Danıştay'ın Ayasofya kararı sadece Türkiye'de değil bütün Müslüman coğrafyada büyük coşkuyla karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Millete Sesleniş konuşmasından sonra neredeyse kimse uyumadı. Sosyal medyada, geleneksel medyada, aile oturmalarında, arkadaş buluşmalarında gündem hep Ayasofya’ydı.
Sadece ülkemiz ve bizim insanımız değil, tüm dünyada Ayasofya konuşuluyordu.
O gece sosyal medyayı sabaha kadar terk etmedim. Hemen hemen her ülkenin gündeminde Ayasofya vardı. Kiril alfabesinden, Arap alfabesine, İngilizce’den Urduca’ya kadar Twitter’da pek çok başlık gördüm.
Filistinli bir karikatüristin Ayasofya'ya sarılan bir Müslümanı çizerek büyük beğeni topladığı paylaşım, Moritanya’dan Togo’ya kadar pek çok ülkede kılınan şükür namazları ve kesilen kurbanlar ilk dikkat çekenlerdi.
Batı basını her ne kadar olumsuz yorumlarda bulunsa da Youtube’da yaptığım taramada özellikle Uzak Doğu, Arap, Afrika, Asya ve Kafkasya basınının konuyu uzun uzun işlediğini gördüm. Genel anlamda olumlu bakmışlar olaya. Özellikle Pakistan, Bangladeş ve Hindistan Müslümanlarının tekbirlerine şahit oldum.
Ata yurdumuzdaki kardeşlerimiz de çok coşkuluydu. Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Bosna, Kosova gibi ülkelerden de çok güzel paylaşımlar vardı.
Anlayacağınız Ümmet büyük bir coşkuyla karşıladı Ayasofya kararını.
O akşam Müslümanların gözünde 15 Temmuz direnişinin ardından yaşadıkları heyecanı ve coşkuyu gördüm. Hatta öyle ki sanki İstanbul yeniden fethedilmiş gibi coşkuluydular. İslam ülkelerindeki kardeşlerimize de özgüven verdi bu karar. Müthiş bir heyecan dalgası oluşturdu.
Türkiye’de neredeyse her şehirde şükür namazları kılındı, dualar edildi.
Birçok sivil toplum kuruluşu bu tarz organizasyonlar yaptı. Ayasofya için şükür namazları kılındı, dualar edildi.
Ama ne yazık ki Konya’da doğru düzgün bir tane bile etkinlik yoktu. Ya da etkinlik yapıldıysa da bize bilgi veren olmadı.
Konya’daki hiçbir sivil toplum kuruluşunun Ayasofya sevincine ortak olmak gibi bir derdinin olmadığını gördüm ve üzüldüm… Türkiye’de en fazla Sivil Toplum Kuruluşuna sahip olan şehirlerden biri olan Konya’ya bu durumu hiç mi hiç yakıştıramadım.
Konya sivil toplum kuruluşları bu gibi durumlarda hep geç refleks alıyorlar. Bunu daha önce de birçok kez eleştirdim.
Türkiye’de böyle önemli olaylar olduğu zaman İstanbul, Bursa, Ankara hatta İzmir’deki sivil toplum kuruluşları hemen ortaya bir refleks koyuyorlar. Ama Konya gibi hem gönlü zengin halka sahip olan hem de belli hassasiyetleri bünyesinde barındıran bir şehrin sivil toplum kuruluşları adeta uyuyorlar!
Ayasofya’nın aslına dönüp tekrar cami olması tüm dünyada coşku oluştururken Konya’daki sivil toplum kuruluşlarının ağzını neden bıçak açmıyor, karara sevinmediler mi yoksa?
Bu konuda bir açıklama, bildiri, etkinlik, organizasyon, namaz, dua gibi planlama yapılmamasına hiç anlam veremiyorum.
Neyse ki Memur-Sen Konya İl Temsilciliği’nin aklına bir etkinlik yapmak geldi. Konya’daki envai çeşit STK’nın yapması gerekeni Memur-Sen Konya İl Temsilciliği yapıyor. Bugün akşam namazına müteakiben 20.30’da Sultan Selim Camii’nde Ayasofya için şükür namazı kılınacak.