Konya 744. Şeb-i Arus yıldönümünü karşılamanın heyecanını yaşadık.
Yurtiçinde ve yurtdışında örnek teşkil eden Hz. Mevlana’nın Vuslat Yıldönümü Törenleri bu sene de 10 günlüğüne Konya’nın gündeminde yer aldı.
Avrupa olsun Uzakdoğu olsun dünyanın her yerinden ve Türkiye’nin 81 ilinden insanlar bu sene “Kardeşlik Vakti” temasıyla Konya’ya geldi.
Herkeste tatlı bir telaş vardı.
Her ne kadar her sene değişiklik yapılsa da koltuklardaki boşluğu önleyemiyor. Gelenlerde işin sadece reklamında. Çoğu kişi sanki beni de görsünler bak geldim havasındaydı.
Girişlerde yine her zaman ki sıkıntılar vardı. Kimse nereye gideceğini bilmiyordu. Ayrıca onları yönlendiren birileri de yoktu.
Bazı kişilerde ben buyum ben şurada görevliyim, şurada meclis üyesiyim diye orada bekleyen insanları hiçe sayarak bir an önce salona girme derdindeydi.
Kısacası herkes sürekli söyledikleri, yazdıkları o hoşgörüden bi haberdi.
Her zaman bahsedilir Mevlana’nın hoşgörüsünden ama ne kadar hayatımıza uygulayabiliyoruz? Önemli olan da bu değil mi?
Sadece yılın son günlerinde hazırlıkları, hafta geneli baz alındığında sadece en fazla 20 gün aklımıza geliyor. O da sadece anmak için.
Mevlana şunu demiş, bunu demiş diyoruz. Sosyal medyada birilerine bir şey anlatmak için sözlerini paylaşıyoruz.
Hz. Mevlana’nın söylediklerini ne kadar uygulayabiliyoruz?
Yurt dışından gelen ziyaretçiler kadar Mevlana’yı tanımadığımız gibi ziyarete bile gitmiyoruz.
Bizim öncelikle bu durumu aşmamız gerekiyor.
Mevlana’yı sadece 7-17 Aralık arası tarihlerinde düzenlenen Vuslat törenlerinde değil yıl boyunca hatırlamamız ve hayatımızda yer vermemiz gerekiyor.
Mevlana’nın 7 Öğüdünü bile biraz anlasak yeter bizlere…
“Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
Hoşgörülükte deniz gibi ol.
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol”