Meclisteki gerginliğin nedenini koltuk renklerine bağlayan CHP’li vekille ilgili küçük bir yazı kaleme almıştım.
Gerginliğin nedenini renkler değil seviye erozyonu olduğunu kalemimin döndüğünce açıklamaya çalışmıştım. Özellikle muhalefet partilerinin her çaresiz kaldıklarında küfür ve hakarete sarılması beni çok rahatsız ediyor. Acziyetin tezahürü olarak görüyorum. Neredeyse Türkiye’nin istikrarsız günlerinde ki Meclis tablosunu özler oldum. Hatırlayın. Rahmetli Erbakan, rahmetli Özal, Demirel, İnönü, hatta başarısız bir siyasetçi ve yönetici olmasına rağmen Rahmetli Bülent Ecevit nezaketten ödün vermezdi. Meclisteki konuşmalar nezaket çerçevesinde atışmalarla geçerdi. Seyrettiğinizde keyif alırdınız. Demirel’in zeki polemikleri, Erbakan Hoca’nın nüktedan söylemleri kendisini dinlettirirdi. Ne hakaret duyardınız, ne nezaketsizlik.
Geçtiğimiz hafta Kamer Genç’in buraya yazmakta hicap duyduğum sözleri bir kez daha midemi bulandırdı. Söyler misiniz, bu seviyesizliğin nedeni ne ile açıklanabilir? Osmanlı’da şairi olmayan beyitlere Lâedrî denilir. İşte böyle bir beyitte, yani şairi ya da söyleyeni belli olmayan bir beyitte şöyle diyor:
Kabiliyet dâd-ı Hak'tır her kula olmaz nasip,
Sad hezâr terbiye etsen bî-edep olmaz edîp
Evet, bir insanda kabiliyet yoksa, dahası terbiyeden nasibini almamışsa, ne kadar terbiye edersen et edepli bir hale getiremiyorsun. Kısacası bi-edep ten edip olmuyor. Bir insan olarak bırakın bakan olmuş olmamış, herhangi bir kadına bu tarz laflar etmek ne kadar utanç verici. Duyduğumda hicap duydum. Sözlerin sahibi ise maalesef hala yaptığını savunuyor. Bizim duyduğumuzda utandığımız sözleri savunuyor. Olay gerçekten çok çirkin. Kadın sorunlarıyla bu denli ilgilenen Fatma Şahin’e söylenen bu sözler sanırım bütün kadınları yaralamıştır. Hemen belirteyim, CHP adına kürsüye gelen Mevlüt Aslanoğlu kürsüde bu konuyla ilgili özür diledi. MHP’lilerin desteğiyle verilen kınama önergesini Güldal Mumcu oylamaya koydu ve önerge kabul edildi. Kamer Genç’e kınama cezası verildi. Zaten rekor kendisinde. Kınama şampiyonu. Ancak değişen bir şey yok. Çare olmuyor maalesef.
Mecliste kadın temsilinin üst seviyede olduğu bir aritmetik var. Doğrusu kadın milletvekillerinin bir araya gelerek olaya toplu bir tepki göstermesini beklerdim. Ancak olmadı. Bu da başka bir ayıp. Peki, kınama bu tür davranışlara çare mi? Maalesef değil. Bir yaptırımı yok. Verilen cezalar yetersiz olunca Meclis’te kullanılan çirkin dil varlığını koruyor. Özellikle bu dönemde bu durumun arttığını görüyoruz. Neden arttı diye düşünmeden edemiyorum. Aklıma gelen iki husus var. Birincisi hep bahsettiğim bireysel seviye sorunu. Seviyeli adamı vekil yaparsan seviyesini meclise taşır. Birinci nedeninin bu olduğunu düşünüyorum. Diğer nedense liderlerin tavrının buna çanak tuttuğunu düşünüyorum.
Liderler gergin ve hakaretvari konuşunca vekili de bundan cesaret alarak seviyesini düşürüyor.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek bu konuyla ilgili liderlerde yardım istemiş. Umarım başarılı bir girişim olur. Meclisimiz temiz bir dile kavuşur.
PLATİN SARISI VE KIRMIZI SORUNSALI
THY çalışanlarının saçlarını platin sarısına boyatmasını yasaklamıştı. Bu hafta bir yasak daha geldi ve kırmızı rujda yasaklandı. Haberi okuyunca tebessüm etmemek elde değil. Bir şirketin kendi iç kurallarının bu kadar yankı bulması ise başka bir komedi. Çalışanlardan ses gelmiyor. Ancak kamuoyu! “olur mu canım” diyor. Adam hayatında uçağa binmemiş ama eleştiriyor.
Bir hostesin saçlarının rengi yahut kullandığı rujun renginden “bize ne” demek geçiyor içimden. THY'nin bu kararını Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin sert bir dille eleştirirken, yasağı 'sapıklık' olarak değerlendirdi.Memleketimizde neler oluyor, Gürsel Bey’in uğraştığı konuya bakın demeden de edemedim. Koskoca CHP’nin Genel Başkan yardımcısı bu maharetini birde sapıklık suçlamasıyla pekiştiriyor. Ticari bir kuruluş olan THY’den yapılan açıklamada, bu tür kurallarla makyaj ve saçta belirli bir standardı oluşturmanın hedeflediği belirtiliyor.Bakın Singapur Havayollarında da farklı bir uygulama var. Kabin memurları sadece koyu kırmızı oje kullanıyor. Diğer renkler yasak. Genellikle tüm şirketlerde frapan makyajlara izin verilmiyor.Bu tür uygulamalar ülkemizde neden tartışma konusu oluyor, bana da ilginç geliyor.