“Allahım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır."
Recep, Şaban ve Ramazan aylarını içinde bulunduran rahmet, mağfiret ve merhamet günleri olan üç aylar yaklaşıyor. Regaip gecesi ile başlayan, Berat ve Miraç geceleri ile devam eden, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi ile zirveye ulaşan ve Ramazan Bayramı ile nihayete eren bereket mevsimine 2 Şubat Çarşamba günü kavuşmuş olacağız.
Bu aylar bize, son yıllarda yaşadığımız buhranlardan ve dünya telaşları içinde bocalamaktan hasar gören ruhumuzu arındırmak; içinde bulunduğumuz gafletten sıyrılmak için büyük fırsatlar sunmaktadır. Diğer günlerde yapılan ibadetlerdense bu aylarda yapılan ibadetlerin mükâfatı kat be kat fazla verilmektedir.
Tasavvuf büyüklerinden olan Zünnun-i Misri bu ayların faziletini şöyle açıklar:
"Recep ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer." (Abdürkadir Geylani, Üç aylar ve Faziletleri)
Üç ayların başlangıcı ve ilki Receb ayıdır. "Receb" kelimesi, "tercib" mastarından türemiştir. Tevbekarlara rahmet, ibadet edenlere nur yağdığı bu ay, tazim ve hürmet anlamı taşıyan "asab" diye de isimlendirilir.
Cebrail a.s Rasûlüllah'a (s.a.v) ilk olarak Receb'in yirmi yedinci günü vahiy indirmek için inmiştir. Yine Efendimiz (s.a.v) o gün miraca çıkartılmıştır.
Rasulüllah (sas) şöyle buyuruyor:
• "Receb Allah'ın, Şaban benim, Ramazan ise ümmetimin ayıdır."
• "Kim Receb ayının yirmiyedinci günü oruç tutarsa, ona altmış ay oruç sevabı yazılır."
Bu aylardan ikincisi ve aynı zamanda Ramazan'ın habercisi olan Şaban ayıdır.
Bu ayın "şaban" diye isimlendirilmesinin nedeni, kendisinden birçok iyiliklerin doğmasıdır. "Şib" mastarından türemiş olup "dağ yolu" anlamına gelir. O iyilik yoludur. Şaban ayı ile ilgili rivayet edilen hadis-i şerifler şunlardır:
• "Şaban ayı girince, kendinizi temizleyin ve bu ayda niyetlerinizi iyileştiriniz."
• Üsame (r.a.): "Ey Allahın Elçisi! Aylardan hiçbirinde Şaban kadar çok tuttuğunu görmedim" diye Peygamberimiz'e sormuş ve O da, şöyle buyurmuştur:
"Bu ay insanların çoğunun değerini bilemediği, Ramazan ile Recep arasında kalan bir aydır. Bu ayda ameller alemlerin Rabbine yükseltilir. Amelim yükselirken oruçlu bulunmayı severim."
• Efendimiz (s.a.v) kendisine sorulan "Ya Resulallah, Ramazan'dan başka en faziletli oruç ayı hangi aydadır?" sorusuna "Ramazan'ı tazim için (Ramazan hürmetine) Şâban' da tutulan oruçtur." cevabını vermiştir.
Üç ayların sonuncusu ise; içerisinde bin aydan daha hayırlı olan ve Kuran'ı Kerim'in indirildiği Kadir gecesinin de bulunduğu, 11 ayın sultanı, iki gözümüzün çiçeği Ramazan ayıdır.
Beğavi'nin ifadesine göre Ramazan "ramda" kökünden türemiştir. Anlamı ise, "kızgın taş"tır. Çünkü onlar çok sıcak günlerde oruç tutarlardı. Araplar aylara isim verirken oruç ayı şiddetli sıcaklara rastladığı için Ramazan ismini verdiler. Günahları yakıp yok ettiği için bu ismin konulduğu söylenir.
Ramazan'ın hikmeti ile ilgili efendimiz (s.a.v) söyle buyuruyor:
• "Ramazan ayının ilk gecesi olunca, cennetin bütün kapıları açılır. Ay boyunca bir tane kapı bile kapatılmaz. Allah Teâla, bir çağırıcının şöyle nida etmesini emreder:
Ey iyilik isteyen! Gel, ey kötülükte ileri giden! Kendine dikkat et. Sonra der ki: "Yok mu bağışlanmak isteyen, o bağışlanacaktır. Yok mu bir şey isteyen, istediği verilecektir. Yok mu tevbe eden, tevbesi kabul edilecektir. Bu davet tan yeri ağarana kadar devam eder."
• "Benim ümmetime önceki ümmetlerden hiçbirine verilmeyen beş özellik, Ramazan ayında verilmiştir.
1. Allah katında oruçlunun ağız kokusu miskten daha güzeldir.
2. Melekler, iftar açıncaya kadar onların bağışlanması için dua ederler.
3. Şeytanların azılıları zincire vurulur.
4. Allah, hergün cenneti süsler ve der ki: 'Salih kullarım yakında kötülük ve eziyetten kurtulur."
5. O ayın son gecesi, günahları affedilir."
Peygamber efendimizin deyişiyle Ramazan; evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem ateşinden kurtuluş ayıdır.
Öyleyse adım adım yaklaştığımız bu bereket mevsimini dolu dolu geçirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Bu fırsatları kaçırmamak için şimdiden kumbaralarımızı doldurmaya çalışalım ki bire bin verilen bu günleri sadakasız geçirmeyelim. Borç oruçlarımız var ise bitirmeye gayret edelim ki nafile oruçlar tutabilelim. Günlük meşguliyetlerimizi azaltıp Kuran'ı Kerim'e daha sıkı sarılalım. Hatta evimizde yapacağımız büyük işler ve temizlik hazırlıkları varsa bir an önce halledelim ki bu aylardan daha çok nasiplenebilelim.
Kılmıyorsak namaza başlamanın tam zamanı!
İhmal ediyorsak Kuran'ı Kerim'i elimize, yüreğimize almanın tam zamanı!
Kötü alışkanlıklarımızdan kurtulmanın, arınmanın ve dirilmenin tam zamanı!
Rabb'im bu bereket mevsiminin nasiplilerinden olmayı cümlemize nasip etsin.