Saygıdeğer Kardeşlerim,
Aralık ayının başında insanları ayrı bir telaş sarar. Aralık ayı demek yılın son ayına girmiş olmamızdan ziyade Hristiyanlar için Christmas ve Happy New Year demek. Sokaklar süslenir, vitrinler rengârenk ve göz kamaştırıcı süslemelerle ışıl ışıl olur. Şehirde çocuklara özel Christmas Market kurulur, bir de onların gönüllerine dokunan Santa Claus var, kocaman ve süslenmiş çamın altında oturur, çocukları kucağına oturtup hikâyeler anlatır ve şeker verir.
Evet, bu tabloyu yıllarca yurt dışında görmüşken bugün vatanında yaşayan bir Müslüman olarak aynı tabloyu vatanımda görmek beni çok yaralıyor! Bu tablonun her geçen yıl daha da içler acısı bir hâle bürünmesi de inanın kahrediyor!
Bizim zavallıların daha neyi kutladıklarını bile bilmemeleri başka bir hüsran sebebi! Adına Noel deyip ama Noel’i yeni yıl sanmaları mı desek, yoksa çamı yeni yılda evlerine dikip süslemeleri mi desek. Çılgınlık boyutuna varan alışverişlerinden tutun yakışıksız eğlencelerden mi söz etsek? Yok efendim milli piyangosu vs. derken asıl gelecek umudumuz olan çocuklarımızı Noel Baba ile özdeşleştirmek yakışır bir hâl mi biz Müslümanlara?
Bizler neden İslamiyet'le uzaktan yakından alakası olmayan ve Batının batıl inançlarını sürdürmek için çaba sarf ediyoruz?
Bu âdet Hristiyanların uydurmuş olduğu bir âdettir. Onlar asla sizin karşınıza çıkıp doğrudan doğruya biz haça tapıyoruz demiyorlar, demezler de. Çocuklarımıza kendi dinlerini aşılamak için dolaylı yollardan geliyorlar bu da o yollardan biri.
Adeta içten içe çocuklarımızın zihnini işgal etmeye çalışıyorlar. Eğer bizler kendi örfümüze ve âdetlerimize sarılıp bağlanmazsak başkalarını taklit etmekte yarışırsak, taklit ede ede erir, yok olur, siliniriz!
Kültürmüş, Noel’miş, Noel Baba'ymış, yok efendim yeni yılmış, diye diye evine sok çamı! Kapına as çelengi! Hindiyi koy masana, eee ne farkın kaldı Hristiyan’dan!?
Noel Baba’yı tanıyan biz Müslümanlar, İmam Zeynel Abidin Hazretleri’ni tanıyor muyuz?
Canı gönülden bilhassa da okurlarımdan rica ediyorum, her Müslüman Zeynel Abidin Hazretleri’nin kim olduğunu ve neler yaptığını lütfen araştırsın nasıl zengin bir kültüre sahibiz anlayalım ve anlatalım!
Christmas kelimesi: Christ'ten geliyor yani Hristiyan demek öncelikle bu âdetin isminin nereden geldiğini iyi anlamak lazım. Daha sonra evlerine aldıkları çam ağacını neden süslediklerini iyi araştırmak lazım. Zira Hristiyan inanışına göre Hz. İsa(as) tabii bizim de iman ettiğimiz bir peygamber çünkü imanın şartlarından biri de peygamberlere imandır. Ama Peygamber Efendimiz'in(sav) gelmesiyle yani "SON PEYGAMBER''in(sav) dünyayı teşrifiyle Hz. İsa'nın(as) hükmü son bulmuştur! Hz. İsa’nın(as) o dikilen çam ağacına ineceğine inanıyorlar.
Peygamber Efendimiz (sav) Müslüman olmayan toplumlara benzemememiz konusunda bizi kesin bir emirle ikaz ediyor ve onlara benzersek onlardan olacağımız noktasında uyarıyor.
“Ey iman edenler! Eğer Kitap verilen (Hristiyan ve Yahudi)lerden herhangi bir gruba uyarsanız (onların İslâm’a aykırı hallerini ve yaşayış şekillerini, plan ve programlarını benimseyip kendinizi onlara benzeme ve beğendirme tavrına ve yarışına girerseniz, iyi bilin ki onlar), sizi (ve neslinizi) imanınızdan (ve mânevî değerlerinizden koparıp, birbirinize hasım yapar) sonra küfre/kâfirliğe döndürürler.”
(Âl-i İmrân Sûresi/100.Âyet)
Müslümana yakışan köklü ve doğru (Hak) olan şeyleri yapmak. Bizim de birbirimizi kutlayacağımız bayramlarımız var, büyüklerimize ve küçüklerimize bizlerin de hediyeler verdiğimiz dinî ve millî bayramlarımız, kandillerimiz var. Üstelik hediye vermek Peygamber Efendimiz'in (sav) sünneti.
Bu sünnetini unutup, unutturup Hristiyan âdeti ile Noel adı altında hediyeleşmek ne kadar utanç verici değil mi?
Ama maalesef bu devirde, özellikle bayramlarda hediyeleşmek bir yana, insanlar birbirinden kaçar hâle geldi; ne zaman bir bayram olsa evin kapıları kapanıyor, tatil bahanesiyle herkes kaçıyor. Söz konusu Christmas/Happy New Year olunca da herkesten önce bizimkiler kutluyor. Dinî tahsil almayan ve dinî şuura kavuşmamış kimseler, yüzyıllardır sanki bizim bayramımız gibi kutladığı bir şey hâline getirdi.
Üstelik bizim Hicri Yılbaşımız varken!..
Hak ile batılın arasındaki fark bu kadar açıkken niye yanlış yola, üstelik hemen hemen her konuda meylediyoruz?
Misal neden bizim ülkemizde veya bütün İslam beldelerinde onlarınkinden daha güzel bir yaklaşımla Hicri yılbaşı kutlanmıyor?
Ne bu özenti? Neden benim ülkemde Batı(l)ın âdetleri ısrarla yaşatılıyor?
Benim dinî bayramım Avrupa’da kutlanıyor mu veyahut resmi tatil olarak ilan ediliyor mu?
Bunların hepsi nedir biliyor musunuz?
Folklorik kılıfla yapılan işgal!
Amaçları da kendilerine benzetip yavaş yavaş Hristiyanlaştırmak! Önce seni geleneklerinden koparıyorlar, yumuşatıyorlar, gözünü boyuyorlar. Gözünü açtığında ise bir de bakmışsın ki batıl inançlar bir virüs gibi yayılmaya başlamış. Her yeri sarmış! Bunu durdurmak ise sadece toplumun fabrika ayarlarına dönmesiyle mümkün. Yani tedavimiz dışarda değil, içimizde!
Batı’nın -varsa- ilmi, fenni, teknolojisi alınmalıdır; âdet ve davranışları değil! Âdet ve davranışları onlar gelsin de biz Müslümanlardan alsınlar.
Mevlâ’yı Müteâl bizi taklit ve özenti hastalığından kurtarsın.
Amin!!!
Selam ve dua ile…