Koalisyon yapalım mı?
Yok, olmaz…
Seçim hükümeti kursak?
I ıhhh? İstemem…
Bari azınlık hükümetine destek ver…
Bana ne? İstemiyorum…
Meclisi toplayıp seçim kararı alalım mı?
Pışşıııkkk…
İşte Devlet Bahçeli’nin ülke meselesine bakışı…
Bahçeli’nin psikolojisini anlamak ve anlatmak için doğru kelimeler arıyorum. Ancak bulmakta zorlanıyorum.
Bir insan neden siyaset yapar? Yada bir siyasi partinin amacı ne olabilir?
Bu sorunun cevabı “herhalde hükümet olmak.” Olmalı…
Peki, hangi genel başkan nasıl bir psikolojiyle önüne gelen makul bir hükümet olma fırsatını elinin tersiyle iter?
Seçmen sormaz mı? “Biz sana oy verdik. Bizim istediğimiz gibi bir devlet yönetimi için hükümet ol diye, sen hangi akla hizmet istememde istemem diye tutturdun? Senin amacın ne be adam?”
Bülent Ecevit’e basamak olan Devlet Bahçeli, Ahmet Davutoğlu’na kardeş olmaktan alıkoyan neydi seni?
Bu konuda bir sürü soru sorabiliriz.
Nitekim soru sorma konusunda yalnız değiliz.
Bizim sorduğumuz soruları belli ki Tuğrul Türkeş’te sormuş.
Devlet Bahçeli’nin uzlaşmaz ve çözümsüzlük üzerine kurulan siyaset anlayışına sağlam bir ders vermek adına Tuğrul Türkeş Sayın Başbakan’ın bakanlık teklifini kabul etti. Sadece bu değil. Ülkenin içinde bulunduğu durumda sorumluluk almaktan kaçmadı Türkeş. Elini değil gövdesini taşın altına koydu.
MHP ise Türkeş’i disipline sevk etti.
Şimdi bu noktada söyleyeceklerim var…
Meral Akşener Meclis Başkanvekilliği ’ne yakışıyor denildi diye Meral hanımın üzerini çizen Bahçeli.
Yusuf Halaçoğlu’nu basit bir açıklama yaptı diye Grup Başkan Vekilliği’nden alan Bahçeli…
Sinan Oğan’ı yaptığı bir açıklama yüzünden partiden ihraç eden yine Bahçeli.
Şimdide Tuğrul Türkeş’i, babasının kurduğu partiden, anayasal bir görevi yerine getiriyor diye, sorumlu davranıyor diye, ülkenin içinde olduğu durumda sorumluluk alıyor diye ihraç ediyor.
Burada en trajikomik hadise ise bu MHP siyasetçilerinin Recep Tayyip Erdoğan’ı diktatörlükle suçlamaları…
Aykırı tek bir sese tahammül edemeyen Bahçeli, diktatör ise Erdoğan…
Bahçeli’nin işte bu uzlaşmaz ve diktatör tavrına Tuğrul Türkeş unutulmaz bir ders verdi.
Sen tabanı hiçe sayarak uzlaşmayabilirsin ama bu ülkenin buna ihtiyacı var diyerek, sorumlu davranarak gönülleri fethetti.
Tuğrul Türkeş’in bu sorumlu davranışı ülke adına büyük bir kazançtır.
Peki, bundan sonra ne olacak?
Türkeş’in bu hamlesi MHP’ye iki, üç puan kaybettirdi.
Sadece bu değil. Bahçeli Ak Parti’yi HDP ile birlikte hükümet kurdu algısı oluşturmak istiyordu. Bu plan suya düştü. Süreç Ak Parti’nin aleyhine gibi işliyor görüntüsündeyken birden bir ters dönerek tamamen MHP’nin aleyhine döndü.
Tarih elbette Devlet Bahçeli’nin tavrını da Tuğrul Türkeş’in sorumlu tutumunu da yazacaktır.