Depremlerin fay hattı, fay hatlarının depremler üzerindeki tetikleyici etkisi günlük yaşamın içerisinde gündemdeki yerini korumaya devam etmektedir.
Depremlerin sadece bir fay hattının varlığı üzerinden bir anlayışa tabi tutmak, galiba psikolojik yönünü, beşeri ve ekonomik etkilerini daha ötesi düşünce anlayışının gelişim aşamalarını gözden kaçırmaya neden olabilir. Görmezden gelmek belki problemin kaynağından uzaklaşmaya sağlıklı düşünebilme yetisinin de azalmasını beraberinde getirebilir bu anlamda.
Fay hattı bir aykırılık durumu değil elbette dünyada. Dünyanın varoluşsal anlamda kendi dinamiğidir fay hatları. Termal sıcak su kaynaklarından tutun, toprakların oluşumuna kadar birçok evrede olması gerektiği için olan ve bu anlamda gereksizlik ifadesini barındırmayan bir jeolojik oluşumdur.
Burada konuşulması gerekenin fay hattının varlığı olduğu kadar elbette sosyo ekonomik koşullara olan etkisi bağlamında bilgilendirici çalışmaların yapılması güzel ancak önlemsel anlamda tedbir niteliğinde bireysel çalışmaların yapılması düşünülmesi gereken bir konudur.
Tabi burada bir doğal afet niteliği kazanması bu durumun can ve mal kaybına neden olabilmesiyle ölçülmesi Richter ölçeğinde yer edinmez. Şiddetin değeri, depremin niteliğini ortaya çıkarabilir; fakat düşünce anlayışına yönelik bir etki oluşturamayabilir. Yani mevzu depremin yok etmediği, ihmalkârlığın ise yeni bir doğal afet başlığı içerisinde yer edinmemiş olmasıdır.
Deprem ve düşünce anlayışı…
İhmal, elbette dünya sathında bir doğal afet niteliği taşımasa da sonuçta can ve mal kaybına neden olabilmektedir. Coğrafi felsefenin birey nezdinde ilk temaşa ettiği yer belki burası olmayabilir; burasının olmaması da merkezde olmayacağı anlamını taşımayacaktır.
Daha öce kaleme aldığım, “Bilginin Fay Hattı” yazısının ikincisi olan bu yazı dizisinde bilginin ihmalkârlığı ya da yalan yanlış bilgi ve söylemin depremden daha ötesinde ciddi bir deprem etkisi yaptığı da bilinen bir gerçektir.
Dikey ve yatay yerleşme şartlarının, yer etütünün yapılıp yapılmadığı, binanın inşası sırasında kullanılan malzemenin niteliğinin tespiti ve bu konuda ciddi denetimlerinin yapılması gerektiği gibi düşünce anlayışına sahip olmak yetmez, imarın birey tekelinde temsilcisi unsurların imar düşünce anlayışının bütün birimler dâhilinde bir ölçeklendirmeye tabi tutulması elzemdir. Ve bu küresel niteliğe sahip bir parametredir.
Yatay yerleşmenin fay hatlarının yaygın olduğu bir coğrafya da önemi ve önem kelimesinin kavramsal karşılığının insana tekabül ettiği bir düşünce anlayışına sahip olmak gerektiği tedbirsel anlayışın ilk adımıdır.
Bilginin fay hattı, bireyin yaptıklarından sorumlu olduğu kadar yapmadıklarından da sorumlu olduğunu bilmesiyle başlayacak olan bir süreç gibi durmakta. Yapılamayan bir duruma yapılmış süsü vermek, malumun ilanı olsa gerek. İnşaatın imar sürecinin bütün detayları bu konuda dikkate mazhar olmalıdır.
Yani insanın imarı ve şehrin imarı hususunda iki farklı olgunun, depreme dair fay hatlarının kapsam geçerliliği bir düşünce anlayışının potasında erimek zorunda olması, afetlerin kaynağına dair ciddi bir veri oluşturabilir. Ve kapitalist yerleşim şeklinin, kapitalist bina yapım anlayışının yıkıma olan etkisini tekrar gözden geçirmek gerektiğini yeniden düşünmeliyiz.
Sağlıcakla kalın.