Cumartesi günü 62. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Türkiye Büyük Millet Meclisinden Güven Oyu aldıktan sonra Başbakanımız Ahmet Davutoğlu Konya’ya geldi.
Önce Konya Şehir Merkezinde Konyalılarla kucaklaştı Başbakanımız Ahmet Davutoğlu… Burada coşkulu bir Konya vardı karşısında ve yağmur yağdı Konya’ya…
Evet, tam 3 aydır Konya’ya yağmur yağmıyordu ama Cumartesi gün Ahmet Davutoğlu ile birlikte rahmet geldi. Miting alanından o yağmura rağmen kimse gitmedi, herkes orada kaldı, Konyalılar hemşerileri Ahmet Davutoğlu’nun yanındaydı, dimdik, yürekli, imanlı, cesaretle ve sarsılmaz bir kararlılıkla Ahmet Davutoğlu’nun yanındaydı.
Miting alanına Ankara’dan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da geldi. Zannediyorum yağmur yağmasaydı Sayın Bülent Arınç da Konyalılarla kucaklaşacaktı.
Aynı eski günlerdeki gibi, muhabbetle, dava arkadaşlığı hissiyle, sarsılmaz imanla, şer odaklarının bütün engellemelerine rağmen hedefe yürüyen bir inançla Bülent Arınç da Konyalılarla kucaklaşacaktı.
Ben yine de kucaklaşıldığını düşünüyorum, Sayın Bülent Arınç Konyamıza geldi, hoş geldi, sefalar getirdi. Şimdi AK Parti Teşkilatına düşen bir konferans, gece programı düzenlemesi ve Konyalılarla Bülent Arınç’ı buluşturmasıdır.
Zira bu teşkilatın, bu davanın fitneyi alaşağı yaparak yürümesi gerekiyor, ilerlemesi gerekiyor, mücadele etmesi gerekiyor. Yol uzun, mesafe fazla… Enerjimizi sevgimize harcamalıyız, fitneye değil Allah’ın izni ile.
Neyse, elbette başka notlarımızda var onları yarın Konya siyaseti ile ilgili Mitingde gördüklerimizi not ettiğimiz yazımızda yazalım.
Başbakanımızın Miting Meydanındaki konuşması önemliydi elbette, samimiyeti, içtenliği, bütün Konya’yı saran sevgisi konuşmasına net bir şekilde yansıyordu, bunu da bir not olarak aktaralım.
Ayrıca mitingde açılış ve temel atma programı da vardı. Çevreyolu’nun temeli atıldı, hayırlı mübarek olsun. Yeni Terminal Binası açıldı hayırlı mübarek olsun. Havaalanımız artık 3. Dünya Ülkesi havaalanı görüntüsünden kurtulmuş oldu, önemli bir nottur belirtelim.
Tabi Konya bundan sonra METRO istiyor, bu konuda da gerekli çalışmaların yapılacağını ümit ederek. Eğer bu zamanda metroyu Konya’ya kazandırabilirsek kanaatimce en önemli kazanımlarımızdan birisi bu olur.
Neyse zaten ayrı bir yazımızda Konya’nın bu süreçten beklentilerini yazacağız, şimdi geçelim miting sonrası Konya Ticaret Odası Uluslar Arası Fuar Alanının Açılışına ve buradaki havaya…
Tek kelimeyle muhteşem bir hava vardı.
Peki, bu muhteşemliği oluşturan konu neydi?
İzah edeyim, bu muhteşemliği oluşturan şey Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasıydı, Ulaştırma Bakanımız Lütfi Elvan’ın konuşmasıydı, KTO Başkanımız Selçuk Öztürk’ün konuşmasıydı…
Üç muhteşem konuşma.
Hepsini ayrı ayrı izah edebileceğim, önemli ifadelerle dolu konuşmalar…
Ama sadece bu değildi muhteşemliği buluşturan, inanınız Cumartesi akşamı Konyalılarla Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun arasındaki bütün mesafeler yok olmuştu. Samimiyet, içtenlik, hasbilik asıl muhteşemliği oluşturuyordu.
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasındaki her sözcüğü önemli, her sözcüğü bir derunluğu ifade ediyordu. Konya’ya duyduğu samimi sevgi, bu sevgi bitmez, bu sevginin karşısında Konyalıların ona karşı samimi sevgisi, bağlılığı, tabiiyeti…
İşte asıl muhteşemliği bu oluşturuyordu.
Ahmet Davutoğlu İstanbul’dan, Konya’dan bahsederken insan kayboluyor o şehirlerde… Nasıl bir insan şehirlerin talebesi olur, şehirler nasıl insanları okutur, eğitir, hocalık yapar, büyütür?
Yerimiz yetmez ki, ifade etmeye, kalemim yetmez ki bu ulvi hissi tercümeye…
Ayrıca şunu da ifade edeyim, Sayın Lütfi Elvan’ın konuşmasındaki içtenlik de Sayın Lütfi Elvan’ın ne kadar önemli bir Bakan olduğunu bize gösterdi…
Sayın Lütfi Elvan’ı da seviyoruz, o da bizim bağrımıza bastığımız bir değerimizdir, bunu da samimiyetle ifade edebilirim.
Kıymetli Başkanımız Selçuk Öztürk ise çok net anlaşıldı ki kendi konuşmasını kendisi yazmış. Yiğit bir konuşma, maneviyatı olan bir konuşma, Halit Bin Velid’den başlayarak, Sultan Kılıçaslan’ı, Fatih Sultan Mehmet Han’ı, Yavuz Sultan Selim’i hem bize, hem Yedi Düvele hatırlatan, bizim yiğit kahraman büyüklerimiz de var, diyen bir konuşma…
Ve” Kılıçaslan olmasa Mevlana olamazdı” yı herkese haykıran, Başbakanımıza samimi dualarla, samimi ve içten bağlılık belirtileri ile oluşturulmuş bir konuşma…
Başkanımız Selçuk Öztürk’ün konuşmasındaki o samimiyet geceye adeta tercüme oldu.
Sağol Başkanım, sizin gibi insanlar bu şehirde olduğu sürece Allah’ın izni ile bu şehir her zaman ülkesine, insanlığa medeniyet sunacaktır, hiç şüphe duymuyorum.
Tabi bu arada Başbakanlık Basın Müşavirleri kıymetli kardeşlerimiz Osman Sert ve İsmail Küçükbayrak’ı da kutlamak istiyorum. Bu muhteşem günün kusursuz geçmesi için adeta her an teyakkuz halindeydiler ve her an Başbakanımızın gözünün içine bakıyorlar, bir kusur oluşmaması için derhal olaylara müdahale ediyorlar…
Allah yardımcıları olsun, yollarını açık etsin.
Bu muhteşem güne bizi tanık tutan Rabbimize şükrederek, yazımızı, KTO Başkanımız Selçuk Öztürk’ün Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na hediye ettiği hat ve tezhiple oluşturulmuş muhteşem tablodaki Ayetle bitirelim:
O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.