Konyaspor’un sportif anlamda çağ atlaması medya sektörünü de kendini yenilemeye ve geliştirmeye yöneltti. Aykut Kocaman’ın Konya’da bir çağı kapatıp, yeni bir çağ açması; yönetim- basın ve taraftar üçlü sacayağını bir tık öteye çıkmaya itti.
Yönetim, yaptığı çalışmalarla kurumsallaşmanın ilk adımlarını atarak gelecek adına olumlu sinyaller vermeye başladı. Taraftarlar ise herkesin malumu... Tüm Türkiye’nin takdirini kazanan milli bir kitle, anlatmaya gerek yok. Yeşil-beyaz sevdalılarının yeni projelerini bu sayımızda birlikte inceleyecek ve bir kez daha ayakta alkışlayacağız.
Gelelim yerel medyaya; Trabzon medyası gibi güçlü olma yolunda merdivenleri tek tek çıkıyoruz. İçimizde bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar sivrilenler de var, yıllarca koltuğunda oturup olayları inceleyen memurlar da. Esas itibariyle bakacak olursak; silkelenen, küllerinden yeni doğan genç ve kimseye eyvallahı olmayan bir nesil geliyor. Bazı problemlerin aşılması durumunda Konya’nın en az 20 senesi emin ellerde olacak diyebiliriz.
Meslek büyüklerimiz, internetin yaygınlaşmasının ardından haberciliğin-dergiciliğin değer kaybettiğini ve yapılamaz hale geldiğinden dert yanıyor. Kimi zaman da laf çarpıyorlar, ‘Yatıyorsunuz, oturduğunuz yerden basıp geçiyorsunuz. Bizim zamanımızda böyle değildi’ deyip askerlik anıları gibi başlıyorlar sıralamaya… Farkındayım, teknoloji ilerledikçe insanı tembelliğe itekliyor. Eyvallah… Ama unutulmamalı ki; iyi bir jokey olmak için at olmaya gerek yok.
Konya’da gözle görünür bir şekilde özel röportaj ve dergi alanında açık var. Bunun sebebi ekonomik diyerek kolaya kaçılmaması gerektiğini savunanlardanım. Yeni Haber ekibi olarak elimizi taşın altına koyduk ve bu açığı bir nebze de olsa kapatma kararı aldık. Değişen ve gelişen Konyaspor’u daha çok merak eden taraftarların sesi olmak için var gücümüzle çalışacağız. Özel röportaj ve tartışma konularının yanı sıra özel haberlerle de kısa sürede okurların ilgisini çekeceğine inancım tam.
Sporcunun yanında sloganıyla hareket ederek, toplumun spora olan bakış açısını yeniden gözden geçirmesine katkı sağlayacağız. Bu sayıyı okuyanlar, Mehmet Uslu’ya küfür edilememesi gerektiğini, Ioan Hora’nın yedek oturmaktan yanlarının çürüdüğünü, antrenör olmak için eğitimin ve soyunma odasının tozunu yutmanın gerekliliğini ve en önemlisi kanser olan bir hocamızın futbolla hayata tutunduğunu görecek.