Bu günlerde Türkiye gündemi, Doğu Akdeniz’e çevrilmiş durumdadır. Yunanı, Rumu, Fransızı, Avrupalısı, Amerikalısı hepsi Türkiye üzerine geliyorlar. Türkiye’yi bu haklı mücadelesindeyse destekleyen çok az ülke var. Bu devletlerin de başında hiç şüphesiz, ülkem Azerbaycan gelir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye’ye olan desteğini, Yunanistan’ın yeni Bakü Büyükelçisi önünde de yineledi. Ancak, Doğu Akdeniz ve Azerbaycan deyince akla ilk gelen, Azerbaycan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni neden tanımıyor sorusudur.
Türk Dünyasıyla ilgili olmağımdan olmuş olacak ki, bu soru bana da defalarca soruldu. Soruyu soran arkadaşları her defasında makul şekilde cevaplandırdım. Fakat, konuyu birde burada yazmağı uygun gördüm.
Kıbrıs, 1960 yılında İngilizlerden bağımsızlık aldıktan sonra, Rum ve Türk temsilcilerin katılımıyla ortak bir hükümet kuruldu. Ayrıca Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ada üzerinde garantörlük hakkı elde ettiler. Bir müddet sonra ise Rumlar, çok önceden de uğraştıkları ENOSİS, yani adayı, Yunanistan’a birleştirme planlarını uygulamaya geçtiler. Fakat, adadaki Türkler buna karşı çıktılar. Rum terör örgütleri ise ENOSİS’e engel olarak gördükleri Türklere karşı insanlık dışı katliamlara giriştiler. Buna daha fazla seyirci kalamayan Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak 1974 yılında adaya asker çıkararak Kıbrıs Türklerini katliamdan kurtardı. Türkiye’nin askeri harekatından sonra yapılan müzakerelerde, Rum tarafının uzlaşmaz tutumundan netice alınamayacağını anlayan Kıbrıs Türk Federe Devleti, 15 Kasım 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni resmen ilan ettiler. Fakat, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanıyan tek ülke Türkiye oldu. Bu durum günümüze kadar da değişmedi.
Haklı olarak birçok kişi, Kıbrıs Türklerine Türkiye’den sonra en yakın ülke olan Azerbaycan’ın da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanımasını istiyor. Ben eminim ki, Azerbaycan yönetimi de bunu istiyor. Nitekim çeşitli zamanlarda da bu konu, Azerbaycanlı resmiler tarafından da seslendi. Ancak büyük bir problem var, Dağlık Karabağ…
Pek fazla bilinmese de Ermeniler, 1980’li yılların sonlarında Karabağ’da başlattıkları terör eylemlerini 1991 yılında sözde referandumla siyasi olarak neticelendirdiler. Azerbaycan Türklerinin boykot ettiği tanınmayan referandumla, 2 Eylül 1991 yılında Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını tek taraflı ilan ettiler. Ancak, silah gücüne yapılan bu referandumu Azerbaycan tanımadı. Azerbaycan tarafı bağımsızlık referandumunun tek taraflı değil, ülkenin tamamında yapılması ilkesinde destekledi. Netice olarak, Azerbaycan’ın yaptığı yerinde siyasi adımlar ile Ermenistan kendisi bile bu sözde devleti tanımadı. Günümüzde Karabağ’ın hukuki statüsü hala Azerbaycan’dadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti her ne kadar Karabağ gibi olmasa da Azerbaycan, Karabağ’dan dolayı Kuzey Kıbrıs’ın tek taraflı bağımsızlığını tanıyamıyor. Sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti değil, aynı durumda olan Kosova Cumhuriyeti’nin de bağımsızlığını kabul edemiyor. Fakat, buna rağmen Azerbaycan’da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kültür ataşeliği başta olmakla resmi görevlileri bulunuyor. Resmi davetlerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden de heyetler davet ediliyor. Aynı şekilde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmi bayramlarına da heyetler gönderiyor. Hatta bir ara Azerbaycan, Bakü-Lefkoşa arasında direk uçak seferleri de başlatmış, fakat, Yunan ve Rumlar başta olmakla dünyadan gelen baskılar nedeniyle seferleri iptal ettirmek mecburiyetinde kalmıştır.
Şimdilik pek mümkün görülmese de, Karabağ meselesi çözüldükten sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımak, Azerbaycan’ın ilk siyasi icraatlarından olacağı düşüncesindeyim. O kutlu günü umutla bekliyoruz.