Batı Tiyatrosu

Ömer İnal

Tarihin yeniden şekillendiği önemli bir zaman diliminden geçiyoruz. Yıllardır yapılan planların sahada uygulanma aşamasına geçildiği, yeni bir ‘’böl-parçala-yönet’’ operasyonlarına tanıklık ediyoruz…

Osmanlı’nın dağılmasındaki en önemli nedenlerden biri Batı dünyasının yaydığı ‘’Milliyetçilik’’ yani ırkçılık akımı idi. Milliyetçilik fikrini empoze ettiği bazı grupları yanına alan Batı, Osmanlı’dan bazı milletleri devlet kurdurma hayaliyle koparmayı başarmıştı.

Yaşadığımız bu dönemde ise mezhepçilik üzerine kurulmuş bir parçalama stratejisi mevcut. Irak’ta Şii yönetimin Sünnilere yaptığı haksızlıklar nedeniyle güya Sünni olan DAEŞ’e kolayca alan kazanırken, bu terör örgütünün yaptıklarına karşı Haşdi Şabi siye Şii orijinli bir oluşum ortaya çıkıyor ve Sünni yerleşim yerlerini tehdit ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan birçok konuşmasında ‘’Bizim Sünnilik diye bir dinimiz yok, bizim Şiilik diye de bir dinimiz yok, Bunlar birer yoldur. Ama bizim bunların üzerinde tek dinimiz var, O da İslam’dır.’’ diyerek bu mezhep üzerinden yapılan fitneye dikkat çekiyor…

DAEŞ’le aynı merkeze bağlı olan PYD ise, güya DAEŞ’le savaşıyor ve ‘’kazandığı’’ yerlerde hakimiyetini ilan ediyor; Yani kısaca tamamen bir tiyatrodan ibaret tüm yaşanılanlar…

Aslında bu yapılanlarla Sünnilerin, Şiilerden, Şiilerinde Sünnilerden nefret etmesi, büyük bir düşmanlık beslemesi planlanıyor. Böylelikle İslam dünyası bir daha bir araya gelmesi mümkün olmayacak bir şekilde parçalanmış, ayrılmış ve yönetilmeye sömürülmeye uygun bir şekle gelmesi amaçlanıyor…

Tüm bunların yanında Batı dünyasının Orta Doğu’da elde etmek istediği başka şeylerde var. Bölgedeki ülkelerin sınırlarını değiştirmek, yeni alanlar, yeni koridorlar açmak istiyorlar ve bu planları hayata geçirirken bölgenin insanını ve parasını kullanıyorlar.

Kimi insanları türlü fitnelerle kandırıyorlar, kimi gruplara ise büyük hayaller vaat edip, çatışmayı, savaşı körüklüyorlar…

Amaçları tamamen kendi menfaatlerine göre dizayn edilmiş bir Orta Doğu. Bölgenin küçük devletlere ayrılması ve belli yerlere yerleştirilmiş terör devletleriyle, kendilerine hizmet etmeyen politikalara yönelen devletleri, o terör devletleriyle terbiye etmeye yönelik bir plan, bir kurgu..

Bugün Türkiye’de yaşananlara Batı’nın verdiği tepkinin arkasında bu gerçek yatmaktadır. Türkiye’nin politikalarını, istedikleri doğrultuya çekmek için kullandıkları tüm araçlar birer birer yok edildiği için büyük bir endişeye kapılmışlardır ve işte bu yüzden terör suçları nedeniyle tutuklanan HDP’li vekillerin TBMM’ndeki yerlerine Avrupalı Büyükelçiler oturarak gerçek yüzlerini açık etmişlerdir.

Geldiğimiz nokta itibari ile, kendini medeniyetin merkezi olarak lanse eden Batının çürümüşlüğünü ve çaresizliğini net bir şekilde görmekteyiz. Tıpkı Milli Şairimiz merhum Akif’in mısralarında vurguladığı gibi, ‘’Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar’’

Rabbim devletimize zeval vermesin, devletimizi payidar eylesin… Milletimizin birlik ve beraberliğini daim eylesin… Ordumuzu peygamber ocağı eylesin, Aziz eylesin Muzaffer eylesin…

Selametle…