ASIL SORUN FUTBOL PROGRAMLARI

Arif Tekeli

Spor programlarının dedikodu programına dönmesiyle birlikte Türk futbolunun düşüşe geçtiğini söylesek yanlış yapmış olmayız. Özellikle kameraların ve yayın kalitesinin artmasıyla birlikte yayıncı kuruluş Lig Tv’nin Maraton programında Erman Toroğlu’yla başlayan hakem yorumları, futbolu; merkezini futbolcuların oluşturduğu bir oyun olmaktan çıkartarak merkezinde hakemlerin olduğu ve top ile değil de para ile oynanan bir oyun haline dönüştürdü. Futbolcuların ve topun yerini hakemlere ve paraya bırakmasıyla birlikte de Türk futbolu uluslararası noktada tarihinin en kötü dönemlerini aratır noktaya geldi.


Spor programı adı altında yapılan ama aslında bir dedikodu ve magazin programından farksız olan bu programlar sayesinde hakemler pop yıldızlarından bile daha fazla tanınır hale geldiler. Bu durumda kendini bir şovmen gibi gören Türk hakemi de saha da oynamaya başladı. Spor programları Fernandes’in, Meireles’in muhteşem paslarını değil de saatlerce Fırat Aydınus ‘u ve verdiği kararları tartışır oldu. Özellikle Eskişehirspor-Fenerbahçe maçındaki bana göre kasıtlı olan skandal kararları nedeniyle ön plana çıkan Fırat Aydınus üzerinden gidecek olursak; Fırat Aydınus kendini ülkenin en önemli kişisi gibi gören birisi. Bunu sahadaki hareketlerinden çıkartmak mümkün. Maç esnasında tüm kameralar sadece kendisini çekiyormuş gibi davranıyor Aydınus. Futbolcularla olan diyaloglarındaki aşırı ve dikkat çeken hareketlerini ve pozisyon izahlarını futbolculara değil izleyicilere yapıyor. Biri çıkıp Sayın Fırat Aydınus’a futbolun ana öznesi olmadığını ve yaptığı mesleğin çok kutsal bir meslek olduğunu hatırlatması gerekir.
Fırat Aydınus özelinde değil olay sadece. Bana göre hakemliği bırakmasına falan da gerek yok. Fırat Aydınus bu sistemin belki de en masumlarından. Sistemi temizlemek ve ülkedeki futbolu yeniden düzlüğe çıkarmak istiyorsak Fırat Aydınus ve O’nun gibi yükselişteki hakemleri emekli ederek değil spor programlarını izlemeyerek çözebiliriz. Kaostan beslenen ve futbol adına tüm kötülüklerin anası olarak gördüğüm birkaç fenomen isim ve bu tarz futbol programına ilgi göstermezsek Fırat Aydınuslar şeytana uymayacaktır. Gece gündüz hakemleri ileri geri oynatırsa yayıncılar bu hakemler de dolayısıyla kerameti kendinde görecektir. Dolayısıyla sahada aşırı hareketler yapacak ve istenmeyen durumlar ortaya çıkacaktır. Bu söylediğim şeye en güzel örnek Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus’un uluslararası arenada yaptıkları maçlardaki başarılarıdır. Biliyorlar ki orada yönettikleri maçların yıldızı onlar değil, kameralar sürekli onları çekmeyecek, Messi’yi, Ronaldo’yu, İbrahimoviç’i, Mesut Özil’i çekecek. Ve belki de en önemlisi Avrupa maçlarındaki kararları saatlerce ve hatta günlerce şov programlarında ileri-geri gösterilmeyecek. İşte bu yüzdendir ki Fırat Aydınus ve Cüneyt Çakır’ın Türkiye’de gösterdikleri performans ile Avrupa’da gösterdiği performans bu kadar farklı. Rahat bırakalım hakemleri ve kaldıralım en azından izlemeyelim bu dedikodu programlarını.