Asıl Pehlivan Kimdir?

İpek Özkayaalp

“İnsanlar görürsünüz; kolaylıkla telaşa kapılır, ters giden ufacık bir şeyden büyük sonuçlara varır ve hayatı bir yazıklanma hali olarak yaşarlar. İnsanlar görürsünüz, terslikler karşısında ümitsizliğe düşmez, zorlukları aşabileceklerine inanır ve hayata daha olumlu bakarlar.” (Kemal Sayar / Merhamet) https://kemalsayar.com/

Hayatın zorlukları karşısında gösterdiğimiz tepkiler, sadece o anı değil, genel yaşam kalitemizi ve ilişkilerimizi de etkiler. Bu nedenle, özellikle olumsuz durumlarda öfke kontrolümüzü sağlamak, olumlu düşünme ve esneklik kapasitemizi geliştirmek, daha sağlıklı ve tatmin edici bir yaşam sürmemize yardımcı olabilir.

“O takvâ sahipleri ki; hem bolluk, hem darlık zamanında, servetlerinden bir kısmını Allâh yolunda harcarlar; kızdıkları zaman öfkelerine hâkim olurlar ve kendilerine karşı kusurlu davranan insanları bağışlarlar. Allâh iyilik edenleri sever.” (Âl-i ‘İmrân Suresi/134. Âyet )

İslâmiyet, öfkeyi insanın doğal duygularından biri olarak kabul etse de, bu duygunun nasıl yönetileceği ve kontrol edileceği konusunda önemli rehberlikler sunar. Bu ilkelerin modern hayatla uyumlaştırılması mümkündür.

Öfke, insanın içsel dengeyi muhafaza edemediği anlarda ortaya çıkan bir duygudur. Öfke, doğal bir savunma mekanizması olarak görülebilir, ancak kontrol edilmediğinde zarar verici olabilir. İslâm, öfkeyi yönetmek ve kontrol altında tutmak için çeşitli yöntemler önerir.

Öfkenin Kontrolü, Sabır ve Hoşgörü:

Öfkelendiğinde, Müslümanlara sabırlı olmaları, istenmeyen bir şey karşında sakin kalarak sabır yeteneğini devreye sokmalarını önerir. Öfkenin kontrol altına alınması için sabır, İslâm'da büyük bir erdem olarak kabul edilir. Sabır konusunu da “Sabır Her İşin Başı” başlığı altında ele almıştık. https://www.yenihaberden.com/her-isin-basi-sabir-15337yy.htm Sakin kalabilmek ise öfkenin tam zıttı olarak bilinir. Başkalarının hatalarına veya farklılıklarına karşı affedici olma sanatıdır.

İslam, affetmeyi teşvik eder. Öfkenin yerine affetmeyi koymak hem bireysel hem de toplumsal barışı sağlamada önemli bir rol oynar. Peygamber Efendimizin affetmeyi teşvik eden ve öfkeyi nasıl yönettiğine dair bir çok hadisler mevcuttur. Örneğin, öfkeli olduğunda abdest almak, namaz kılmak veya ayakta duruyor ise oturmak gibi tavsiyeleri vardır.

“Pehlivan, güreşte insanları yenen değildir. Asıl pehlivan, öfke anında kendisine hâkim olandır.” (Müslim, Birr, 107)

Öfkeli olduğun anda, öfkenin geçmesi için bulunduğun yerden uzaklaşmak veya sessiz kalmak önerilir. Bu, olayları daha sakin bir zihinle değerlendirmeye yardımcı olur.

İslâm'da öfke, adâlet ve hakka riayet ile yönetilmelidir. Bir haksızlık karşısında öfkelenmek adâlet duygusunun bir göstergesi olabilir, ancak bu öfke, hakkaniyet çerçevesinde ifade edilmelidir. Öfkenin kişisel intikâm veya öç alma duygusuyla değil.

Merhamet ve bağışlama, İslâm'ın önemli prensiplerindendir. Öfkeli olduğunda bile merhamet göstermek, İslâmi ahlâkın bir parçasıdır. Allâh'ın bağışlayıcı ve merhametli olduğu hatırlatılarak, insanların da aynı şekilde davranmaları teşvik edilir.

Öfkenin bireysel ve toplumsal düzeyde kontrol altında tutulması, toplumsal uyum ve barışı sağlamak için gereklidir. İslâm, toplumun huzuru için bireylerin öfkelerini yönetmeleri gerektiğini öğretir.

İslâm, öfkenin yönetilmesi için eğitim ve bilinçlendirmeyi önemser ve bu konuda eğitilmiş olmaları gerektiğini belirtir.

İslam'da öfke, insanın iradesini ve imânını test eden bir araç olarak da görülebilir. Öfkeyi kontrol etmek, aynı zamanda Allâh'a olan bağlılığı ve itaati gösteren bir ibadet olarak kabul edilir.

Modern Hayatla Uyumlulaştırma

Psikolojik ve Terapi Yaklaşımları: Modern öfke yönetimi teknikleri, bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemlerle, İslâm’ın öfke kontrolü öğretilerini destekleyebilir. Örneğin, öfkenin kaynağını anlamak, duygusal tepkileri kontrol etmek ve problem çözme becerileri, İslâm’ın sabır ve anlayış öğretileriyle örtüşmektedir.

Eğitim ve Farkındalık: Din eğitimi ile modern psikolojik eğitimin bir arada sunulması, bireylerin öfke yönetimi konusunda daha bilinçli olmalarını sağlayabilir. Bu, örnek okullarda veya toplum merkezlerinde verilecek eğitimler aracılığıyla gerçekleştirilebilir.

Toplumsal Uygulama: İslâm’ın öfke yönetimi ilke ve değerleri, toplumsal barış ve uyumun sağlanmasında kullanılabilir. Özellikle liderlik pozisyonlarındaki kişilerin bu ilkeleri özümsemesi ve uygulaması, toplumu daha huzurlu bir ortama taşıyabilir.

Modern Stres Faktörleri: Günümüzün hızlı yaşam temposu, iş hayatının stresi gibi modern yaşamın getirdiği zorluklar, öfke yönetimini daha karmaşık hale getirebilir. Ancak, İslâm’ın sağladığı manevi huzur ve sabır, bu stres faktörleriyle başa çıkmada yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, İslâm’ın öfke yönetimi üzerine sunduğu rehberlikler, modern yaşamın içerisinde oldukça uygulanabilir ve uyumlu hale getirilebilir. Bu, bireysel eğitim, toplumsal farkındalık ve hem İslâmi hem de modern psikolojik yaklaşımların bir arada kullanılmasıyla mümkündür.