Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi

Senan Kazımoğlu

Nihayet sabır taşı çatladı ve 3 yıldır Karabağ’da yarım kalan antiterör operasyonu, Azerbaycan tarafından resmen başlatıldı. Yazılarımı takip edenler bilir, son 2 yazımda Karabağ’da yaşanan gelişmeleri detaylarıyla anlatmıştım. Uluslararası destek Ermenileri şımarttı ve kendilerini dev aynasında görmeye başladılar. Bundan dolayı pervasızca hareket ederek, yeniden Azerbaycan’a kafa tutmaya kalktılar. Azerbaycan tarafından verilen tüm teklifleri reddettiler. Hatta, Ağdam-Hankendi yolundan Karabağ’a gönderilen insani yardımları bile “aç kalırız ama Türkün ekmeğini yemeyiz” diye geri çevirdiler. Ancak, bu toprakların gerçek sahiplerinin bir gün buraları geri almak için geri döneceklerini unuttular. Oysa ki, daha 3 yıl önce bu gerçeği, Azerbaycan ordusu onlara hatırlatmıştı. Maalesef, bundan bile ders almamışlar ki, Azerbaycan’a karşı terör eylemlerine giriştiler. Bardağı taşıran son damla ise 19 Eylül günü Ermenilerin mayın terör neticesinde 4 polis, 2 sivil olmakla 6 kişinin şehit olması, ardından da Azerbaycan’ın diğer yerleşim birimlerine ağır silahlardan yapılan saldırılar oldu.

19 Eylül günü Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamayla Karabağ’da antiterör operasyonunun başlandığı duyuruldu. Operasyonun amacının da belirtildiği açıklamanın tam metni şöyle:

“Üçlü beyannamenin hükümlerinin uygulanması, Karabağ ekonomik bölgesinde gerçekleştirilen büyük çaplı sabotajın önlenmesi, Ermeni silahlı kuvvetlerine ait birliklerin silahsızlandırılarak topraklarımızdan çıkarılması, askeri altyapılarının etkisiz hale getirilmesi, kurtarılmış topraklara geri dönen nüfus ile yeniden inşa ve yapılandırma işlerinde görev alan sivil işçiler ve Askeri personelimizin güvenliğinin sağlanması ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin anayasal yapısının yeniden tesis edilmesi amacıyla yere düzeyde terörle mücadele operasyonlarına başlanıldı.

Tedbirler kapsamında, Ermeni silahlı kuvvetlerinin ön cephe ve derin mevzileri ile uzun süreli ateş noktalarının yanı sıra, savaş araçları ve askeri tesisler yüksek hassasiyetli silahlar kullanılarak imha ediliyor. Siviller ve altyapı hedef alınmıyor, yalnızca meşru askeri hedefler yok ediliyor.”

Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan başka bir açıklamadaysa, Karabağ’daki Azerbaycan vatandaşı olan sivil Ermenilerin telefonlarına mesajlar gönderilerek, onların güvenliyi adına talimatlar iletildiği duyuruldu. Ayrıca, Karabağ’daki yasadışı silahlı gruplara da silahlarını bırakarak teslim olma çağrısı yapıldı ifade edildi.

Hemen ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, operasyonların durdurulması için Ermenilerin bütün silahlarını bırakıp teslim olmalarını ön şart olarak belirlendiği bildirildi. Ancak, bundan sonra Karabağ’daki yasadışı rejimin kendini feshederek, Karabağ’daki Azerbaycan vatandaşı olan ermeni halkının üyeleriyle Yevlah şehrinde görüşülebileceği vurgulandı.

Beklenen haber daha 24 saat bile geçmeden geldi. İlk başlarda direneceklerini ifade eden Karabağ’daki yasadışı rejim, Azerbaycan ordusunun ilerlemesi karşısında ancak 1 gün dayana bildi. 20 Eylül günü Karabağ’daki yasadışı rejim, tüm silahlarını bırakarak teslim olduklarını ilan ettiler. Ayrıca, Karabağ’da Ermeniler 21 Eylül tarihinde Karabağ Ermenilerin Azerbaycan Anayasasına uygun olarak entegresi konusunda Azerbaycan heyetiyle Yevlah şehrinde toplanmayı kabul ettiler.

Bu yazının yazıldığı zamana kadar yaşanan gelişmeler bunlardı. Şuan daha belli olmasa da Azerbaycan 30 yıl sonra işgal altında bulunan toprakları üzerinde iktidarını tesis etti. 30 yıl once bizde zorla, kanla, soykırımla alınan topraklara Azerbaycan ordusu muzaffer orduyla giriyor. Kendi toprakları işgal edildikten 30 yıl sonra topraklarına geri dönebilen çok az sayıda milletin vardır ki, Hamdolsun Azerbaycan Türkleri de o milletlerden oldu. Bize bu zaferi nasip eden herkesten en başta da şehit ve gazilerimizden ebeden razı olsun.