DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yabancı ülke ve şirketlerle çeşitli grupların Türkiye'nin kendi zenginliklerini çıkarmasından rahatsız olduğunu belirterek, "Bugün 4 tane gemimiz olmasaydı Karadeniz'de doğalgaz keşfedebilir miydik? Bir çivi çaktırmazlardı, bir çivi. O gemilerde çalışan bazı yabancı teknisyenler var, onlara bile baskı yapıyorlar, "bu gemilerde çalışmayın" diye. Neden, Türkiye kendi doğalgazını çıkarmasın diye" dedi.
Antalya'da AK Parti'den milletvekili adayı gösterilen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TESKOMB 6. Bölge Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birliği'nce Manavgat ilçesinde bir otelde düzenlenen "Esnaf Buluşması'na katıldı. Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin tarihinde yaşadığı en büyük deprem, Manavgat'ta ki yangın, Kumluca'daki sel gibi afetlerde her zaman esnafın yanında olduklarını kaydetti. Esnafın ve sanatkarın ülke ekonomisinin büyümesinde ciddi rolü bulunduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde esnafın ve sanatkarın gücüne güç katmak için önemli yatırımlar yaptıklarını vurguladı.
'ÇİVİ ÇAKTIRTMAZLARDI'
Dünyada bir gelir adaletsizliği olduğunu ve en zenginlerin bunun bozulmaması için uğraş verdiklerini anlatan Bakan Çavuşoğlu, "Bugün dünya nüfusunun en zengin yüzde 2'si, dünyadaki zenginliğin yüzde 76'sını alıyor. Geri kalan yüzde 98'i ise sadece yüzde 24'ü paylaşıyor. Böyle bir adaletsizlik olur mu? Bu makas daha da açılıyor" dedi. Türkiye'de bu makasın açılmaması için hükümetin çeşitli çalışmalar yaptığını dile getiren Bakan Çavuşoğlu, "Biz ise ne yapıyoruz, ülkemizde keşfettiğimiz her bir gazı enerjiyi vatandaşlarımıza hizmet olarak sunuyoruz. Açığı kapatmak için çalışıyoruz. Tüm zenginliklerimizi insanlarımızla paylaşıyoruz. İşte Karadeniz doğalgazı. Keşfettik. Bugün 4 tane gemimiz olmasaydı, Karadeniz'de doğalgaz keşfedebilir miydik? Bir çivi çaktırmazlardı, bir çivi. O gemilerde çalışan bazı yabancı teknisyenler var, onlara bile baskı yapıyorlar, "bu gemilerde çalışmayın" diye. Neden, Türkiye kendi doğalgazını çıkarmasın diye. Ama çıkardık, ne oldu? Sisteme bağladık. Cumhurbaşkanımız, "bu ay herkese doğalgaz bedava. Bundan sonra da bir yıl boyunca evde kullanılacak doğalgaz vatandaşlarımıza bedava verilecek" dedi.
'DOĞALGAZDA, PETROLDE BAĞIMSIZ VE KENDİ KENDİMİZE YETER BİR ÜLKE OLACAĞIZ'
Ülke olarak bir zenginlik varsa bunu vatandaşlarla paylaşmak durumunda olduklarını kaydeden Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, "Terörden arındırdığımız, Cudi, Gabar Dağı'nda petrol keşfettik. Cumhurbaşkanımız açıkladı. Yıllar önce başkalarının gelip, sondaj yapıp kapattığı kuyularda yerli milli imkanlarımızla sondaj yapıyoruz ve petrol buluyoruz. Allah'ın izniyle, doğalgazda da petrolde de bağımsız ve kendi kendimize yeter bir ülke olacağız. Hatta ihraç eden bir ülke olacağız. Cumhurbaşkanımızın "Dünya 5'ten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür" düsturuyla bunu amaçlıyoruz" diye konuştu.
'KÖTÜ EV SAHİBİ KİRACIYI MAL SAHİBİ YAPAR'
Türkiye'nin bulunduğu coğrafya ve konumu nedeniyle her zaman tehdit altında olduğunu ve bazı ülkelerin devamlı olarak dikkatini çektiğini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, "Özellikle ülkemize yönelik o kem gözler var ya, aynı şekilde yan bakışlar var ya, bunlara karşı milli savunmamızı güçlendiriyoruz. Bugün savunma sanayinde millilik oranımız yüzde 80'e ulaştı. Zamanında bunlar Cumhurbaşkanımızın korumalarına silah, tabanca satmadılar. Tabancayı satmadılar. İşte yıllardır, "Patriot verin" diyoruz, vermiyorlar. Bizim ihtiyacımız var, sadece müttefikimiz İspanya'nın Türkiye'de Patriot hava savunma sistemi var. "Kötü ev sahibi kiracıyı mal sahibi yapar" denir. Bizde kendi ürünlerimizi kendimiz üretmeye karar verdik. Altay tankımız karada, Gökbey ve Atak helikopterimiz, Kızılelmamız, Kaanımız, İHA'mız, SİHA'mız göklerde, Mil gemlerimiz ve TCG Anadolumuz denizlerde, her yerde Mavi vatanımız dahil vatanımızı kendimiz koruyoruz" dedi.
'TÜM AMAÇLARI ERDOĞAN'I NASIL DURDURURUZ'
Türkiye'nin kendi kendine yetmesi için yapılan çalışmalar sebebiyle birçoklarının rahatsız olduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu anda Cumhurbaşkanımıza ve bize saldıranların rahatsızlığı da bundan. The Economist ve Fransız Le Point'in kapağını görmüşsünüzdür. Bunların derdi ne, bizim seçimlerimize müdahale etmek. Yani adaletsiz düzenin bozulmasını istemiyorlar bunlar. Tüm amaçları Erdoğan'ı nasıl durdururuz? Erdoğan'ı durduralım ki, küresel gıda fiyatlarında dalgalanmalar devam etsin. Yine spekülasyonlar devam etsin, bundan birkaç şirket kazansın. O gelir dağılımındaki adaletsizlik daha da büyüsün. Erdoğan'ı durduralım ki, Türkiye tekerimize çomak sokmasın. Erdoğan'ı durduralım ki, düşünce özgürlüğü adı altında Türk Bayrağına ve dinimize, barış dini İslam'a ve kutsal kitabımız Kur'an'ı Kerim'e saldırmaya devam edelim. İşte bunların bütün dertleri bu. Bize düşende 14 Mayıs'ta bu ülkenin geleceğiyle ilgili kararı sadece Türk Milleti'nin vereceğini bunlara öğretmektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün deyişiyle "Milletin istiklalini, milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır."
'CHP ÜLKE GÜVENLİĞİNDEN TAVİZ VERECEK'
CHP'nin bugün PKK, FETÖ ile kol kola yürüdüğünü, 2-3 oy olabilmek için ülkenin güvenliğinden tavizler verdiğine dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu seçim devletin üniter yapısını koruyan ve daha pekiştireceklerle, ülkeyi 28 eyalete bölüp ayıracağız diyenlerin ve HDP ile PKK'nın taleplerini karşılamaya hazır olanların arasında geçecek. Bu seçim ülkesini ve milletini daha bağımsız yapmak isteyenlerle, başkalarının hükmünde olanlar arasında geçecek."