Çok yakın gibi duruşları var ama “yok, hayır!” Çok aykırılıkları var aslında. Ve, aynı ağacın meyvesi, aynı kaynağın suyu değillerdir. Aynı esinti, aynı hoşluk, aynı ses, aynı heyecan… değillerdir.
Aşk…
Aşk fırsatçıdır.
Bir bakışla, bir tebessümle girer içeriye ve bir mülteci tedirginliği sergiler. Ürkek ve hesaplarının tutup, tutmayacağı düşüncesiyle, endişelidir. Her günü ve her anı, yerini sağlamlaştırma planlarına uygun eylemlerle geçer. Taahhütlerini, sınırsız ve baş döndürücü olanlardan seçer. Masalımsıdır aşk. Yerinden emin oluncaya kadar sevecendir aşk. Bundan emin olduğu andan itibaren; istilacıdır. Tatminsiz ve doyuma ulaşmada pervasızdır. Aşk açtır, oburdur, gördüğü kabul oranında hoyrattır. Acımasızdır aşk; en beklenmedik yerde, elinde tuttuğu hançeri saplamaya hazırdır. Ne gözyaşına bakar ne çıkardığı yangının alevleri, içine dokunur. Aşk doyuncaya kadar vardır. Yoldaşlığı “köy görününceye” dek sürer çoğu kez. Aşkın ilahi olanı yoktur.
Aşk; isteklidir, talep kardır, kıskançtır, arsızdır, gurur nasipsizliği çeker. Yeterince zalimdir aşk. “Sensiz olamam” derken, kendi varlığı adına seni yok eder. Afyondur aşk; içirilen uyuşur da hakikati görmesine ömrü yetmez. Aşk yalnızdır aslında, tek başına yaşar. Aşk paylaşmaktan hazzetmez. Daima kendisi, hep kendi var olmak zorundadır. Değil arkadan yürümek, yan yana yürümeye razı değildir aşk. Bir, tek, sadece’dir aşk. Paylaşmak, ona ait bir şey değildir.
Aşk tekin değil, tehlikelidir…
Sevgi…
Sevgi sadedir, temizdir, beklentisizdir. Sevginin sesi yüksek değildir. Kendisini duyurmaya ihtiyacı olmaz. Kendisinin duyması yeterlidir. Fırsat kollamaz, endişe taşımaz ve hesap peşinde değildir sevgi. Yer sahibi olma ve yerini sağlamlaştırma, koruma amaçlı tedbirler almak gibi bir tarzdan yana değildir sevgi… Esir etmez, teslim almaz, sahiplenmez, işgal etmez. Sevgi; dava açmaz, şikâyet etmez, kavgası gürültüsü olmaz. Gönlüne alır ama gönle girmeye çok merak duymaz. Yeri bilinmeyebilir ve bu nedenle kovulması olanaksızdır. Sevgi hissedilendir. Hissettirme telaşı taşımaz. Rengi açıktır, durudur. Dingindir sevgi. Kendine güven duyar ve kendinden emindir sevgi. Maskesizdir. Gönül alıcıdır sevgi, kırmak bir niyeti ve kırılmak gibi hassasiyeti yoktur. Kuşatıp, çepeçevre sarandır sevgi. İnce hesapları, küçük ya da büyük çıkarları yoktur. Abartısız, olduğu gibidir, sevgi. Terk etmez, terk edildiğini fark etmez. Sevgi toktur. Çığırtkanlığı bilmez. Sessizdir. Duyan, haberdardır da; duyulan, bi haber de olabilir. Kovulsa da gitmez, gitmediği için de Hiçbir yer’i harab etmez ve bitmez. Çünkü sır’dır. Yeri ve miktarı kestirilemez. “Kovdum” diyen tamamına vakıf olmadığından uzaklaştırdığını sanır ama yanılır.
Sadeliği talihsizliğidir aslında; bu nedenledir ki kadri bilinmez, ciddiye alınmaz, sıradan ve hatta gereksizlik olarak değerlendirilebilir. Sevgi bıkmaz, sevgi korkmaz. Sevgi hayalci değildir sadece duyulur; duyurulması çok da elzem değildir. Unutulması en büyük talihsizliği olsa da umurunda değildir; hatırda kalma kaygısı taşımaz…
Sevgi semavidir,
Sevgi ilahidir.
Sevgisiz asla!..