Örtüyü süs edinenler devrindeyiz. Başını örten,tesettürü anlamayan bir çare hanımların yaşadığı, göz kapaklarındaki tesettürü indiremeyen beylerin olduğu ..
Tanıdık zamanlar değil, aşina olduğumuz zamanlar ise hiç değil. Mesela "Şal" modası şu boynuna değin gösteren, başı örten.
Beş sene öncesine değin var mıydı? Varsa da yaygın mıydı? Hayır.
Her gün biraz daha esiri olduk "moda" denen dayatmanın.
Kıyafetlerin rengi uyumlu olsun diye uğraştığımız kadar hiç uğraştık mı acaba; "içimizle dışımız aynı olsun"diye.. Sanmıyorum.
Hiç uğraştık mı? "Günahlardan arınmak için?" Uğraşmaya zaman olmadı değil mi? Ya da özür dilerim, günahlarla yaşamaya alıştık mı? Büyük günahları bile küçük görür olduk.! Günahlarımızı meşrulaştırmaya başladık sonra. Anlatır olduk. Anlatırken, yüzler kızarmayı unuttu. Oysa ne kadar da aciz insan, fark etse kendini, bir keşfetse. Kendinin aciz olduğunu kavrasa sonra. Kendine gelecek belki. Ölümlü olduğu hatırından çıkmasa diyecek ki: Dünya,ben olmadan döner.! Kendime gelmeliyim.
Görüyoruz şimdilerde; Kızlarımız dar paça pantolon, üstünde kısa bir tunik. Vücut hatları olduğu gibi ortada.!
Sahi kızlarımız kime özeniyor? Başı kapattıklarında,başları göğe mi değiyor.?
Tesettürü böyle mi emrediyor Hz. Allah.?! Ayet böyle mi.?
Hatırlayalım birlikte Allah ne buyuruyor?
Bismillah.
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. Allah, Gafûrdur, Rahîmdir."
Allah dış kıyafetle iç kıyafetin aynı olmayacağını belirtiyor ayette. İçerde giydigin gibi olmayacak diyor dışarı giydiğin. Oysa şimdi dışardaki kızlarımız sanırsınız içerde dolaşıyor..
İslam kadına önem verdiği için tesettürü emrediyor.Kadın ise bu ikramı,teşhir amaçlı kullanıyor.! Aldanıyor. Anlamıyor.
Rabbim bizi kendimize getirsin.
Örtü mücadelesi bu değildi. Biz böyle örtülüyüz diye kapılar kapanmadı yüzümüze.Başörtüsü özgür olsun isterken;Sıkma boğaz örtüleri,boyunları açık örtüleri kasdetmedik.! Böyle örtünseydik zaten mücadele edemedik. Bizim örtümüz; Omuzlarımızı örtüyordu, başımız omzumuza düşüyordu. Başımızda taşıdığımız ayetti. Yaşıyor olmalıydık ki; Kapıdan geri çevrildik. Uyarı aldık.! Pardösü boyumuz uzun diye, taraf tutulduk. Adımıza, gerici ve yobaz kelimeleri; erkeklerle olan hassasiyetimizden dolayı eklendi. Aynı masaya oturmayışımızdan.Beyefendi hocalarla dahi tokalaşmayışımızdan.! Bölüm başkanları odasına çağırıp:"aşırıya gidiyorsunuz!" dediğinde anladık ki, biz doğru yoldayız. Zira başı/örtülü arkadaşlarımız; O odalarda, o konuşmaları dinlemedi. O zamanın tesettür sevdalıları ile bu zamanın moda dürtüsü etkisinde kalan giyinmiş çıplakları arasındaki farkı görmemek için kör olmalı.
Bize öğretilen tesettür:
"Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar.
Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır.
"Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar." (...)
Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar.
Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin umduğunuza nail olasınız."
(Nûr/31).
Örtülerini omuzlarının üstüne alsınlar,örtsünler,sakınsınlar diyor Rabbim.Teşhir etmesinler.! Oysa şimdilerde; Katolaklardan fırlamış kızlar,dar paçalılar,iki parça giyinenlerle doldu memleket.!
Allah'tan korkusu olan; Bedenini teşhir edemez zaten.
Ayrıca tesettür; Irzı korumayı da işaret ediyor. Emir bu.! Irzlarını korusunlar. Kim korusun?
Müslüman Hanımlar.! Irzlarını 'korusunlar' diyor. Sakının. Dikkat edin.!
Dejenere edilen farz ibadetin tarz haline geldiği, ağzına taş koyarak "na mahremden" sesini dahi sakınan hanım sahabeler, cennetin hanımlarını kaçımız örnek alıyor? Helal olan ne varsa; "ticaret" unsuru oldu.
Sonra dedik ki; Bu kadar sıkıntı niye.?..
"-Efendim! Çağ atladık.! Abartmayın bu kadar." Siz Kuran’ın evrensel olduğuna iman edenler misiniz?!
Belki çoğu hanımefendi kardeşim kızacak bana ama ben yine de değineceğim bu konuya da.
"Bir kadın 90 km den uzak bir yola (yani seferi olmak durumu)
Yanında mahremi olmadan yolculuk yapamaz.
Şimdi kızımızı bindiriveriyoruz filan yerde,
Üniversite okuyor, hadi güle güle!
E hocam fetva verenler var,
Niye fetva vermesin ki !
Şimdi haram diye bir şey kalmadı,
Faiz de helal oldu, hepsi helal oldu.."
Hasan Basri BALCI
Ne güzel demiş hocamız. Halimizi ne de güzel özetlemiş.
Tek başına başka diyarlarda bir bayan bulunabilir mi? Bırakın gitmeyi.? İş için mi?! Bırakın efendim bahaneleri.
Çalıştığı yer helal mi? Zorunlu muhatap çevresi hanımefendi mi?
Üzülerek görüyoruz ki; Dışarda gördüğümüz nahoş görüntülerin birçoğunda "başı/örtülü" geçinen bir ğuruh var. Niyeyse bu camiiada bir değiştirilme söz konusu?
Ciddi bir erezyonla karşı karşıyayız,bilmem farkında mısınız?!..
"HANIMLAR DİKKAT.!
Başı örtmekle Allah'ın emrini yerine getirmiş olmuyoruz.
Allah'ın emri "TESETTÜR." İslam'dan Ç/almayın. ALDANMAYIN.."