Pandeminin ilk günlerinde kızımın rahatsızlığı için hastaneye gitmemiz gerekmişti. Eczaneden üç tane maske aldık ve 15 TL ödedik. Adeti 50 kuruş etmeyen maskenin tanesi birden 5 TL oluverdi. Sonra birden marketlerde kolanya bulamaz olduk.
Sonra ne oldu? En kaliteli maskenin kutusu 15 TL den satılmaya başladı, kolonyanın 50 çeşiti yeniden rafları doldurdu.
Evet endişeliydik, belirsiz bir sürece girmiştik, tedbir almamız gerekliydi, korkuyorduk. Ancak tedbirimizi alıp taktiri Allah'a bırakmaktan başka da çaremiz yoktu. Önce tedbir sonra tevekkül. Ne büyük özgürlük!
Lakin buradaki tedbirin açılımı, ihtiyacından fazlasını almak, reyonları yağmalamak ve insanları mağdur etmek manasına asla gelmiyor.
Şunu anlayabiliriz; sürekli tükettiğimiz ürünleri toplu aldığımız zaman hem daha uygun fiyata alabiliyoruz hem de alışveriş için sürekli vakit kaybetmemiş oluyoruz.
Fiyatların gün aşırı arttığı bu dönemde iyice pahalanmadan fazladan alalım diye de düşünebiliriz. Günümüz şartlarında çok normal.
Ancak marketlerde yağ rafları boşalmış. Arkadaşlar evde yağ mı içiyorsunuz?
Evinde zaten yağı olan birinin 8- 10 şişe yağ almasının izahı nedir? Bunu alım gücüne sahip bir bütçen varken bu bencillik de neyin nesi?
Bu sayede fiyatları arttırmak için stok yapan fırsatçıların emellerine ulaştığını idrak edemiyor muyuz? Bu tutum fiyatları daha da yukarıya çekmek isteyenlerin ekmeklerine yağ sürüyor.
Bir anda bu kadar ürünü alabilecek maddiyata sahip olanlar, yokluk içinde bocalayan ve evinde gerçekten yağı bitmiş, market market dolaşıp yağ bulamayan insanların haklarını nasıl gasp ettiklerinin farkında olmalılar.
Unutmayalım; içimize korku salıp, manipüle etmeye çalışan kimselere fırsat vermenin bedelini, yine kendimiz ödeyeceğiz.
Ne güzel söylemiş Bediüzzaman Saidi Nursi hazretleri, kulak verelim:
"Gelecek günler ise madem daha gelmemişler, içlerinde çekeceği hastalık veya musibeti şimdiden düşünüp sabırsızlık göstermek, şekva etmek, ahmaklıktır.
*Yarın, öbür gün aç olacağım, susuz olacağım* diye bugün mütemadiyen su içmek, ekmek yemek, ne kadar ahmakçasına bir divaneliktir.
Elhasıl: Nasıl şükür, nimeti ziyadeleştiriyor; öyle de şekva, musibeti ziyadeleştirir hem de merhamete liyakati selbeder."