Koronavirüs nedeniyle birçok işletme gibi berberler de geçici olarak kapanmıştı. Bu durumu ilk başlarda çok hissetmesek bile, zaman ilerledikçe sıkıntı yaşamaya başladık.
Kafeye, lokantaya ya da lükse kaçan bazı tüketime ara vermek çok sorun oluşturmuyor ama berber olmayınca hayat çekilmiyor. Berberler noktasında bir düzenleme şart oldu.
Bu sürecin altın kurallarından biri temizlik ve hijyendi değil mi?
Kıl yumağına döndük, hijyen sağlamak zorlaşıyor. Saç sakal birbirine karıştı, kendi traş olamayan (benim gibi) çoğu insan, adeta insanlıktan çıktı.
Bu böyle gitmez deyip tüm cesaretimi topladım ve dün kendi göbeğimi kendim keseyim dedim. Makineyi elime aldım ve başladım kesmeye. Ama büyük bir hayal kırıklığının ortasında kaldım, ilk saç traşı girişimim hüsranla sonuçlandı.
Kulaklarımın üstünü biraz açayım derken, makineyi şakağıma kaçırdım ve kafamda modern bir tren yolu oluşturdum.
Aynaya baktıkça kah gülüyorum, kah moralim bozuluyor. Doğal olarak bir arayış içine girdim.
Önce berberimi aradım; ‘ne yapabiliriz, gelsem de beni evinde falan traş etsen, kimseye söylemem’ dedim. Adam haliyle kabul etmedi. Ben 3 bin TL ceza yemek istemiyorum dedi.
Sonra öğrendim ki oturduğumuz apartmanın 4. katındaki komşumuz berbermiş. Rica minnet ondan yardım istedim. O da haklı olarak, ‘komşum kusura bakma ben bu riski alamam, sana tarif edeyim sen kendin düzelt saçını’ diyerek kibarca reddetti beni.
Neticede, yolunmuş tavuk gibi kaldık ortada...
Etrafımdaki herkes bu durumdan dertli. Kimi arkadaşlarım Diriliş Ertuğrul sahnesinden fırlamış gibi saç sakal karışık, kimileri de Isparta Komando Okulu’ndan yeni gelmiş gibi dolanıyor ortalıkta.
Yani anlayacağınız, berberlerin işinin ne kadar kutsal ne kadar gerekli olduğunu acı bir şekilde tecrübe ediyoruz.
Kim çözecekse bu işe bir el atsın. En azından hijyen kuralları sıralanarak, sağlıklı ortamlar oluşturularak ve çeşitli tedbirler alınarak, berber ve kuaförler nöbet usulüyle açık tutulsun. Randevuyla müşteri alabilmeleri de sağlanabilir.
KONYA EMNİYETİ DESTAN YAZIYOR
Vatandaş: -Oh mis gibi yollar boş, basalım biraz.
Konya Emniyeti: -Yakaladık seni. Cezanızı yazıyoruz.
Vatandaş: -Pişmanım, çok pişmanım.
Bu diyalogu özellikle son 15 günde o kadar çok duymaya başladık ki.
Konya'da polis, sokağa çıkma yasağına rağmen dışarı çıkan ve tehlikeli araç kullanarak bunu sosyal medyada yayınlayan sürücüyü tespit ederek yakaladı.
Sürücü D.G.'ye tehlikeli araç kullanmak ve sokağa çıkma yasağına uymamaktan toplam 1516 TL para cezası uygulandı. Pişman olduğunu belirten araç sürücüsü D.G., "Pişmanım abi pişmanım. Ekmek almaya çıkmıştım. Şeytana uydum. Arabanın arkası oynadı. Pişmanım" dedi.
Hem sokağa çıkma yasağını delip hem de altına çektiği arabayla tenhada, pardon sosyal medyada artistlik yapanlar sırayla, önce Konya Emniyet Müdürlüğü tarafından sonra da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından hizaya getiriliyor, pişman ediliyor.
Geçen haftaki sokağa çıkma yasağında gördüklerimi yazmıştım geçenlerde. Bir gazeteci olarak bize bile 4 kere çevirme yapmıştı Konya Emniyeti. Aman ha artistlik yapıp, bana bir şey olmaz. Polisler beni nereden bulacak demeyin. Oturun oturduğunuz yerde demiştim.Tecrübeyle sabit, Konya polisi sokağa çıkma yasağını delen magandaları pişman ediyor.
Yeni nesil iletişime ayak uydurmalarını da ayrıca alkışlıyorum. Sosyal medyayı çok güzel ve caydırıcı bir model olarak kullanıyor Konya Emniyeti.
Bu sayede Bakan Soylu’nun da dikkatini çekmeyi başardılar. Bakan Süleyman Soylu, Twitter hesabından Konya İl Emniyet Müdürlüğü'nün sayfasındaki görüntüleri paylaşarak, "Türk polisi yakalar da, yardım da eder. Burada hem yakalamış hem yardım etmiş" ifadelerini kullandı.
Elinize sağlık Konya Emniyeti’nin değerli polisleri...
Başarılar.