Azerbaycan’ın Karabağ Harekatı

Senan Kazımoğlu

“Bir millet iki devlet” Türkiye ve Azerbaycan kardeşliği için kullanılan bir ifade. Bu ifadenin ne kadar değerli olduğu ve sadece kelimelerden ibaret olmadığını birkaç gündür görüyoruz. Çarşıda, otobüste, tramvayda aklınıza gelebilecek hemen her yerde insanların ağzında bir kelime var: Karabağ. Evet! Azerbaycan, 27 yıl sonra Karabağ’ı işgalden azat etme harekatını başlattı.

Bu sürecin başlangıcı, Ermenistan’da Nikol Paşinyan’ın yönetimi devralmasıyla başladı. Paşinyan, geldikten sonra Karabağ ile ilgili yaptığı provakatif açıklamalar ve eylemler, bölgede gerginliğe neden oldu. Yaptıklarıyla uluslararası hukuku hiçe sayan Paşinyan, Azerbaycan’ın tüm uyarılarına rağmen, eylem ve söylemlerine devam etti. Meselenin kırılma noktası, 2 ay önce Ermenistan ordusunun Tovuz şehrine saldırısıyla başladı. Ermenistan, Tovuz’a saldırarak, Azerbaycan ekonomisinin can damarları olan gaz ve petrol hatlarını almak, böylece Azerbaycan’ı, Karabağ işgaline razı etmeye çalışıyordu. Tabii bunda dış devletlerin de Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı siyasetlerinin de etkisi vardı. Ancak, Azerbaycan ordusunun kahramanca savunması, Ermeni kuvvetlerini geri oturttu.

Tovuz’dan sonra geçen 2 ay sürecinde Ermenilerin, provakatif eylemleri daha da arttırdı. Buna karşılık Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, uluslararası kamuoyunun dikkatini Ermenistan’ın eylemlerine çekmeye çalıştı. Fakat, Ermenistan uslanmıyor, her defasında eylemlerini daha da arttırıyordu. Bardağı taşıran son damla, 27 Eylül sabah saat 6 sularında Ermeni ordusunun Azerbaycan askeri ve sivil hedefleri vurmasıydı.

Azerbaycan ordusunun kısa zamanda toparlanıp karşı taauruz harekatını başlatmasıyla, düşman kuvvetleri cephenin gerisine atıldı. Taauruza devam eden Azerbaycan ordusu, kısa zamanda 6 köyü ve Murov dağını işgalden kurtardı. Düşman’a ağır darbeler vuruldu. Geri çekilen Ermeni kuvvetleri hıncını sivillerden alırmışçasına attığı bombalarla 14 sivil şehit ederken, 46 kişiyi de yaraladı. Şehit ve yaralılar arasında kadın ve çocuklar da bulunuyor.

Provaksyonlara karşı Azerbaycan, cephedeki kayıplarını açıklamazken, düşman tarafının ağır kayıplar verdiği bildiriliyor.  Bu yazıyı yazarken Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Ermenistan’ın kayıplarını 2300 asker (ölü veya yaralı), 130 tank ve diğer zırhlı araçlar, 200 den fazla top, yaylım ateşli roket sistemleri ve havan topları, 25 Hava Savunma Sistemleri, 6 komuta merkezi, 5 Silah deposu, 50 anti-tank sistemi, 55 askeri araç, 1 adet S-300 Zenit Roket Sistemi olarak açıkladı.

Azerbaycan ordusunun ilk başındaki amacı, Karabağ gelecek olan düşmanın ikmal yollarını kontrol altına almaktı. Bu sebepten Murov dağını alarak, kuzey taraftaki ikmal yolunu kapattı. Fakat, bir yol var ki, o yolu daha kapatamadı. Oda, İran-Karabağ sınır hattıdır. Evet, yanlış duymadınız İran sınırı…

Savaş başladığından itibaren Gürcistan, silah trafiğine hava ve kara yolunu kapattı. Rusya, Gürcistan taraftan silahı taşıyamadığından, silahları Hazar denizi üzerinden İran limanına ulaştırdı. Buradan silahları teslim alan İran, tırlar ile silahı Karabağ’a taşıdı. Her ne kadar sözde tarafsız olduğunu duyursa da geri planda ermeni ordusunu silah ile tedarik ediyor. İran’ın bu ihanetini protesto eden Güney Azerbaycan Türkleri yolu, ateş yakarak, çivili tahta bırakarak ve araba barikatlarıyla kesmeye çalışıyor. Bununla da yetinmeyerek, silah taşıyan bazı tırları yakmak suretiyle tepkisini ortaya koyuyor. Fakat İran, olayları protesto eden Güney Azerbaycanlıları tutuklamaya başladı. Şuana kadar 50’den fazla tutuklamalar var. Ayrıca, polisleri sokaklara dökerek, Azerbaycan Türklerinin dışarı çıkmasına izin vermiyor.

 Cephede savaş hala devam ediyor. Azerbaycan ordusu kahramanlıklarıyla resmen tarih yazıyor. Uluslararası baskılar, yakın bildiğimiz devletlerin ihanetleri ve düşman kurşununa rağmen Azerbaycan, Karabağ’ı işgalden azat edecektir. Azerbaycan’ın halkının tek gayesi budur. Bu defa bu iş bitecektir!