Yeni Haber ekibi olarak bugünler de biz çok mutluyuz. Zira Gazetemiz bu günlerde oldukça fazla misafir ağırlıyor.
Bu bizi mutlu ediyor. Şükürler olsun biz misafir ağırlamayı gerçekten çok seviyoruz. Mesela dün gazetemizi ziyaret edenlerin bir kaçını size ifade edeyim, İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Korkmaz, İşadamı Ali Deresoy, Gazeteci Kerem İşkan, SELSİAD Yönetimi…
Hepsi hoş geldiler, sefalar getirdiler ve hepsi başımızın üzerindeler. Belirtelim.
Elbette bu ziyaretler de müthiş önemli ve güzel fikir jimnastikleri de yaşanıyor.
Şahsen ben kiminle oturursam, kiminle konuşursam kendimi biraz daha zenginleşmiş hissediyorum.
Dün SELSİAD (Selçuklu Sanayici ve İşadamları Derneği) olarak Başkan Sayın İsmail Kolat ve Yönetim Kurulu Üyeleri Sayın Abdullah Özbey, Sayın Seyit Karaca, Sayın Naci Atalay’da gazetemize teşrif ettiler.
Kendileri ile uzun uzun konuşma olanağı bulduk.
Doğrusu Başkan Sayın İsmail Kolat bu ziyarette çok önemli konulara temas etti. Anlıyoruz ki SELSİAD önümüzdeki günlerde Konya’da aktif bir şekilde çalışacak.
Özellikle yerli otomobil ile ilgili çalışmaları varmış, onu da öğrenmiş olduk.
İsmail Bey bahsedince öğrendim, Türkiye’de araçların kaportaları üretilmiyormuş.
Ülkemize kaporta Çin’den geliyormuş. Çin’den zaten ülkemize 60 günde geliyor ve bir sürü navlun parası ödeniyor ama durum zannettiğimizden daha kötüymüş. Zira araçların yedek parçaları Çin’den önce Avrupa’ya, daha sonrada ülkemize ve Konya’ya geliyormuş. Düşünebiliyor musunuz maliyeti.
SELSİAD Üyesi bir İşadamımız bu konuda üretim bandı oluşturmuş ve artık Konya’da kaporta üretilecekmiş.
Elbette bu konular süreç ister, hemen “yaptım oldu” ile olmaz, sabır, zaman, nohav dediğimiz, birikime ihtiyaç vardır.
Ama bir yerden de başlamak gerekiyor, şimdi bu süreç Konya’da başlamış oldu. Umarız hayır ile neticelenir.
Diğer taraftan İsmail Kolat Bey’de, doğal olarak da SELSİAD üyeleri de Konya’daki dağınıklıktan, fitneden muzdaripler.
Anladığımız Konya kolay kolay bu konularda yol alamayacak. Birkaç defa yazdım, hepimiz, herkes iyi niyetli, Konya’daki en büyük sıkıntı bir başın olmaması, böyle olunca da küçük hırslar, insanları, toplulukları yönetir hale geliyor.
Ama ben bu sorunun büyüklerin büyük olamama paradoksları ile de alakalı olduğunu düşünüyorum.
Düşünün bir, Konyalılar kaç kişinin arkasında durdu, peki arkasında durduklarımız ne oldu?
Bir makama gelince kendisini oraya getirenleri beğenmez oldu.
Yahu inanınız size bir çırpıda böyle en az 10 insan sayabilirim.
Hatta bu konuyla ilgili bir tarihte, “biz birileri bir makama gelsin diye mi mücadele ettik”, mealinde bir yazı yazmıştım.
“Ağabeyimiz büyük adam”, diyoruz, yanında duruyoruz, o bir yerlere gelince ne ekip tanıyor, ne yanında duran insanları.
Hatta işin daha kötüsü, kendisinden küçük bir şey rica ettiğinde sana ahlak dersi bile verir hale geliveriyor.
Bu yolculuklarımın tamamı “Konya’da büyük adam yok” önermesinin teyidi ile sonlandı. Bize büyük zannettiklerimiz her zaman büyük adam olmadıklarını gösterdiler.
Şunu da ifade edeyim, insanımızın geneli böyle…
O öyle de, şu farklı mı? Hayır, farklı değil. Hepsi aynı.
Neticede sevgili İsmail Kolat ağabeyim, bizim görebildiğimiz Konya’da var olmak, Konya’da iyi bir şeyler yapmak kolay değil ama ne yapalım, burası bizim şehrimiz, bizim memleketimiz, Üstat Fevzi Halıcı’nın şiirindeki ifade ile “bizim vatanımız”…
Burada önemli olan bu memleketi seviyoruz, iyi niyetimizi koruyoruz, koruyacağız, Konya için bir şeyler yapmak isteyene destek olacağız, yanında yer alacağız.
Bu prensipler çerçevesinde kalmanın en doğru eylem olduğunu düşünüyorum.
Yoksa Konyalıların peşine bir düşerse insan şu kesinki her şeyden önce insanlıktan nefret eder hale geliyor.
Bu arada SELSİAD ekibi ile konuşurken şunu da anladım, sosyal medya, internet daha fazla kontrol altında olmalı. Bugün işadamlarımıza, siyaset erbabımıza, gazetecilere, sanatçılara karşı sosyal medya adeta bir silah gibi kullanılıyor.
Tabi bu konuda SELSİAD gibi kurumlara da büyük görevler düşüyor, onlar yapılan yasaların yanında yer alırlarsa CHP’de bu konulardaki düzenlemeleri Anayasa Mahkemesine götüremez, Anayasa Mahkemesi de iptal edemez.
Yazının sonunda şunu da ifade edeyim, İsmail Kolat Beyin bilgi verdiği bir diğer konu ise SELSİAD’ın sosyal çalışmaları ile ilgiliydi. Anlıyoruz ki, zekâtın akıllıca ve verimli kullanılmasından fakirlerin ücretsiz ev sahibi olmasına kadar bir sürü konuda da projeleri var.
Uygulasınlar, yapsınlar ve bize anlattıkları güzel projeleri uygularken bizleri de yanlarında görecekler, Rabbimiz bize ömür verdiğince, bunun için kendilerine söz verebiliriz.
SELSİAD’a çalışmalarında başarı diliyoruz, Konya’nın hayrına olan her işin yanında olduğumuzu da bir kez daha bu vesile ile belirtmiş olalım…
Her şey Konya için, Konya için olan da özünde insanlık için.
Mesele budur…