belli değil mi? Bu necip millet 14 yılı aşkın zamandır doğruda ittifak ediyor. Eğer bu kişiler yanlış kişiler olsaydı bu millet bu iktidar etrafında kenetlenmezdi. Tüm şer güçlerle karşı, tüm emperyalist güçlere karşı bu iktidarı desteklemezdi.
Yoğun bir fitne dönemindeyiz. Bu dönemde aradaki düşmanlıkları körükleyecek, fitnecilerin ekmeğine yağ sürecek eylem ve söylemlerden kaçınmalı ve müşterek değerlerimize sahip çıkmalıyız. Kişisel hesapları bir kenara bırakıp, kültürel ve fikri farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu görüp, bunları ayrışma vesilesi yapmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz. Devir birlik zamanıdır. Tüm akan kanlarımıza ve acılarımıza rağmen.
Yazımı Akif İnan'ın mısraları ile bitirmek istiyorum: Kim demiş her şeyin bitişi ölüm/Destanlar yazılır mezarlarımızdan.