Güzel bir bayram ve uzun bir tatili daha geride bıraktık. Bayram belki bizlerden daha çok Mısır ve Suriye’de ki kardeşlerimiz için bayram olmalıydı. Zulüm ve işkence son bulmalıydı. Ama olmadı. Buruk bir bayram geçirdik. Biz burada bayram yaparken orada katliam devam ediyordu. Twitter aracılığıyla orada yaşananlardan her an haberdar olabiliyorduk. Dünya konjonktürüne baktığımızda her ülke bir menfaat uğruna ölen insanlara göz yumabiliyor. Bir hayvan öldüğünde dünyayı ayağa kaldıranlar bu ölümlere sessiz kalarak, insanlıktan nasibini almadıklarını bir kez daha tescillemiş oluyorlar.
Biz Konya’mıza dönerek bayramın ilk gününe gidelim. İlk gün bayramlaşma programı nedeniyle Mevlana Kültür Merkezindeydik. Protokol sırayla geliyordu. Oda Başkanları, kurum müdürleri ve vekiller yavaş yavaş programda yerlerini aldı. Bayramlaşmaya başladılar. Çeşitli ırklardan gelen öğrencilerde bayramlaşma programına gelmişti. Sudan, Afrika, Suriye, Mısır gibi birçok ülkenin çocuklarıydı onlar. Birleşmiş Milletler bayramlaşması gibiydi diyebiliriz. Sayın Bakan Ahmet Davutoğlu’nun programa gecikmesi MHP Milletvekili Mustafa Kalaycı’yı kızdırmış olacak ki, programdan erken ayrılarak bir nevi tepki koydu. Tavşan dağa küsmüş, dağın umrunda mı misali, terk etmesi hiçbir etki oluşturmadı. Bizde son olarak Bakan Bey ve diğer protokol üyeleri ile bayramlaştık. Bakan Bey’in TOKİ tarzında gazeteciler için oluşturulacak bir konut projesi vardı. Onu kendisine hatırlattım. İlgileneceğini söyledi. Umarım güzel bir şekilde sonuçlanır. Bayramlaşmanın ardından Çocuk yuvası ve sevgi evlerine Vali Bey ile geçtik. Her yıl evlatlık olarak bu bebekler ailelere veriliyormuş. Şimdi 3 tane yavrucak kalmış. Vali Bey bir tanesini kucağına aldı ve hareketli olduğunu söyledi, bundan gazeteci olur dedi. Allah bahtlarını güzel kılsın. Hepsi cennet kokan minicik yavrular. Sonra yaşları biraz daha büyük olanların kaldığı yurda geçtik. Bu evlerde bakımlarının çok iyi olduğunu söylüyorlar. Çocuklardan birisi maç tahmininde bulundu. Türkiye’nin 3-0 kazanacağını söylemişti ama ne yazık ki Hollanda’ya yenildik. Çocuk yetiştirme yurtları ve Sevgi evleri ziyaretlerinin ardından istikametimiz Huzur Eviydi. Pamuk teyzeler ve amcalarla bayramlaşmaya gittik. Burada da aynı heyecan vardı. Bakan Bey huzurevi programına geldi. Vali Bey ile Bakan Bey’i birarada gören pamuk teyzeler ve amcaların sevinçleri gözlerinden okunuyordu. Hepsi ile tek tek bayramlaştılar, tıpkı evlatlarına sarılırmış gibi tek tek sarıldılar. Akşamın bombası ise 2 sanatsever huzurevinde kalıyordu. Sırayla Türk Sanat Musikisinden eserler seslendirdiler. Bakan Bey ve Vali Bey bu sanatseverleri ilgiyle dinledi. Bakan ve Vali Bey’in eşleri de huzurevinde kalanlarla tek tek ilgilenip sohbet etti. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’te Huzurevinde kalan yaşlıların artık otobüslere ücretsiz binmesi için bir karar alacakları müjdesini verdi. Güzel temenniler ve dağıtılan hediyelerin ardından Bayramın ilk gününü bitirmiş olduk. Zaten bayramın devamı da akraba eş dost ziyaretleriyle su gibi akıp geçti. Bayramlar bir nevi eş ve dostların birbirlerini görmeleri hasret gidermeleri. Umarım bu bayramda herkes bunu başarmıştır. Nice bayramlara sağlık ve huzur içerisinde erişmek temennisiyle. Sağlıcakla kalın…