Soğuk kış gününde ocakları ısıtması için atılan beddua ateşi bütün ihtişamıyla yanmaya devam ediyor.
Bu sene olimpiyatlara İsrail ve Amerika’nın da alenen katılacağı ve Pensilvanya vaizine destek verecekleri bildirildi.
Bu iki ülkenin bu zamana kadar açıktan destekledikleri adaylar istenen başarıyı elde edemediler ve bu olimpiyatlarda Pensilvanya vaizi en büyük adayları durumunda.
Bu iki ülke, Türkiye’yi alt etmenin tek yolunun, yumuşak karnı olan din meselesinde yıllardır başarılı bir şekilde takiyye yapmış olan ve milyonları aldatan Pensilvanya vaizini kullanmak olduğunu görmüş durumdalar.
Vaiz, İsrail ve Amerika için biçilmiş kaftan durumunda.
Böyle bir fırsat bir daha ele geçmeyebilir.
Adaylarından oldukça eminler.
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında gösterdiği performans, Pensilvanya vaizini en güçlü aday durumuna getirdi.
Takdir edilecek bir performans olduğunu kabul edelim.
Bu performansı ile son zamanların en iyi derecesini yapan vaizin, olimpiyatlarda aynı performansı gösterdiği takdirde olimpiyat rekorunu kırmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Bu performansa güvenen İsrail ve Amerika, vaizlerine her türlü desteği vermeye devam ediyorlar ama belli etmiyorlar.
Pensilvanya vaizi, her ne kadar arkasında İsrail ve Amerika’nın olduğunu ifade etmese de, kendine olan güveninin tek sebebinin bu iki ülke olduğunu bütün otoriteler dile getiriyor.
Bu olimpiyatlara gelinceye kadar Türkiye, olimpiyatların dua olimpiyatları olduğuna inanıyordu.
‘Dua’nın ‘d’sinin göbek kısmında gizlenmiş ‘bed’ ifadesini yatak olarak düşünen ve yataktan kalkılarak gece yapılan duanın ‘teheccüd’ duası olduğunu zanneden Türkiye, bu zamana kadarki bütün olimpiyatlara katılmış ve hatta olimpiyat kesesini kendi kasasından doldurmuştu.
Peygamberin bile katıldığı olimpiyatlara Türkiye’nin katılmaması zaten ayıp kaçardı.
Türkçe’ye yapılan dua diye yutturulmuştu beddua olimpiyatları ve Türkçe konuşan bütün insanlar yutmuştu bu afyonu.
Yok öyle üç kuruşa beş köfte!
Türkçe’ye yıllarca dua edilecek ve karşılığında bir şey alınmayacak…
Gerçekten tuhaf.
Beddua olimpiyatlarının şampiyonlarının madalya kazandıktan sonra kimlerin elini öpmeye gittiklerini Türkiye öğrendi öğrenmesine amma, uçurumun da kenarına geldi. Yardan uçmak istemeyen Türkiye bu seneki olimpiyatlara katılmayacağını birinci ağızdan deklare etti.
Türkiye’nin Başbakanı: “Bizim için olimpiyat, molimpiyat bitmiştir.” dedi ve noktayı koydu. Nokta.
Bu gelişme, beddua olimpiyatlarının biraz sönük geçeceğinin işaretçisi gibi duruyor.
Yıkanmış beyinler zorla stadyumlara doldurulmazlarsa, vaizi dinleyecek kişi sayısının da son derece sınırlı olacağı tahmin ediliyor.
Pensilvanya vaizi bu gelişmeye rağmen bütün hırsıyla olimpiyatlara hazırlanmaya devam ediyor.
Yaptığı açıklamalarda, Aralık ayındaki performansının bir başlangıç olduğunu, asıl yapacaklarını en yakınındakilerin bile tahmin edemeyeceğini, şu an daha iyi durumda olduğunu, gün görmemiş bedduaları birbiri ardınca sıralayacağını ve herkesi kendine hayran bırakacağını söylüyor.
Bir vaizin bunları söylüyor olması da ayrı bir hayranlık sebebi olsa gerektir.
Türkiye katılmayacak olsa da, bütün dünya beddua olimpiyatlarını beklemekte ve vaizin performansı herkesi ekranlara kilitleyeceğe benziyor.
Otoriteler, Pensilvanya vaizinin bu olimpiyatlarda en içli bedduaları birbiri ardınca sıralayarak bütün adayları geride bırakacağını söylüyor.
Beddualara kalbi dayanamayacak dinleyicilerin, vaizin Aralık ayındaki performansı ile duruma kendilerini alıştırmaları tavsiye ediliyor.
Vaizden bu zamana kadar kendine öğretilmiş şeyleri dinleyen ve bu yeteneğe hayran kalan kitlelerin, son bedduayı duyunca kendilerinden geçmeleri ihtimali karşısında, otoritelerin tavsiyesine uymakta fayda olduğu belirtiliyor.
‘Bed’i olmayan duanızı eksik etmeyin efendim.
Bed’li olanların bini bir paraya düştü çünkü.