İslam âlemi olarak rahmet, bereket ve merhamet ayı olan Ramazan-ı Şerifi geride bıraktık. Tutulan oruçlar, semaya açılan eller ve dua eden dillerle Yüce Allah’ın rızasını kazanmaya çalıştık. Bir ay boyunca güzel hasletleri şiar edinerek kâmil insan olma yolunda elimizden geldiğince çaba sarf ettik. Sabrı, metaneti, birlik ve beraberliği, merhamet ve yardımseverlik kavramlarını ön plana çıkararak Ramazanın ruhunu yakalamaya çalıştık. Manevi iklimi en derinden yaşama gayretiyle kimi zaman iftar sofralarında kimi zaman çocuk seslerinin camileri süslediği teravihlerde kimi zaman da hüznün hâkim olduğu, beklenen merhamet elinin gözlendiği sokaklarda ihtiyaç sahiplerini arayarak bu ayın kadrini bilmenin derdinde olduk.
Bugün bir Müslüman olarak Ramazan Bayramına ulaşmanın haklı gururunu yaşıyoruz ancak 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerden dolayı gönlümüz yeterince coşamıyor. Depremde 50 bini aşkın insanımız hayatını kaybetti, binlerce kardeşimizin de hastanelerde ya da evlerinde tedavilerine devam ediliyor. Bu vesileyle bu bayramı eskisi gibi büyük bir mutlulukla değil, içimiz buruk bir şekilde kutluyoruz. Deprem sonrası ilk bayram olması da kabir ziyaretlerini çok daha anlamlı kılıyor. Belki deprem anı yaşananlar tekrar hafızalarda canlanacak, öksüz ve yetim kalan çocukların feryatları yürekleri dağlayacak…
Öte yandan dünyanın değişik noktalarında özellikle Müslümanların çektiği acı ve ıstıraplar da yaşadığımız burukluğa ayrı bir hüzün penceresi açıyor. Öyle ki Ramazan ayı kendisine zehir edilen Kudüs’ten dünyanın en büyük açık hava hapishanesinin yaşandığı Doğu Türkistan’a kadar Askeri darbeyle zor günler geçiren Sudan’dan kıtlığın pençesindeki Yemen’e kadar dünyanın değişik noktalarında Müslümanlara reva görülen işkence ve zulümler, zaten bozuk olan moralleri alt üst ediyor. Ancak biliyor ve inanıyoruz ki mümin gevşemez ve ümitsizliğe düşmezse üstündür. Kur’an-ı Kerimde bahsedildiği gibi “Şüphesiz her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. (İnşirah Suresi 5.ayet.) Onun için zorluğu görüp de kolaylığı görmeyenler Allah’ın nimetine şükredemezler.
Ümmetçe ve milletçe başımız dik yaşadığımız, sevincimizin kursağımızda kalmadığı, yediğimiz lokmaların boğazımızda düğümlenmediği nice bayramları hep birlikte yaşamak için gayret göstermeliyiz. Alvarlı Efe Hazretlerinin sözleriyle bayramınızı kutlar, hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ederim.
Can bula cananını
Bayram o bayram ola
Kul bula sultanını
Bayram o bayram ola
Hüzn ü keder def ola
Dilde hicap ref ola
Cümle günah affola
Bayram o bayram ola………Selam ve dua ile….