Enflasyonda düşüşle birlikte faizde de düşüşlerin görüleceğini kaydeden Atilla Sinacı, "Bu da biraz esneme anlamına gelecek, alım tarafına yansıyarak insanlarımız bir nebze olsun rahatlayacaktır. Açıkçası küresel gelişmelere de bakarak 2025 yılı için tedbirin elden bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu. Sinacı, yıkımların ardından inşa ve ihya süreçlerinin başladığını ifade ederek, bunun yeterlilik ve tecrübe isteyen süreçler olduğunu bunu da en iyi Türk iş insanlarının başaracağını vurguladı. Bu bağlamda Afrika'dan, Kafkasya'ya, Suriye'den Ukrayna'ya kadar oluşacak yeni inşa ve ihya süreçlerinde iş insanlarının aktif olacağını düşündüklerine işaret eden Sinacı, bunun tüm sektörler için yeni pazarlar büyük fırsatlar anlamına geldiğini söyledi.
‘YENİ YATIRIMLARA GEÇİLECEK’
Çinli büyük şirketlerin Türkiye'yi tercih etmesinin beraberinde yeni yatırımları da çekeceğini dile getiren Sinacı, "Türkiye enerji geçiş koridoru, lojistik ve depolama üssü ve üretim merkezi gibi artıları ile ekonomik anlamda kazançlar elde edecektir. Bunun yanı sıra savunma sanayiindeki büyük atılımların da meyvesini ziyadesi ile alacaktır." şeklinde konuştu. Sinacı, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmayı sürdürdüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yaklaşıncaya kadar sıkı para politikasının devam ettirileceğini öngörüyoruz. Enflasyondaki düşüşe paralel faizlerde de düşüşler başlayacaktır. Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 30'lara düşmüş olarak görebilmemiz çok muhtemel. Yatırım ortamının tesis edilebilmesi için enflasyonla mücadelenin sürdürülmesi, faizlerin düşürülmesi ve ekonomide öngörülebilirliğin sağlanması gerekiyor. Bu hususlarda bir rahatlama olduğu görüldüğünde piyasa gerçeklerine de bakılarak yavaş yavaş faizlerde düşüşler yaşanmaya başlayacaktır ve baş lamalıda."