Yakın gelecekte geçeceğimiz yönetim ve idare biçimi olan Başkanlık nedir?
Türkiye’ye ne kadar uygun? “Başkanlık sistemi” ve devamında uygulanacak olan “Eyalet sistemi” ülkenin parçalanmasına mı neden olacak?
Hepimiz zaten biliyoruz da yinede kısaca neymiş bu Başkanlık bakalım; Devlet yönetiminde “tek bir kişinin” başkanlığında devleti yönetme esasına bağlı bir siyasi sistem olan Başkanlık, Yasama, yürütme, yargı organları arasında kesin bir ayrıma, dengeye dayanan “seçilmiş iktidarın” “hükümetin” daha etkin olanaklara sahip olmasıdır.
Peki hükümet hazır mı? Hazır olmasa bile en azından yılladır Başkanlık sistemi için olmazsa olmaz gerekli olan “Ana Yasa” çalışmalarını hızla gerçekleştirmeye çalışsa da başta muhalefet olmak üzere bir kesim sürekli “Ana Yasa” düzenlemelerinin önüne taş koyuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ında yıllardır dile getirdiği değişiklik şart dediği, Ana Yasa’daki düzenlemeler yapılmazsa bizde Dünyada Başkanlık sisteminin bulunduğu kimi ülkeler gibi yasama, yürütme, yargı ve iç sorunlar nedeniyle başkanlık sisteminden parlamenter sisteme tekrar geçmek zorunda kalabiliriz ki bu geçiş soft olmaz.
Başkanlık sisteminin uygulandığı bazı ülkelerde belki gücün-iktidarın verdiği yanılgıyla kimi zaman yolsuzluk, tanıdık kayırma, kısmen diktatörlük görülmüş. Bu yüzden Başkanlık sistemi bazı çevreler tarafından ciddi manada eleştirilmiş, istenmemiştir.
Peki her seçilmiş iktidar yolsuzluk yapar mı? Hayır!
Bizde 17-25 Aralık örneğini yaşadık, gördük. Sosyal medyalara düşen ses kayıtları, görüntüler, belgeler, bilgiler. Ne oldu? O dönemde yaşanan, yaşatılan algı yönetiminin hepsinin aslında profesyonelce hazırlanmış, kurmaca bir planın parçası olduğu anlaşılmadı mı? Anlaşıldı!
Bu siyasal bir durum değil ülkenin bütün dinamiklerini ilgilendiren, hepimizin geleceği için hazırlanan hazırlanmaya devam edilen bir sistem. O yüzden pek çok kişi başkanlık sisteminin zor durumlarda daha ayakta kalıcı güçte olduğunu iddia eder.
Dünyadaki örneklerine baktım araştırdım aynen onlarda olduğu gibi bizde de iç ve dış siyasette yaşanan pürüzler var terör sorunlarının giderilmesi içinde Başkanlık sistemi olmazsa olmaz. Mesela Fransa, Cezayir Bağımsızlık Savaşı esnasında yarı başkanlık sistemine geçmiş, aynı şekilde Sri Lanka da sivil savaş kalkışma ve terör sorunları esnasında başkanlığı tercih etmiş. Uluslararası otoritelerde Fransa ve Sri Lanka'da yarı başkanlık veya başkanlık sistemine geçişin olumlu sonuçlar verdiğini ifade ediliyor.
Başkanlıktan sonra uygulanacak olan “Eyalet Sistemi” ülkeyi bölecek mi?
Bütün Dünyaya 6 asır hükmeden Osmanlı Devleti'nin kusursuz işleyen mekanizmasının içerisinde “Eyalet Sistemi” yatmaktadır. Osmanlı için olmazsa olmaz hatta en büyük yönetsel birim eyalet sistemiydi. Eyalet veya “Beyler Beyliği” denilen bu yönetim birimleri sancakların birleşiminden oluşuyordu ve 1590 yılından sonra beylerbeylik kelimesi yerine eş anlamlısı olan eyalet kelimesi kullanıldı.
Büyük Osmanlı İmparatorluğu’nun temel devlet yapısına zarar vermeden yüzyıllar boyu kullanılmıştır. Son yüzyılda ise vilayet sistemine geçilmiş.
Kim bilir. Belki de çöküşün bir başlangıcı olarak tekrar vilayet sistemine geçilmesi etkin olmuştur.
Peki Türkiye Osmanlıyla aynı kaderi mi yaşacak? Hayır!
Şu dillere pelesenk olan “Yeni Dünya Düzeni” safsatasının karşısında “Büyük Türkiye Devleti” olarak yoluna devam edecek. Çünkü Yeni Dünya Düzeni diye bir şey yok. Yeni Dünya Devletleri var. Ve işte dünyanın 5’ten büyük olduğunu, Başkanlık Sistemine geçerek yakın tarihte belki tüm dünyaya ilan edeceğiz.
Şu da bir gerçek. ‘Erken kalkan yol alıyor’ ya!
Bizde yerimizde saymaya devam ediyoruz.
Zaman kaybediyoruz. Bekliyoruz. Bekletiliyoruz.