Atiker Konyaspor, üst üste kritik maçlara çıktığı dönemde önemli bir mücadeleden daha boynu bükük ayrıldı. Yeşil beyaz derbisinin kazananı Bursa temsilcisi oldu. Yine Konyaspor adına iki devreli bir karşılaşma izledik. İlk yarıda takım halinde mücadele eden, rakibe karşı kolay açıklar vermeyen bir Konyaspor vardı sahada. İlk devre gol olmadan geçti. Ancak Bursaspor ikinci devrede Konyaspor’u çözerek ardı ardına 2 gol atıp maçı aldı. Peki Bursa ekibi çok mu iyi oynadı da galip geldi?
Tabi ki hayır. Hatta Bursaspor’un şampiyon olduğu sezonki oyunundan eser yok. Ev sahibi ekip Konyaspor’un zaaflarından faydalanarak galip geldi.
Bu yıl Bursa temsilcisinin futbol şansı yanında yer alıyor. Bursaspor güzel futbol oynamamasına karşın maçlardan istediği sonuçları almayı başarıyor. Konyaspor maçında da izlediğimiz kadarıyla ev sahibinde gerçekten çabalayan bir Del Valle vardı. O da arkadaşlarının zayıf kalmasından ötürü pozisyonları cömertçe harcadı. Bursa’nın en önemli kazancı bence Harun Tekin oldu. Uzun süredir kalesinde gol görmeyen milli kaleci Konya maçında da yemedi ve takımını sırtlayan oyuncuların başında geldi.
*************
Aykut Hoca maç sonunda skoru değiştirecek gücümüz yoktu dedi. Buradan yola çıkalım.
Neden güçsüz kaldık? Demek ki çok kırılgan bir orta sahamız var.
Yeşil beyazlılar o kırılgan orta sahayı gerekli şekilde düzenlemediği için ileri uçla pas bağlantısını sağlayamıyor ve pozisyon üretebilecek bir oyun sergileyemiyor. Ama geçen yıl oluyordu. Çünkü geçen yıl Holmen'le Ali Çamdalı'nın inanılmaz bir uyumu söz konusuydu. Bu yıl bu bağlantıyı sağlayacak kadromuz ne yazık ki yok.
Israrla söylüyoruz gibi gözüküyor ama demek ki bariz gözüken bazı şeyler var. Takımdaki kötü oyunun ana faktörü Volkan Fındıklı.
Orta sahada yani böylesine önemli bir görev arz eden bölgede oynayan futbolcunun defanstan gelen topları güzel bir bağlantıyla ileri doğru göndermesi gerekir. Yani hem rakibin hücumunda pas organizasyonunu kesmesi hem de kendi takımını atağa kaldırması gerekir.
Volkan gece gündüz çalışıyor olabilir. Takımın en çok koşan futbolcusu da olabilir. Hatta Aykut Hoca'nın söylediklerini harfiyen yerine getiriyor da olabilir. Ama bu son oynanan Başakşehir-Braga-Fenerbahçe ve Bursaspor maçlarına baktığımızda göreceğimiz şudur. Fındıklı'nın belli bir kapasitesi var ve onun üzerine çıkamıyor.
Çalım yeteneği olmayan, derin paslar atmayı bırakın, uzaktaki arkadaşına göndermek yerine hemen en yakınındakine topu aktaran Fındıklı ne yazık ki orta saha oyuncusu görevini yerine getiremiyor.
Dolayısıyla biz de her hafta bu sebeplerden ötürü neden takımda yer aldığını sorguluyoruz. Zira şu soruyla birlikte sorgulama hakkımız da doğuyor. Süper Lig'deki diğer 17 takımdan hangi hoca Volkan'ı ilk 11'de oynatır? Hatta daha acısı ilk 18'ine alır mı? Veya bu takımlardan hangi takımın yöneticisi sezona böyle bir oyuncuyla başlamak ister?
Yine acı bir gerçeği söylemek istiyorum. Önceki yazımda maçta özellikle Volkan'ı izliyoruz demiştim. Şimdi de Volkan'ın etrafındaki oyunculara dikkat ediyorum da maalasef Fındıklı'ya top atmaktan kaçınıyorlar. Haklılar da. Ömer Ali de, Çamdalı da müsait olmasa bile pas tercihini başka bir oyuncudan yana kullanıyor. Bu da demek oluyor ki takım arkadaşları da hatalarını gözlemledikleri için Volkan'ı tercih etmiyorlar.
Aykut Hoca'nın, Amir'e, Deni'ye, Ali Dere'ye fırsat vermesini kesinlikle destekliyoruz. Kulübün düşük bütçelerle kendi yıldızını kendi çıkarması düşüncesine de katılıyoruz. Ancak gelecek vaat eden, üzerine koyan ve oynadığı oyunla umut veren oyuncularla bunları yapmasını istiyoruz.
Tekrar hatırlatalım. Amacımız bağcıyı dövmek değil. Biz üzüm yemek istiyoruz. Yapılan uyarılar dikkate alındığında Konyaspor’un başarılı olacağından kesinlikle şüphe etmiyoruz…