Sessiz ve sakin bir Ramazan Bayramı’nı daha geride bıraktık.
Tatsız, tuzsuz, ruhsuz bir bayram olmasının yanında tüm İslam alemi için hüzünlü bir bayram olan bu Ramazan Bayramı’nda şüphesiz ki hepimizin gözü de kulağı da Gazze ile birlikteydi.
Katil İsrail’in Gazze’deki katliamları Bayram boyunca devam etti. Bebek katili zalim İsrail bu bayramı da hepimiz için zehir etti…
ABD başta olmak üzere bazı Batı ülkelerinin desteği sayesinde savaş suçu sayılan bu eylemleri cezasız bırakılan İsrail saldırılarıyla yalnızca birkaç gün içinde en küçüğü 5 aylık bebek olmak üzere 39 çocuğu daha şehit etti.
Filistin Enformasyon Bakanlığı’nın açıklamasına göre, son 20 yıldaki İsrail saldırılarında 3 binden fazla çocuk şehit oldu. Birleşmiş Milletler İnsanî İşler Koordinasyon Ofisinden (OCHA) yapılan açıklamada, 10 bine yakın Filistinlinin ise evlerini terk etmek zorunda kaldığı tahmin ediliyor…
Çok sayıda bebek ve kadının da katledildiği son saldırılara da başta Türkiye olmak üzere bazı İslam ülkelerinden tepki yükselirken, batı ülkeleri ve medyası adeta gözlerini kapatmış durumda. İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği son saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 52'si çocuk, 31'i kadın olmak üzere 181'e yükseldi. Katliamlar böyle devam ederse; bu sayının yükseleceği de tahmin ediliyor…
İsrail katliamlarına devam ediyor ama İsrail’e neredeyse tüm batı ülkeleri hala destek çıkmaya devam ediyor. Bunun yanında; Müslüman ülkelerin suskunluğu, sinmişliği ve miskinliği bu katillere en büyük cesareti veriyor.
Diyecek çok bir şey yok aslında. Üzgünüm, hem de çok üzgünüm. İsrail’den çok suskunluğumuza üzgünüm…
KURALLARA UYDUK MU?
Koronavirüsle mücadele kapsamında 30 Nisan günü başlayan 'tam kapanma' döneminde kurallara azami ölçüde dikkat eden Konyalılar, Ramazan Bayramı’nda da kurallara uydu.
Sokakları ve medyayı takip ettiğim kadarıyla gözüme batan sıkıntılı bir durum yoktu Konya’da. Emniyetin de işini yaptığını ifade edebilirim.
Geçen sene ilk defa kısıtlama altında bayram geçirdiğimiz için tecrübesizdik. Bu bayramda öyle olmadı. Geçen yılki bayramlarda pandemide nasıl yaşayıp nasıl davranacağımız konusunda hepimiz tecrübesizdik. Evde kalıp ne yapacağımızı bilemez haldeydik. Dahası, belirsizlik hepimizi yormuştu.
Gelinen süreçte ise sanırım kısıtlamalara hepimiz artık alıştık, olayı kanıksadık. O sebeple de bu bayramda daha tecrübeli bir bayramlaşma yaşadık. Telefonlar yine susmadı. Konya bu bayramı sessiz, sakin ve bir o kadar da tatsız tuzsuz geride bıraktı.
KONTROLÜ ELDEN BIRAKMAYIN!
30 Nisan günü başlayan tam kapanma süreci bu sabah 05.00 itibarıyla sona erdi.
İçişleri Bakanlığı, valiliklere ‘Kademeli Normalleşme Tedbirleri’ konulu genelge gönderdi. Genelgeye göre, bugün saat 05.00'ten 1 Haziran Salı günü saat 05.00'e kadar kademeli normalleşme dönemi tedbirleri uygulanacak.
Alınan pek çok önemli karar var. Kademeli normalleşme döneminde hafta içi 21.00-05.00, hafta sonları ise cuma 21.00'den pazartesi 05.00'e kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak. 65 yaş ve üzeri vatandaşlardan iki doz Kovid-19 aşısını yaptırmış olanlar ile 18 yaş altındakiler için sokağa çıkma kısıtlaması olmayacak. Hakkı olmasına rağmen Kovid-19 aşısı olmayan 65 yaş ve üzeri vatandaşlar, hafta içi sadece 10.00-14.00 arasında sokağa çıkabilecek. 65 yaş ve üzeri vatandaşlar ile 18 yaş altındakilerin şehir içi toplu taşıma araçlarını kullanmalarına müsaade edilmeyecek.
Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanmayan süre ve günlerde şehirlerarası seyahat serbest olacak. Yeme içme yerleri hafta içi 07.00-20.00 arasında gel-al ve paket servis, 20.00-24.00 arasında ise sadece paket servis olarak hizmet verecek. Bu tarihler arasında, kahvehane, çay bahçesi, sinema salonu, halı saha, internet kafe, yüzme havuzu ve spor salonları kapalı kalmaya devam edecek. Alışveriş merkezleri hafta içi 10.00-20.00 arasında faaliyet gösterebilecek, hafta sonları kapalı olacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında esnek çalışma usulleri uygulanmaya devam edilecek, mesai saatleri 10.00-16.00 olarak uygulanacak.
Açıkçası alınan kararlar beni pek tatmin etmedi. Kademeli normalleşme sürecinden ziyade ‘İtidalli Normalleşme’ süreci desek daha doğru olurmuş gibime geliyor. Bence bu hafta bu kararlar yeniden gözden geçirilecektir.
Ama şunu unutmamamız gerekiyor; gerçekten normalleşme istiyorsak hepimiz çok dikkatli olmalıyız. Yoksa geçen sene bu vakitlerde ilan ettiğimiz kademeli normalleşme sürecinden sonra yaşananları düşünüyorum da, çok sıkıntılı bir süreç yaşamıştık.
Kurallara uymazsak, belki iki ay nefes alırız ama sonrası çok vahim oluyor. Geçen sene Ağustos-Eylül aylarında yaşadıklarımızı bir daha yaşamayız inşallah.
Yeni dönem hepimiz için hayırlı olsun.