Hasan Bey Zerdabi 1837 yılında Azerbaycan’ın Gökçay iline bağlı, o zaman henüz küçük bir kasaba olan Zerdab’da dünyaya geldi. Ailesi onun eğitimine çok önem veriyordu. İlk eğitimini köydeki medresede tamamlayan Hasan Bey, bundan sonra Şamahı’da yeni açılan Rus Okuluna kaydolur. Bu okullu birincilikle bitirdikten sonra da devlet bursuyla gittiği Tiflis’teki okulu da üstün başarı ödülüyle tamamlar. Tiflis’teki başarısı nedeniyle aynı yıl o zaman için Çar Rusya’sının en büyük üniversitelerinden biri sayılan Moskova Devlet Üniversitesinin, Fizik-Matematik Fakültesinin Tabiat Bölümü’ne girer. Diğer okullarda olduğu gibi burayı da birincilikle bitirerek Doğa Bilimi dalında ilmi derece alır. Böylece Hasan Bey, Doğa Bilimi dalında ilmi derece alan ilk Müslüman olur. Hasan Beydeki bu ışığı gören öğretmenleri onu ne kadar bu üniversitede tutmak isteseler de o, bu teklifi ret eder. Çünkü Hasan Bey ömrünü kendi halkına, kendi milletinin geleceğine vakfetmişti.
Moskova’dan geri döndükten sonra çeşitli işlerde çalışan Hasan Bey, her seferinde sömürülen halkın tarafında olduğu için yöneticilerle hep ters düşer ve girdiği işlerden atılır. Nihayet bir müddet sonra Bakü’de bir Rus okulunda öğretmenliğe başlar. Burada da öğrencileriyle beraber Türkçe yazılan bir tiyatro oyununu sergiler. Bu oyun Azerbaycan tarihinin ilk türkçe tiyatro oyunuydu.
Azerbaycan’daki sıkıntıların başında eğitimsizliğin geldiğini gören Hasan Bey, Azerbaycanlı fakir gençleri okutmak için “Cemiyeti Hayriye” isminde bir dernek kurar ve bu derneğe yardım toplamak için Azerbaycan’ı şehir-şehir, köy-köy, kapı-kapı dolaşır.
Fakat Hasan Bey Zerdabi, halkı tek-tek aydınlatmağın zorluğunu görerek, büyük kitlelere hitap edecek Azerbaycan Türkçesinde bir gazetenin basımı için kolları sıvar. O dönem Gürcü ve Ermenilerin kendi gazeteleri olduğu halde Kafkasya’nın en büyük halkı olan Azerbaycan’ın bir gazetesi yoktu. Ancak gazete çıkarmak o kadar da kolay değildi. Geceli gündüzlü uzun mücadelelerden sonra nihayet Çar Rejimi Hasan Beye gazete çıkarmak için izin verir. Ama bu gazete sadece ziraattan bahsedecekti. Hasan Bey bu şartı kabul eder ve deniz yolu ile gittiği İstanbul’dan Arapça harfleri olan basım makinesi alır. Zorlu mücadelelerden sonra nihayet 22 Temmuz 1875 yılında Azerbaycan tarihin ilk gazetesi olan “Ekinci” yayın hayatına başlar. 22 Temmuz gününü Azerbaycan Cumhuriyeti her yıl resmi olarak “Milli Basın Günü” olarak kutlanır.
Gazete yayınlandıktan sonra Hasan Bey sokaklara çıkarak bizzat kendisi de dağıtım işinde yer alıyordu. “Ekinci” her ne kadar ziraat haberlerinden bahsediyor gibi görünse de aslında Azerbaycan halkını aydınlatacak yazılar yayınlıyordu. O yüzden Azerbaycan fikir hayatında “Ekinci” gazetesinin önemi çok büyüktür. Gazete sadece Azerbaycan’da da değil, Orta Asya’dan, Sibirya’ya kadar Rusya’daki bütün Türk yurtlarında ilgi görür. Gazetenin bu kadar ilgi görmesinden rahatsız olan Çar Rejimi Eylül 1877 yılında gazeteyi kapatır. Gazete kapandıktan sonra bile mücadelesine devam eden Hasan Bey Zerdabi en sonunda 1907 yılında Bakü’de vefat eder.
Evet, gazetenin ismi Ekinciydi. Hasan Bey Azerbaycan’da bir tohum ekmişti ve bu tohum yeşererek vefatından 11 yıl sonra bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetini kurdu. Daha sonra yeşeren bu fidanlar köklü çınarlar oldu ve 1991 yılında ikinci kez Azerbaycan Devleti’ nin bağımsızlığını ilan etti. Azerbaycan Devleti var oldukça o tohumu eken Hasan Bey Zerdabi ismi unutulmayacaktır. Allah Rahmet Eylesin